Üçgende üç parti arkada paralel var

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu dün Kütahya, Uşak ve Denizli'de vatandaşlara seslendi. Başbakan Davutoğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:
NAMERDE MUHTAÇTIK: Milliyetçilik dersi vermeye kalkanlar, şeref dersi vermeye kalkanlar, önce bu dersi alacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 7 düvele muhtaç haldeydi. Namerde dahi muhtaçtık. Ve o güzel kayı duasıyla, 'Ya Rab bana öyle bir kudret ver ki değil namerde, merde dahi eyleme muhtaç.' Türkiye'yi merde dahi muhtaç eylemeyip, kudretli şefkatli kılan kim? Bugün kendi silahımızı yapabiliyoruz, kendi tankımızı yapabiliyoruz, kendi savaş uçağımızı yapıyoruz.
DARBELERDEN İZ BIRAKMAYACAĞIZ: Yarın (bugün) inşallah Yassıada, yargılandığı o adada, onun şehadete yürüdüğü Adnan Menderes'in ve aziz şehitlerimizin hatırasına, orada yeni bir törenle Kongre Merkezi yapıyoruz. Tarih, ta ki darbelerin bütün izlerini silsin diye. Darbelerden hiçbir iz bırakmayacağız. Şimdi CHP'ye, MHP'ye, HDP'ye ve arkasındaki paralel çeteye tek tek soralım; şimdiye kadar 27 Mayıs darbesi dolayısıyla CHP'nin bir kınama yaptığını duydunuz mu? 27 Mayıs darbesini kınadılar mı? Herhangi bir gün Kılıçdaroğlu, ondan önceki CHP'liler 27 Mayıs darbesini kınadılar mı? Ben Meclis'te 'Siz Mısır'da da darbecileri desteklediniz, siz Türkiye'de darbecileri desteklediniz' dediğimde, Kılıçdaroğlu alınmıştı ama hiçbir zaman darbeye gerçek anlamda karşı çıkmadılar, çıkamadılar. Şimdi 12 Eylül vesilesiyle, 12 Eylül'ün generalinin vefatıyla herkes darbe karşıtı kesiliyor? Peki 27 Mayıs'ta neredeydiniz? Adnan Menderes asılırken CHP neredeydi, MHP neredeydi?
CUMHURBAŞKANIMIZA KİMSE DİL UZATAMAZ: Şimdi herkes 12 Eylül dolayısıyla darbelerle, vesayetle hesaplaşmaktan bahsediyor, peki 28 Şubat'ta neredeydiniz? 28 Şubat'ta bu milletin evlatları ızdırap çekerken, CHP, MHP, 28 Şubat'ın yanında saf tuttu. HDP ise zaten 12 Eylül'ün ürünü, o baskıların ürünü. Şimdi CHP Genel Başkanı, utanmadan arlanmadan Sayın Cumhurbaşkanımızla Evren'in adını yan yana zikretmeye kalkıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da bütün AK Parti kadroları da her zaman darbecilerin, vesayetin karşısında durdu. 28 Şubat'tan sonra Pınarhisar Cezaevi'ne onurla yürüyen ve hiçbir şekilde darbecilerden medet ummayan cumhurbaşkanımıza kimse dil uzatamaz.
GEZİ PROVOKASYONLARI YAPTILAR: Bizi yeni darbelerle, yeni vesayetlerle yıkmaya çalıştılar. Gezi provokasyonları yaptılar. 27 Nisan e-muhtıra'dan sonra Cumhurbaşkanı'nı AK Parti içinden, Sayın Abdullah Gül'ü seçtik. Engelleyebildiler mi? Gezi provokasyonları sonrasında Cumhurbaşkanımızı, AK Parti'yi hedef aldılar. Gezi'de bizi sarsamadılar. Bu sefer bir ihanet çetesini devreye soktular. 17-25 Aralık provokasyonuyla paralelcileri... Şimdi, dün Türkiye'de hukuk, yargı üzerinden darbe yapmak isteyenlere HSYK gerekli kararı verip 'dur' deyince, tekrar seslerini yükseltemeye kalkıyorlar. 'Dönemin Başbakanı' diyorlar Sayın Başbakanımıza, o zaman. Yani, aynen Adnan Menderes'e yapılan muameleyi yapmak istediler. Yapabildiler mi?

DÖNEMİN SAVCILARI OLDULAR: Dün (önceki gün), savcıların görevlerinden alınması ve meslekten men edilmesi, HSYK kararı, şunun tescilidir: 27 Nisan'daki e-muhtırayı aynen iade ettik ya, şimdi bunların iddianamelerini de aynen sahiplerine iade ediyoruz. Sizin seçtiğiniz Başbakan görev yaparken, bugün görevinden alınan savcılar var ya, 'dönemin Başbakanı' diye iddianame hazırladılar. Ey gafiller karşınızda eski Türkiye yok, yeni Türkiye var. Yeni Türkiye'de biz bunlara boyun eğer miydik? Eğmedik. Ne oldu? 'Dönemin Başbakanı' dedikleri Sayın Erdoğan şu anda Cumhurbaşkanı, ama onlar dönemin savcıları oldular. Şu anda savcı değiller, olmayacaklar.
BİR PARALEL, BİR DE ÜÇGEN VAR: Bir paralel var, bir de üçgen var. Üçgende kim var; CHP, MHP, HDP, arkasında da paralel. Siz paralele de üçgene de cevap verir misiniz? 7 Haziran'da da hepsi birlikte toplanıp geliyorlar. Paralelciler, işbirlikçiler, üçgenciler, MHP, CHP, HDP, arkasındaki kartel medya... Kaset veya benzeri çabalar üzerinden şantaj yapmaya kalkanlar çıkarsa, erdem, ahlak hareketi olan AK Parti hareketi, bütün kasetlere, şantajlara karşı mağdurların yanında olacak, tuzak kuranların karşısında olacak.
ELİF GİBİ DİMDİK DURDUK: AK Parti hareketi Pamukkale gibi bembeyazdır, aktır. Bugün Türkiye'de iki siyaset var. Elif gibi dimdik olanlar ve yatay, paralel, daire olanlar. Elif gibi durduk, kimse bizi eğip bükemedi. Denizli horozunun başı nasıl dikse AK Parti'nin başı hep diktir. Paralelciler darbeye kalkıştığında pusuda tilki gibi beklediler. Bu tilkilerden millete hayır gelir mi? Özellikle CHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Bakın HDP ne diyorsa CHP aynı şeyi söylüyor. Bunlar birbirinin ruh ikizleri.