Salı 09.06.2009 00:00
Son Güncelleme: Salı 09.06.2009 20:30

AK Parti 11 bin CHP 139

Seçime katılan vatandaşlara ve görev alan yetkililere teşekkür eden Başbakan Erdoğan, Sakarya Akyazı'nın çok daha önemli olduğunu söyledi. Buranın bir büyükşehir ilçesi olması nedeniyle önemine işaret eden Erdoğan, burada AK Parti'nin 11 binden fazla oy alırken ana muhalefet partisi CHP'nin aldığı oyun 139'da kaldığını belirtti.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''AK Parti, Türkiye'nin her bölgesinde, her şehrinde, her ilçe ve beldesinde siyasetin ana aktörlerinden birisi olduğunu, bir Türkiye partisi olduğunu bir kez daha açıkça ortaya koymuştur'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, hafta sonu bazı yerlerde yapılan mahalli seçimlerin sonuçlarını değerlendirdi.
YSK tarafından çeşitli nedenlerle iptal edilen mahalli idare seçimlerinin 7 Haziran Pazar günü yapıldığını hatırlatan Erdoğan, 25 ilde 30 ayrı belediye başkanlığı ile 11 beldede belediye meclis üyeliği, 220 köy ve mahalle muhtarlığı için vatandaşların sandık başına gittiğini anlattı.
Münferit bazı olaylar dışında, seçimlerin sükunet içinde tamamlandığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu mahalli birimlerde yaşayan vatandaşlarımızın demokratik tercihleri sandığa böylece yansımış oldu. Seçimlerin tekrarlandığı 7 ilçenin 4'ünde, (Sakarya Akyazı, Isparta Şarkikaraağaç, Elazığ Ağın ve Yozgat Kadışehri'nde) AK Parti'li adaylar milletimizden yetki aldılar. 25 beldenin 8'inde de yine AK Parti'li adaylarımız ipi göğüsledi. Bir beldede seçimlere itiraz edildi. Böylece seçimlerin yenilendiği 29 birimin 12'sinde AK Parti belediye başkanlığını kazanmış oldu.
Yine geçici sonuçlara göre, seçimlerin yenilendiği belediyelerimizde AK Parti, yaklaşık yüzde 43 oy oranına ulaşarak en yakın rakibine 23 puan fark attı, seçimleri açık ara önde tamamladı. Nitekim CHP yüzde 17 ve MHP yüzde 15'lik oy oranı elde edebilirken, AK Parti yüzde 43 oy oranına ulaşmış, bu her iki partinin toplamından 11 puan daha fazla oy almıştır.
Böylece 29 Marttan sonra 'AK Parti düşüşe geçti' diye düğün bayram yapan, toplumumuzu yanıltmaya çalışan kesimlerin nasıl bir kandırmaca içinde oldukları çok geçmeden açığa çıkmış oldu. Önemli olan bir diğer sonuç da şudur: AK Parti, seçime girilen tüm birimlerde birinci veya ikinci sırada yarışıp, seçimin en önemli aktörü olmuşken, diğer partiler yine belli birimlerde varlık gösterebilmiş, onun dışında yarıştan kopmuşlardır.
AK Parti, Türkiye'nin her bölgesinde, her şehrinde, her ilçe ve beldesinde siyasetin ana aktörlerinden birisi olduğunu, bir Türkiye partisi olduğunu bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. AK Parti'nin birlik siyaseti, toplumu bir bütün olarak kucaklama anlayışı yeniden sandıkta kendini göstermiştir.''
Seçime katılan vatandaşlara ve görev alan yetkililere teşekkür eden Başbakan Erdoğan, Sakarya Akyazı'nın çok daha önemli olduğunu söyledi. Buranın bir büyükşehir ilçesi olması nedeniyle önemine işaret eden Erdoğan, burada AK Parti'nin 11 binden fazla oy alırken ana muhalefet partisi CHP'nin aldığı oyun 139'da kaldığını belirtti. Erdoğan, ''139... Burası çok daha anlamlıdır herhalde. Buranın üzerinde düşünülmesi lazım. Emaneti partimize yükleyen tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyor, emanetlerinin emin ellerde olduğunu ifade etmek istiyorum'' diye konuştu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilişkin, ''Sandalye dağılımı, AB'nin temel politikalarının, temel hedeflerinin gidişine, bu anlatıldığı şekilde bir değişim yaşanmasına hiçbir zaman fırsat vermez, bu anlama da gelmez'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında, Lübnan'da yapılan seçimlere de değinerek, Lübnan halkının pazar günü sandık başına giderek 1991 yılından bu yana en yüksek katılım oranıyla nispeten olaysız şekilde demokratik tercihi sandığa yansıttığını söyledi.
Seçimden zaferle çıktığı anlaşılan 14 Mart Hareketi'nin lideri Said Hariri'nin ''Lübnan'da bu seçimlerin kazananı ya da kaybedeni yok. Tek kazanan demokrasi ve Lübnan olmuştur'' sözleriyle son derece anlamlı bir mesaj verdiğini kaydeden Erdoğan, ''Temennimiz odur ki Lübnan artık geleceğe yönelik olarak artık bir barış ülkesi olarak, geçmişte yaşadıklarını, geçmişti çektiklerini bundan sonra çekmesin, bundan sonra da barış ve huzur içinde geleceğe yürüsün'' diye konuştu.
AVRUPA PARLAMENTOSU SEÇİMLERİ
Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir başka seçimin de Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri olduğunu ifade etti. AB üyesi 27 ülkede yapılan AP seçimlerinin, Hristiyan demokratların zaferi ile sonuçlandığının görüldüğünü belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Seçimlere katılım oranı, yüzde 43 olarak gerçekleşti. Bu oran, 30 yıllık parlamento seçimleri tarihindeki en düşük katılım oranı olarak kayda geçmiştir. Seçim sürecindeki bütün milletvekili adayları ve siyasi partileri, hatta maalesef bazı ülkelerin liderlerini daha çok 'Türkiye' tartışmaları etrafında kampanya yaparken gözlemledik.
Seçim sonrası ortaya çıkan tablonun da Türkiye'nin üyeliği boyutuyla olumsuz şekilde değerlendirildiğine şahit oluyoruz. Öncelikli şu hususun altını çizerek vurgulamak istiyorum: Avrupa Parlamentosu'ndaki sandalye dağılımı, AB'nin temel politikalarının, temel hedeflerinin gidişine, bu anlatıldığı şekilde bir değişim yaşanmasına hiçbir zaman fırsat vermez, bu anlama da gelmez. Bunu, bu şekilde değerlendirmek çok yanlış. Biz, her fırsatta AB'nin konjonktürel iç siyasi mülahazaların yansıtıldığı bir kurum olmaması gerektiğini dile getirdik. Zira biz, AB sürecine söylemler üzerinden değil, eylemler üzerinden devam ediyoruz. Türkiye'nin buna bakışı, budur. Sürecin özü de budur. Üyelik kriterleri ortadadır. Taahhütlere sadakat, belirlenen ilke ve kurallara uygun hareket etmek, Birlik ruhunun temelidir. Bu ruha, bu sadakate, bu ahde uymayan söylem ve davranış içine girenler, öncelikle bir siyasi değerler, bütün AB'nin kurucu değerlerine ters bir yaklaşım sergilemiş olurlar.
Türkiye'nin üyeliği, sınır tartışmalarıyla, genişleme polemikleriyle gözardı edilebilecek, arka plana atılabilecek bir konu değildir. Türkiye'nin büyüklüğüne, siyasi ağırlığına, stratejik önemine, kültürel derinliğine yönelik hazımsızlıkları, bu tür yaklaşımlarıyla perdelemeye çalışanlar, açık söylüyorum; beyhude bir çaba içine girerler.''
''BU MIZRAK, BU ÇUVALA SIĞMAZ''

AB'nin küresel bir vizyona ulaşmasına da bu anlayışın engel olacağını ifade eden Erdoğan, ''Bu mızrak, her şeyden önce bu çuvala sığmaz. Küçük düşünerek, büyük ideallere ulaşmak mümkün değildir'' diye konuştu. ''İç siyasi hesaplarla tribünlere oynayarak, ayak oyunları yaparak AB'nin, bir küresel güç haline getirilemeyeceği'' uyarısında bulundu.
Herkesin, gelecek nesillere karşı, yarının Avrupa'sına karşı sorumlu olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Bugün, günü kurtarma derdinde olanlar, yarın bu sorumsuzluklarının hesabını tarih önünde verirler'' dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin üyelik kriterleri noktasında üzerlerine düşeni yaptıklarını, yapmaya devam ettiklerini belirterek, katılım sürecinde 10 faslın müzakereye açıldığını, bunlardan birinin de geçici olarak kapatıldığını söyledi. Yılbaşından bu yana birçok reforma imza attıklarını anlatan Erdoğan, yeni yıla 400 sayfadan oluşan Ulusal Programla girildiğini anımsattı.
Başbakan Erdoğan, daha önce düzenli olarak toplanamayan, Reform İzleme Grubunun artık düzenli olarak iki ayda bir toplanmasını kararlaştırdıklarını açıkladı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.