Obezite cerrahisinde yeni dönem
Obezite cerrahisinde kriterler değişti. Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı yönetmeliğe göre beden kitle indeksi 30’un altında olan kişilere obezite cerrahisi yapılamayacak
OBEZİTE KARNEMİZ ZAYIF
Türkiye'deki obezite tehlikesine de dikkat çeken Op. Dr. Derici, şöyle dedi: "Son 40 yıldır obezite tüm dünyada artış göstermektedir. Kadınlarda obezite görülme oranı erkeklere göre 2 kat daha yüksektir. VKİ incelendiğinde; ülkemizde kadınların yüzde 23,6'sının obez, erkeklerin ise yüzde 16,8'inin obez olduğu görüldü. 2030 yılına kadar kadınlar arasında tahmin edilen obezite prevelansının en yüksek olduğu ülkelerden birinin Türkiye olacağı öngörülüyor. Erkeklerde görülen obezite prevelansının yüzde 34 ile 5'inci sıraya yerleşeceği belirtiliyor. Çocukluk obezite prevelansı ile ise 2'inci sıradayız. Dolayısla bu sayıların bize gösterdiği, Türkiye'nin obezite karnesinin çok parlak olmadığı yönünde."
BİRÇOK HASTALIKTAN KURTARIYOR
Obezite ameliyatı ile sadece kilo kaybının yaşanmadığını söyleyen Op. Dr. Derici, "Obezitenin getirdiği tip 2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları, hipertansiyon, nörolojik hastalıklar, uyku apnesi, böbrek hastalıkları, eklem hastalıkları, karaciğer yağlanması gibi pek çok hastalıklardan kurtulunuyor. Obezlerde artmış olan meme kanseri, bağırsak kanseri gibi pek çok kanserin görülme sıklığının azalması sağlanıyor. Hastalar özgüvenlerini kazanarak, depresyon gibi birçok psikolojik sorundan da kurtuluyor" dedi.
DÜZENLİ TAKİP
Obezite ameliyatlarının sadece bir cerrahın işi değil, ekip işi olduğunu söyleyen Op. Dr. Derici, şöyle dedi: "Ameliyat sonrası diyetisyen kontrolünde hastanın beslenmesi düzenlenir. 1'inci, 3'üncü ve 6'ıncı ay kontrollerinden sonra yılda bir mutlaka kontrollere gelmeleri istenir. Gerekli tetkiklerle vitamin ve mineral eksiklikleri giderilmelidir. Tekrar geri kilo alımlarını engellemek için düzenli günlük egzersizler ve sağlıklı beslenme protokolleri sunulmalıdır."
HER 4 ÇOCUKTAN BİRİ OBEZİTE SINIRINDA
OBEZİTENİN artık günümüzde teknolojinin ve çevresel faktörlerin getirdiği olumsuzluklar nedeniyle çocukluk çağında başladığına dikkat çeken Op. Dr. Derici, şunları söyledi: "Her 4 çocuktan 1'i obezite sınırındadır. Stres, kaygı bozukluğu yaşayan çocuklar kendilerini sakinleştirmek ve olumsuz duygularını azaltmak için aşırı yemek yiyebiliyor. Fast-food şeklinde beslenme obeziteyi arttırmaktadır. Öğün sayısı ve ekmek tüketiminin artması, porsiyonların büyük olması diğer faktörlerdendir. Akıllı cep telefonları, televizyon, bilgisayar, tablet, asansörler, arabalar, uzaktan kumandalar gibi yaşamımıza girmiş ve hareketlerimizi azaltan bu faktörler obezitenin gelişmesinde oldukça önemli etkenlerdir. Çocukluk çağında ameliyatla obeziteyi önlemekten ziyade yaşam şekillerini ve beslenme düzenlerini değiştirmemiz gerekir."
EN SON HABERLER
- 1 2 yılda 72 kilo veren kadın anlattı! "Zayıflamamı bu yiyeceklere borçluyum…"
- 2 Dünyanın en sağlıklı besini seçildi! Tüm vücudu baştan aşağı yenileyip hastalıklara savaş açıyor...
- 3 Ortopedide göbek yağından gelen şifa
- 4 6 ayda mükemmel vücuda kavuştu! Üstelik hayatında yalnızca tek bir şeyi değiştrerek... "Öyle güzel zayıflamış ki..."
- 5 Prostatta hayat kurtaran yöntem
- 6 Şehir Hastanesindeki Obezite Merkezine başvuran danışanlar sağlıklarına kavuşuyor
- 7 Bu besin adeta kanseri mıknatıs gibi çekiyor! DNA yapısını tamamen bozan o yiyecek...
- 8 Adeta karaciğerin sessiz katili! Bir daha ağzınıza bile sürmeyin...
- 9 Bahar yoğun çalışanları daha çok yoruyor
- 10 Adeta karaciğerin sessiz katili! Bir daha ağzınıza bile sürmeyin...