Deprem stresi mide hastalıklarını tetikliyor

Merkez üssü Kahramanmaraş'ta gerçekleşen ülkemizi derin yasa boğan asrın felaketi sonrasında gastrointestinal sistem hastalıklarında artış gözlendi. Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, mide ağrısı sebebiyle bilinçsizce alınan ağrı kesiciler ile ilgili uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Vedat Göral, depremlerin yarattığı stresin vücudumuza olan etkilerini değerlendirerek şunları söyledi: "Depremin yarattığı stres, korku ve panik hali, mide ve bağırsaklarda rahatsızlıklara neden oluyor. Özellikle midede yanma ve ağrı, ülser hastalığı ve reflü şikayetlerinde büyük artışlar yaşanıyor. Bu kapsamda bize birçok hasta başvuruyor."
AĞRI KESİCİLER KANAMAYA NEDEN OLABİLİR
Depremin yarattığı stresi azaltmak, strese bağlı vücutta oluşan eklem ve kas ağrılarını gidermek için kullanılan ağrı kesici ilaçların da mide ve bağırsakta ülserler ve kanamalara neden olabileceğini söyleyen Prof.Dr. Göral, ağrı kesicilerin bilinçsizce alınmaması gerektiğinin altını çizdi.


HUZURSUZ BAĞIRSAK SENDROMU
Asrın felaketinin etkilerinin hem deprem bölgesindeki depremzedeler hem de ülke olarak herkesi derinden sarstığını belirten Prof. Dr. Göral, depremde yaşanan huzursuzluk, uykusuzluk, toplumda huzursuz bağırsak veya mutsuz bağırsak adı verilen hastalığa neden olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Göral, "Deprem öncesi, huzursuz bağırsak hastalığı olan kişilerin şikayetlerinde de artış yaşanabilir. Deprem korkusu, kişilerde geçmeyen karın ağrılarına neden olübeler, karında gaz ve şişkinlik görülebilir. Mide, vücudumuzdaki en hassas organlarımızdan biri. Dolayısıyla olumsuz koşullar mideyi etkiliyor. Depremde ayrıca, enkaz altında soğuğa maruz kalınması, hipotermi, yeterli beslenememe de bu kişilerde gaz, şişkinlik, tuvalet alışkanlığında değişikliklerin görülmesine neden olabilir" dedi.


MİDE HASTALIKLARINI HAFİFE ALMAYIN
Mide hastalıklarının hafife alınmaması, mutlaka kontrol ve takibin aksatılmaması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Göral, şunları söyledi: "Deprem stresi ve korku hali yine beraberinde Crohn hastalığı ve ülseratif kolit olarak adlandırılan iltihabi bağırsak hastalığının oluşmasına ve bu hastalıklar varsa, mevcut hastalığın belirtilerinin artmasına zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, bu hastalıkların tedavisine erken başlanmalı veya bu hastalık varsa, ilaç tedavisine ara verilmeden, mutlaka tedaviye devam edilmelidir."

BAKTERİYEL ENFEKSİYONLARA DİKKAT!
Meyve suyu, ayran ve süt gibi içecek ürünlerinin mutlaka kapalı olmasına dikkat edilmesi gerektiği uyarısını yapan Prof. Dr. Göral, "Deprem sonrası, hijyen şartlarının iyi olmaması, temiz suya ulaşamama ve el temizliğinin iyi yapılmaması su ile bulaşan hastalıklara, viral ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı dikkatli olmalıyız. Mümkünse, kapalı ve temiz su tüketmeye çalışmalı ve sıcak içecekleri tamamen kaynamış sudan yapmalıyız" tavsiyelerini verdi.

ÜLSERATİF KOLİT NEDİR ?
Ülseratif kolit, kalın bağırsağın iç yüzünü döşeyen tabakanın ödemli, ülserli ve iltihaplı hastalığı olarak tanımlanıyor. Lezyon, yani yaralar, tipik olarak yüzde 95 olguda bağırsağın son bölümü olan rektumdan başlıyor ve kalın bağırsağın başlangıcına doğru yayılıyor. Belirtilerinin başında kanlı ishal geliyor. Acil tuvalet ihtiyacı, sürekli ıkınma hissi (tenesmus), karın ağrısı, kilo kaybı ve ateş diğer belirtileri arasında.
KANSER HASTALARI TEDAVİNİZİ AKSATMAYIN
Prof. Dr. Göral, sindirim sistemi kanseri olan kişilerin, deprem nedeni ile tedavilerine ara vermemesi gerektiğini belirterek "Bu hastalar mutlaka takiplerini yaptırmalı. Takipten çıkmamaları da gerekiyor" dedi.
CROHN HASTALIĞI NEDİR?
CROHN hastalığı, yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsaklardaki bir veya birkaç bölümü tutabilen, tutulan bölümde kalınlaşma ve ülserlere yol açan bir iltihabi bağırsak hastalığı. İnce ya da kalın bağırsağın etkilendiği durumlarda bağırsak krampları, ishal ya da kabızlık, ağrı, dışkılamada kanama, ateş, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi belirtiler gözlenir.