Giriş Tarihi: 10.03.2022 11:34

Çocuklar neden öfkelenir? "Duygusuna değil, davranışına sınır koyun"

Psikolog ve Aile Danışmanı İrem Naz Kırım, “Öfke nöbeti geçiren çocuğa susması için bağırmak ya da benzer şekilde öfkeyle karşılık vermek işe yaramaz. Aksine çocuk kendisi anlamayan, kendisine öfke ile karşılık veren kişiye karşı öfke biriktirmeye başlar ve bu biriken öfkesi zamanla öfke patlamalarına döner. Bu nedenle yapmanız gereken, çocuğun öfkesini yaşamasına izin vermenizdir. Duygusuna değil, davranışına sınır koymanızdır” dedi.

Çocukların en sık öfkelendiği yaş gruplarının 2 ila 5 yaş arası ve ergenlik dönemi olduğunun altını çizen Psikolog ve Aile Danışmanı İrem Naz Kırım, ailelere çocuklarda öfke sorunu ile baş etmeleri için bilgilendirmede bulundu…

SEVİNÇ GİBİ ÖFKE DE DOĞALDIR

Öfke hafif kızgınlıktan şiddetli hiddete kadar ilerleyebilen, değişken yoğunlukta hissedilen bir duygu durumudur. Öfke; sevinç, heyecan gibi çok doğaldır ve sağlıklıdır, burada önemli olan detay yoğunluğu ve sürekliliğidir. Her duygulanım gibi öfkenin de fiziksel ve biyolojik belirtileri olur. Yüzde kızarma, ağlama krizleri, vücutta titreme, kalp ritminde hızlanma, adrenalin ve nöradrenalin seviyesinde yükselme görülür.

Öfke nöbeti geçiren çocukların çığlık atma, bağırma, vurma, tekme atma, kendini yere atma, kafasını bir yerlere vurma, inatlaşma, kötü kelimeler kullanma, yumruk sıkma ve eşyalara zarar verme gibi davranışlar gösterebilir.

ÇOCUKLARDA ÖFKE NÖBETİNİ TETİKLEYEN DURUMLAR

• Çocuğun temel ihtiyaçlarının zamanında giderilmemesi.
• Anne ve babanın tutumları arasında farklılıklar bulunması.
• Sosyal ilişkinin zayıf olması.
• Çocuğa olumsuz örnek teşkil edebilecek bir kişinin varlığı.
• Telefon, tablet, televizyonun olumsuz etkisi.
• Aşırı sanal oyunların oynanması (özellikle şiddet ve savaş içerikli).
• Ebeveynlerin çocukları yanlış yargılama ve değerlendirmeleri.
• Uygulanan yanlış cezalandırma yöntemleri.
• Çocukların yaptığı olumsuz davranışların ebeveynler tarafından ödüllendirilmesi.
• Aile içi sorunlar ve şiddetin var olması.
• Okulda arkadaşları tarafından zorbalığa maruz kalması öfkeye neden olabilir.

2 İLA 5 YAŞ ARASINDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Çocuklarda doğduğu andan itibaren öfkelenme görülebilir. Yemek yeme, uyuma, temizlenme ihtiyacı karşılanmazsa bebeklerde dahi öfke sorunu da görülebilir. Öfkelenmenin en sık görüldüğü yaş grupları 2 ila 5 yaş arası ve ergenlik dönemidir.

2 yaş sendromu olarak bilinen inatlaşma dönemi ile sosyal çevre edinme dönemi arasında bir yükseliş yaşanabilir. Çocuğunuz bu dönemlerde çevreyi keşfetmek ister ve bağımsızlık için mücadele eder. Elinizi tutmak istemeyebilir, bir yerlere tırmanması gerekirken yardımınızı reddedebilir, yemeğini, giysisini kendisi seçmek isteyebilir. Bir şeyler istediğinde hemen isteği yerine getirilsin isteyebilir. Daha sonra ise ergenlik ile devreye giren hormonlarla yoğun ve karmaşık bir hayat, çocuklarımızı öfkelenmeye itebilir. Kimse tarafından anlaşılamadığını düşünebilir, bir gruba dâhil olma gereksiniminden dolayı farklı davranışlara yönlenebilir, yalnız olduğunu, değersiz ve yetersiz olduğunu düşünebilir. Tüm bu durumlar çocukları öfkelendirerek bazen de saldırganlığa neden olabilir. Eğer bu durumun önüne erkenden geçilmezse yetişkinlik dönemlerinde de öfke kontrol sorunu yaşamaya devam eden bireyler olma ihtimali oldukça artar.

ÖFKELENEN ÇOCUĞA AİLELER DİKKATLİ YAKLAŞMALI

Öfkelenen bir çocuğa en doğru yaklaşım, çocukla birlikte öfkelenmemek yani sakinliğimizi koruyabilmektir. Şöyle düşünün, karşınızda avazı çıktığı kadar bağırarak ağlayan bir çocuğunuz var ve siz de onunla birlikte öfkeleniyor ve ona bağırmaya başlıyorsunuz. Peki bu işe yarıyor mu? Hayır. Aksine, çocuk kendisi anlamayan ve kendisine öfke ile karşılık veren kişiye karşı öfke biriktirmeye başlar ve bu biriken öfke zamanla öfke patlamalarına döner. Bu nedenle yapmanız gereken, öfkesini yaşamasına izin vermek, duygusuna değil, davranışına sınır koymanızdır.

ÖFKE KRİZLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR

Öfkeli çocuğa yaklaşımımız oldukça önemlidir. Mesela; oyuncaklarını toplamak istemiyor ve bundan dolayı öfkeleniyorsa, 'Tamam ama dağıttığın oyuncakları toplaman gerekiyor çünkü oyuncaklarını toplamadığında yeni bir oyuncak oynamamayı da seçmiş olursun" şeklinde yapıcı bir konuşma yaparsak, hem duygu ve düşüncesini anlamış hem de seçimi ona bırakmış oluruz. Çocuğun yaşına ve gelişimine bakarak pekiştireçler kullanabiliriz. Alternatifler sunabilir ya da dikkatini farklı bir alana çekerek duygularını regüle etmesinde çocuğa yardımcı olabiliriz. Bu yöntemlerle çocuğun anlaşılmamış, engellenmiş ya da reddedilmiş olması gibi olumsuz hislerinin önüne geçerek öfke krizlerinin önüne geçmek mümkündür.

ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

• Spora yönlendirilebilir. Bu sayede saldırgan dürtüler büyük ölçüde deşarj olur.
• Bir müzik aleti çalmaya yönlendirilerek yararlı hale getirilebilir. Örneğin bateri, gitar, piyano öfkesini yönlendirebileceği müzik aletleri olabilir.
• Ceza ve baskı uygulanmamalıdır.
• Çok fazla saldırgan davranış gösterirse, çocuğun istekleri yerine getirilmemelidir. Böylece saldırgan davranış pekiştirilmemiş ve onaylanmamış olur.
• Ebeveyn tutumu iyi bir model teşkil etmelidir. Öfkeli ebeveynlerin öfkeli çocukları olur, unutmayın onlar bizim aynamız.
• Öfkeli davranışlar kesinlikle fiziksel ya da sözel şiddetle cezalandırılmamalıdır.
• Ebeveynler bu tarz durumlarda "Ben Dili" kullanmalıdır. Suçlayıcı dilden kaçınmalıdır.
• Ebeveynler sabırlı, kararlı ve sakin kalmalıdır. Kısık bir ses tonu ile öfkelerine anlayışla karşılık vermelidir.
• Ebeveynler birbiriyle tutarlı olmalıdır. Birinin 'hayır' dediğine diğeri 'evet' dememeli, bir karar alındıysa uygulanmalıdır.
• Öfkesini yönlendirmesi için alternatifler üretilmelidir. Oyun hamuru, kinetik kum, oyuncak tamir aletleri kullanılabilir. Resim çizdirilebilir, öfkesini ifade etmesi için not ya da günlük tutması istenebilir. Eve hacı yatmaz, kum torbası alınabilir.
• Çocuk saldırgan rol modellerle karşı karşıya getirilmemelidir, aynı ortamda dahi bulunsalar model alacak kadar uzun süre vakit geçirilmemelidir.
• Olumlu her davranış pekiştirilmeli, onaylanmalı, başı okşanmalı, sözel anlamda desteklenmelidir. Her sesini yükseltmediği, öfkesini kontrol edebildiği, sakince duygularını ve düşüncelerini aktardığı "Ben Dili" gerekirse ödüllendirilebilir.
• Eğer hâlâ öfkesi geçmiyorsa ve çocuğunuz kendine ya da diğerlerine zarar veriyorsa uzmandan yardım almakta geç kalınmamalıdır.
• Ağlama nöbeti geçirdiğinde karar verme hakkı tanınmalıdır. Örneğin; markete girdiğinizde 1 tane seçme hakkın var. Hangisini istediğine sen karar ver, gibi.
• Ağlama nöbeti geçirdiğinde mola yöntemini kullanın. Eğer başka bir ortama geçme fırsatınız var ise iki tarafta birbirinden uzaklaşmalı ve sakinleşmelidir. Daha sonrasında bir araya gelerek konuşarak iletişim kurmak, sarılmak, göz teması kurmak önemlidir.
• 'Hayır' demeden önce açıklama yapmanız gerekmektedir. Çocuğun neden isteğinin yerine getirilmediğini bilmesi gerekir. Örneğin; yemekten önce şeker vermiyorum çünkü iştahının kapanmasını istemiyorum ama yemeğini bitirdiğinde alabilirsin gibi.
• Eğer dışarıda sizi zor durumda bırakacak hareketlerde bulunuyorsa, önce neden böyle davranmaması gerektiğini anlatın. Daha sonrasında davranışlarına devam ederse, o ortamdan yine sakin kalarak uzaklaştırın ve bir süre o ortamda bulunmasına izin vermeyin. Eğer konuşmanızdan sonra sakinleşirse, o ortamda bulundurarak sakinleşmesini olumlu pekiştirmiş olacaksınız.

ÖFKELİ ÇOCUKLA NASIL KONUŞULMALI?

• Bağırdığında seni anlamıyorum, konuşmak isteyeceğin zamanı bekliyorum.
• Şu an biraz öfkelisin, sakinleşince birlikte karar verebiliriz.
• Seni anlıyorum, çok üzgünsün…
• Şu an bu istediğini yapamam ama istersen şöyle/şunu yapabiliriz.
• Ağlayabilirsin, sorun yok. Sarılmak istersen ve sakinleşmek istersen seni burada bekliyor olacağım.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.