Uyandığınız gibi kahve içmeyin

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Vecihe Özlem Bozkaya, bir kalp doktoru olarak, kahvenin bilinmeyenleri hakkında bilgiler verdi.
KALP KRİZİ RİSKİNİ AZALTIR
Kahvenin çok tüketilen bir muhabbet içeceği olmasının yanı sıra içerisinde kafein, klorojenik asit, kahweol, kafestol gibi pek çoğunun faydası bilimsel yayınlarca da gösterilmiş yüzlerce biyoaktif bileşen barındırdığına dikkat çeken Doç. Dr. Bozkaya, şunları söyledi: "Düzenli kahve tüketen bireylerde demans (bunama), inme, depresyon, karaciğer ve kolon kanseri, kalp damar hastalıklarının riski daha az saptanmıştır. İçeriğindeki polifenoller, antioksidan ve iltihabı baskılayıcı etki gösterir. Kafein, metabolizmayı hızlandırır, yağ yakımını artırır. Kahvenin serum iltihap belirteçlerinde azalma yaptığı ve kronik hastalık riskini azalttığı gösterilmiştir."


FİLTRE KAHVE İÇİN
Kahve ile ilgili sayılan tüm bu faydalı özelliklerin 'çekirdek kahveler' için geçerli olduğunu belirten Doç. Dr. Bozkaya, "Yakın zamanda yapılan bir araştırmada düzenli filtre kahve tüketen kadınlarda meme kanseri riski yüzde 50 daha az, düzenli granül (suda çözünen) kahve tüketen kadınlarda ise bu risk yüzde 50 daha sık gösterilmiştir" diye konuştu.


DOZU KAÇIRIP KAFEİN TOKSİSİTESİNE GİRMEYİN
GÜNLÜK güvenli kafein tüketim miktarının çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Bozkaya, şu uyarılarda bulundu: "Günlük kafein tüketim limiti kilogram başına 3-4 mg'dır. Yani 70 kg ağırlığında bir birey günlük ortalama 280 mg güvenli kafein limitini geçmemelidir. Günlük 400 mg kafein limiti üzerine çıkanlarda ise kafein toksisitesi görülebilir. Bu belirtiler çarpıntı, anksiyete, huzursuzluk, halsizlik, uykusuzluk, ellerde titremedir. Aşırı kafein tüketimi kan basıncını yükseltebilir. Vücuttan kalsiyum atılımını artırarak kemik kırılganlığını artırır. Bir fincan Türk kahvesinde 40- 50 mg, 1 kupa filtre kahvede 150-250 mg kafein bulunduğunu düşünerek, günlük kafein tüketim limitinizi gözden geçirmelisiniz."


KAHVEYİ KORTİZOL DÜZEYİNİN AZALDIĞI SAATLERDE İÇİN
'KAHVE içmenin doğru zamanı nedir?' sorusuna Doç. Dr. Bozkaya, şu yanıtı verdi: "Kahve içmek için sabah ilk uyandığımız erken saatleri tercih etmeyelim. Bu saatlerde zaten kortizol yüksektir. Kortizol, böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde üretilen, vücudun strese gösterdiği tepkiyi düzenleyen bir hormondur. Bu nedenle gün içerisinde kortizol düzeyinin azaldığı zamanlarda kahve içmek enerjimizi destekler. Bu erken uyanan bir birey için genelde yaklaşık sabah 09.30-11.30, öğleden sonra 13.00- 17.00 saatleridir. Uyku problemleri yaşayan bireyler en geç 18.00 itibariyle kafein içeren içecekleri tüketmeyi bırakmalıdır."