‘Plexr Yöntemi’ İle Cildi Yenilemek Mümkün

Medical Park Samsun Hastanesi, Dermatoloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Yüksel Oltulu “plexr yöntemi” hakkında bilgi verdi.
Dr. Oltulu yaptığı açıklamada, “Plazma enerjisi ile çalışan plexr yöntemi, estetik cerrahiden çekinenler için göz çevresi yenileme, leke, akne ve iz tedavilerinde uygulanıyor. Cihaz, uygulanacak cilt yüzeyindeki elektriksel aktivite ile ortamdaki havayı plazma enerjisine dönüştürüyor. Bu enerji cildin sorunlu dış yüzeyini buharlaştırıyor ve yeni doku oluşum süreci başlamış oluyor” dedi.
Uzm. Dr. Yüksel Oltulu, “Özellikle göz kapakları ameliyat olma sınırına gelen fakat ameliyat olmaktan çekinen, bu durumdan rahatsız olan kişiler için çok güzel bir seçenektir. Aynı zamanda botoks vb. yapılmasına rağmen bazı göz kapaklarında sarkmalar ve kırışıklıklar kalabiliyor genç yaşlarda olanlarda da tercih edilebilecek bir yöntemdir. Sadece lokal anestezik kremler ile uyuşturularak yapılabilen ve kısa sürede iyileşme, ağrı ve acı gibi işlem sonrası sorunu olmayan, yan etkisi olmayan bir tedavi seçeneğidir” diye konuştu.
Plexr yöntemi sayesinde leke, ben, ince kırışıklar ve cilt çatlaklarından kurtulmanın mümkün olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Oltulu şu bilgileri verdi: “Başta ameliyatsız göz kapağı ve göz çevresi estetiği olmak üzere, aktif akne, akne izleri, leke, ben, ince kırışıklar ve cilt çatlakların tedavisinde plaxer yöntemini kullanıyoruz plexr ile cildin yüzeyindeki elektriksel aktiviteden faydalanıyoruz. Havadaki oksijen gazından faydalanıyoruz. Gaz plazma enerjisiyle ciltte çok yüksek bir ısı yaratıyor. Noktasal uygulamalarla da noktalar arasında cildin kasılmasını sağlıyor. Bu tetiklenerek özellikle üst kapağın ameliyatsız bir şekilde tedavi edilmesini sağlamış oluyoruz. 6 bin 500 santigrat derece, bizim lazer uygulamasında özellikle uygulanan alanda ısı yaratılarak meydana gelen bir aktiviteden bahsediyoruz. Buradaki ısı çok yüksek olduğu için çevre doku hasarı oluşturmuyor.”
Tüm deride kullanılan bir yöntem olduğunu belirten Dr. Oltulu, “Özellikle gözün üst kapağın sarkmış, fazla olduğu yerde, alt kapak sorunlarında, kırışıklıklarda özellikle ağız bölgesinde sigara bağlı oluşmuş çatlaklarda, akne izlerinde, aktif aknede, yüzünde sorun olan hemen herkeste izlerin giderilmesinde etkili bir yöntemdir” şeklinde konuştu.
Lazerden farkını anlatan Uzm. Dr. Yüksel Oltulu açıklamasını şöyle tamamladı: “Bu başka bir enerji, lazer uygulamalarında çevre doku hasarı çok fazla oluyor. Ama bunda çevre doku hasarı çok yüksek enerjiden dolayı oluşamıyor. Uygulama sonrasında en önemli şey bölgesel uygulama yaptığınız yerde kabuklanmalar oluyor. Bu kabuklanmalar yaklaşık 7-10 gün oluyor. Hastadan istediğimiz şey de bu süre içerisinde o bölgeyi kapatması. Bizim önerdiğimiz özel fondötenler kullanmalı ve güneşten korunmalıdır.”