Pazar 14.06.2009 00:00
Son Güncelleme: Pazar 14.06.2009 18:33

"Gerekirse dava açacağız"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İşte son günlerde, gazetelerin yaptığı haberleri görüyorsunuz. AK Parti üzerinde oynanması düşünülen oyunları görüyorsunuz. Şu anda bizler de bunları araştırıyoruz. Gerekirse biz de ilgilerle onlara yönelik olarak davaları açacağız'' dedi.
Erdoğan, Şanlıurfa Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin il kongresinde konuşmasının başında dün şehit edilen Polis Memuru Nihat Karakoca'ya Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milleti'ne başsağlığı diledi.
Başbakan Erdoğan, maalesef bir güvenlik elemanını daha kaybettiklerini belirterek, ''Şehit polis için düzenlenen törene yetişemedim, ancak milletvekilleri ve Emniyet Genel Müdürü törene katıldı'' dedi.
Konuşması sırasında havanın sıcak olması nedeniyle partililerden müsaade isteyerek ceketini çıkaran Erdoğan, isteyenlerin de ceketlerini çıkarabileceğini ifade etti ve ''Serbestsiniz'' dedi.
Şanlıurfa'da yüzdeler, oranlar, rakamlar ne olursa olsun, hizmete devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, ''Şanlurfa'nın hayır duası bize yeter'' dedi.
Şanlıurfa'da son ortaya çıkan sonuçları masaya yatırdıklarını ve muhasebelerini yaptıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, AK Parti'ye oy versin ya da vermesin, her şehre, ilçeye ve beldeye aynı mesafede olduklarını söyledi.
Şanlıurfa'da son belediye seçimlerini kazanamadıklarını ancak çalışmaların durmadan devam ettiğine işaret eden Erdoğan, ''(Çalışmaları durdurun) dedik mi? Demedik. Şimdi çalışmalar tüm gücüyle sürüyor'' dedi.
Kendileri için makam, mevki ve koltukların bir önemi olmadığını anlatan Erdoğan, bu makamların, bu mevkilerin, bu koltukların asıl sahibinin millet olduğunu kaydetti.
Erdoğan, ''Bizim sonsuz makamımız milletimizin gönlünde edineceğimiz makamlardır. O makamları da ancak hizmet, eser üreterek, milletin derdine çözüm üreterek kazanabiliriz'' diye konuştu.
AK Parti'nin son 4 seçimde Türkiye'nin partisi olduğunu açık ve net olarak ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, 7 Haziranda 30 mahalli birimde yapılan seçimlerde AK Parti'nin yüzde 43 ile rakiplerine büyük bir fark attığını kaydetti.
BAYKAL DURSUN, DURSUN

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 29 Mart seçimleri sonrasında hükümetin yarısının değiştiğini açıkladığını hatırlattı.
Bu arada, salondakilerin, ''Baykal istifa'' şeklinde slogan atmaları üzerine Başbakan Erdoğan, ''Yok, yok, yok... Aman, aman, aman... Öyle muhalefete can kurban, dursun, dursun'' dedi.
Erdoğan, 7 Haziranda milletin Baykal'a bir kez daha sandıkta en anlamlı cevabı verdiğini belirterek, Baykal'ın rakamlarla arasının çok iyi olmadığını bildiklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, 29 Mart seçimlerinden zaferle çıktıkları halde kendi muhasebelerini yaptıklarını ancak CHP Genel Başkanı Baykal'ın her seçimde geride kalmasına rağmen muhasebesini yapmadığını ve milletin verdiği mesajı doğru okumaya çalışmadığını ifade etti.
''Onlar Türkiye'nin etrafında düşman ürettiler. Biz geldik dostlar ürettik'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Şimdi kalkmış Türkiye'nin itibarından bahsediyorlar. Siz önce Türkiye'ye kaybettirdiğiniz zamanın hesabını verin. Döneminizdeki yolsuzlukların hesabını verin. 21 tane bankayı fona devrettiniz ey MHP, ey DSP, ey ANAP... Bu kapatılan, fona devredilen bankaların, bu millete maliyeti ne idi?. 40 milyar dolar... Ne yaptınız? Mecaliniz kalırsa ondan sonra gelin, sizinle bu mevzuları konuşalım. Bizim yolumuz demokrasi yoludur. Hukuk yoludur, bizim yolumuz Anayasamızda açıkça ifade edilen demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti yoludur. Bizim tek bir gündem maddemiz vardır, o da bu ülkenin 4 bir yanına adaleti yaymak ve bu ülkenin her karış toprağını adaletle yönetmek ve kalkındırmaktır. İşte son günlerde, gazetelerin yaptığı haberleri görüyorsunuz. AK Parti üzerinde oynanması düşünülen oyunları görüyorsunuz. Şu anda bizler de bunları araştırıyoruz. Gerekirse biz de ilgilerle onlara yönelik olarak davaları açacağız. Bunlardan geri duramayız. Demokratik bir ortamda AK Parti'ye karşı yapılan bu gayri hukuki sürece seyirci kalamayız. Gereken ne ise bunların hepsi yapılacaktır. İşte onun için gecemizi gündüzümüze katıyor, işte onun için durmadan, bıkmadan, usanmadan milletimize hizmet etmeyi sürdürüyor, şehirlerimizi bölgelerimizi ülkemizi daha bayındır hale getirmek için canla başla çalışıyoruz.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'nin üzerine bombalar yağarken, oralarda masum insanlar, çocuklar, hatta bebekler katledilirken bütün dünyanın sustuğunu ama kendisinin susmadığını belirterek, ''Beyefendiler sus pus kesilmişken, bu beyefendiler katliama kör ve sağır kesilmişken bu kardeşiniz korkmadan, çekinmeden, tereddüt etmeden bu aziz milletin sesi oldu ve bunu orada seslendirdi'' dedi.
Erdoğan, Atatürk Kapalı Spor Salonunda düzenlenen AK Parti Şanlıurfa İl Kongresinde yaptığı konuşmada, Kongrenin Türk demokrasisine, Türkiye'ye, Türk milletine, Şanlıurfa'ya hayırlı olmasını temenni etti.
Millete efendi olmaya gelmediklerini ifade eden Erdoğan, ''Milletimizin karşısında, haşa imparator falan değiliz. Biz bu milletin hizmetkarıyız. Çünkü biz biliyoruz ki halka hizmet hakka hizmettir'' diye konuştu.
Muhalefeti de eleştiren Erdoğan, muhalefetin TBMM'yi çalıştırmama gayreti içine girdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Çünkü başarısızlıklarını örtmek için yapacak başka bir iş yok. Yalanla, iftiralarla, haksız ithamlarla Ak Parti'ye çamur atmaya kadar her yolu deniyorlar. İstedikleri kadar denesinler, engel çıkarsınlar, iftira atsınlar, çamur atsınlar. Biz yetkiyi milletten, sizlerden aldık, yegane başvuru mercimiz millettir ve millete hizmet üretmeye devam edeceğiz. Milletimizin menfaatine olan yasaları çıkarana kadar Meclisi tatile sokmayacağız, eğer hizmete varlarsa beyefendiler, o zaman beyefendiler de bizlerle beraber yaz boyu Parlamentoda çalışmaya devam ederler. Biz çalışacağız, niye çünkü engelliyorlar. Ya gelirsiniz bu yasaları beraber çıkarırız ya da kusura bakmayın 1 Temmuz tatil tarihi olmayacak, durmak yok yola devam tarihi olacak.''
''NAYLON FATURALAR NEREDE? BUNUN HESABINI VER SEN ÖNCE''
Başbakan Erdoğan, Baykal'ın iki de bir kendilerini bir yerlerle ilişkilendirmeye çalıştığını kaydederek, şöyle devam etti:
''Fener, mener, falan filan, Deniz Feneri... Ak Parti'nin kasasına kurulduğundan bu yana gayrimeşru bir kuruş para girmemiştir. Ne Deniz Feneri'nden ne yöneticilerinden bir kuruş girmemiştir. Bizim kasa mevcudumuz kasamız, bütçemiz hiç bir siyasi partide olmayan bir şekille sitemizde her gün ne yapar, yayımlanır kurulduğumuzdan bu yana ki herkes görsün, ki millet denetlesin bizim kasamızı. Ne oluyor, ne kadar paramız, ne kadar para giriyor, ne kadar çıkıyor millet görsün. Hep bunu istedik ve bugün de böyle yarın da böyle olacak.
Ancak ben şimdi diyorumki Sayın Baykal, Hazine'nin sana, CHP'ye verdiği parayı nereye harcadınız ki yapılan Başsavcılık denetimlerinde evet 1 trilyona yakın usulsüzlük bulundu ve bu paranın tahsiline Anayasa Mahkemesi karar verdi ve bu parayı ödediniz Sayın Baykal nereye harcadınız? Bu naylon faturalar nerede? Bunun hesabını ver sen önce. Milletin parasını nereye harcadın söyle bakalım. Anayasa Mahkemesi'nden tescillisin sen tescilli. Bak bizim öyle bir durumumuz yok. Ama sen tescillisin, önce bunun hesabını ver.''
İş Bankası'ndan, Türk Dil Kurumu'na, Tarih Kurumu'na verilmesi gereken paraların da verilmediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''CHP'nin orada temsil edilen adamları da var ve vermedikleri için yargıya gidildi. Bizim de duyurumuz var. Sonunda yargı şu anda aklımda kaldığı kadarıyla 104 trilyona mahkum etti. Bu parayı ödeyeceksiniz dediler ve İş Bankası bu parayı ödemek durumunda kaldı...Bize dürüstlük dersi vermeye kalkıyorsun. Önce aynaya bir bak, ondan sonra çık da bunları konuş. Öyle boş dosyaları meydanlarda sallamakla dürüstlük olmuyor Sayın Baykal. Önce bunu hallet bunu...''
MAYINLI ARAZİNİN YÜZÖLÇÜMÜ
Başbakan Erdoğan son 1 ay içerisinde Meclis'te yaşanan tartışmaları da gündeme getirerek, Şanlıurfalıların bu tartışmaları dikkatle, ilgiyle izlediklerini bildiğini söyledi. Muhalefetin bu süreci nasıl kuru hamasetle yürüttüğünü en iyi vatandaşların bildiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yalanlarla, iftirayla, komplo teorileriyle, mayın meseleleriyle nasıl başka yerlere bu konunun çekildiğinin en yakın şahidi sizlersiniz. Bizim Suriye sınırındaki mayınlı arazimizin yüzölçümü, bunu en iyi siz biliyorsunuz, 216 kilometrekaredir. Bakın bu rakam çok önemli. Bu mayınlı arazinin bir ucundan CHP tuttu, diğer ucundan MHP tuttu, bir diğer ucundan da DTP onlara destek verdi. Sündüre sündüre lastik gibi çeke çeke iki Kıbrıs adası büyüklüğüne çıkardılar. El insaf, iki Kıbrıs adası diyorlar, ne demek biliyor musunuz? 19 bin 502 kilometrekare demek. Burası ne kadar? 216 kilometre. 19 bin kilometrekare nire, 216 kilometrekare nire, insaf insaf... Bunlar ya matematik bilmiyorlar, ya hesap kitap bilmiyorlar veyahut da bunların kılavuzları farklı. Kılavuzu karga olanın biliyorsunuz değil mi gerisini ben söylemeyim.
'Mayınlı arazileri yörede yaşayanlara dağıtalım' diye tutturdular. Acaba hayatlarında kaç kere Şanlıurfa'ya geldiler veya iktidarlarında Şanlıurfa'nın sınırındaki bir köyü gidip gördüler mi? Şanlıurfa'da tarım nasıl yapılır, nerelerde yapılır, acaba hiç incelediler mi? Bunlar Ankara'dan başlarını dışarıya uzatamaz. Seçimden seçime o da bazı Anadolu şehirlerinde şöyle bir boy gösterirler. Ondan sonra sırra kadem basarlar, yüzlerine bir daha rastlayamazsınız. Bakın buradan Şanlıurfa'dan bir kez daha sesleniyorum; biz hükümet olarak uluslararası bir yükümlülükten dolayı mayınlı arazileri temizleme kararı aldık. Suriye tarafı böyle bir güzelliği yaptı temizledi, biz de kendi tarafımızda aynı güzelliği yapalım istedik ve buraları ülkemize toprak kazandırma noktasında, organik tarım yapabilme noktasında hazırlıklarını yapalım dedik. Bütün mesele temizlik bitsin, burayı milletimize kazandıralım.''
"TİTİZİZ, HASSASIZ''

Sınırdaki mayınların, olabilecek en ucuz bedelle, en güvenilir ve en sağlıklı şekilde temizliğini yapacaklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
''Bunların dediği gibi değil, var mı bizim o ihale şartnamesinin içerisinde İsrail. Nereden çıkardınız bu İsrail'i. Olmayan bir şey, hiç ilgisi alakası yok. Ama dert başka. Çözüm var mı çözümleri de yok. Efendim diyor 'Petrolü İsrail'e verecek, madenler İsrail'e verilecek'. İnsaf ayıptır ya ayıp. Orada ta 1993'ten bu yana TPOA petrol araştırması yapıyor, çeşitli Türk firmaları orada araştırmalar yapıyor, yabancı firmalar yapıyor, zaten onlar yapılıyor ama Suriye sınırında bir güvenlik şeridimiz var. Bu güvenlik şeridi TSK'nın denetiminde ve ayrıca bu çalışmanın içerisinde Milli Savunma Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Maliye Bakanlığı var. Titiziz, hassasız, bu ülkenin, bu milletin menfaatlerine gelince Ak Parti ne CHP'si ne MHP'siyle ne DTP'siyle, hiç birisiyle mukayese dahi edilemez. Bu iddiaların tamamı yalandır. Bu kadar açık konuşuyorum, tamamı yalandır. Burada yabancıların gelip yerleşeceği, sınır güvenliğimizin tehdit altına sokulacağı, bu toprakların peşkeş çekileceği şeklindeki iddiaların tümü hırçın, kaybetmiş, paniklemiş bir muhalefetin asılsız iddialarıdır.
Bu kardeşinizi bugüne kadar tanıdınız. Tanıdığınıza göre gereken cevabı da siz en iyi şekilde verirsiniz. Milletin her bir kuruşuna karşı nasıl bir titizlik içerisinde olduğumuzu, yolsuzluklardan hesap sorarken yolsuzluklara kapıları tamamıyla kapattığımızı sizler çok iyi bilirsiniz. Dikkat edin Gazze'nin üzerine bombalar yağarken oralarda masum insanlar, çocuklar, hatta bebekler katledilirken bütün dünya sustu, ama biz susmadık. MHP'si CHP'si, yakın dostları olan medya bunların eskimiş monşerleri, haklı söylüyor olmamızdan, haklıyı savunuyor olmamızdan rahatsız oldular, 'Türkiye yalnızlaşıyor' dediler. 'Türkiye dış politikasında ivme kaybediyor' dediler. Ama ne oldu, Türkiye kaybetmedi, Türkiye itibar kazandı, ağırlık kazandı. Türkiye tüm dünyanın gönlünü kazandı. Melborn'dan Washington'a, Pekin'den Paris'e Saraybosna'ya, Tahran'dan Kahire'ye kadar Türkiye alkışlandı. Bu beyefendiler sus pus kesilmişken bu beyefendiler katliama kör ve sağır kesilmişken, bu kardeşiniz korkmadan, çekinmeden tereddüt etmeden bu aziz milletin sesi oldu ve bunu orada seslendirdi.
Bizim Davos'taki insani duruşumuz karşısında tedirgin olan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı İsrail Cumhurbaşkanı karşısında eleştiren, hatta hakaret eden bu monşer eskileri, çıkmış şimdi 'bu toprakları İsrail'e peşkeş çekiyorsunuz' diyorlar. Sizler vatanseverliğinizi tartışma konusu yapabilirsiniz ama bilesiniz ki bu parti vatan ve millet sevgisini tartışma konusu yapmaz. Bizim vatan sevgimiz onların ki gibi içi boş söylemlerden, kuru hamasetlerden oluşmaz. Bu milleti yokluğa, yoksulluğa, yolsuzluğa, yasaklara mahkum ettiler. AK Parti geldi ve bunlarla mücadele etti. Bu ülkeyi rekor düzeyde faizlere mahkum ettiler. AK Parti o enflasyonu da o faizleri de yerle bir etti.''
Erdoğan, çözümsüzlük siyasetini çözümmüş gibi gösterenlere yanıldıklarını, aldandıklarını anlatacaklarını ifade ederek, ''Hiç kimse elini taşın altına koymasa bile AK Parti olarak biz, elimizi taşın altına koyacak, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyacağız'' dedi.
Erdoğan, Şanlıurfa Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin il kongresindeki konuşmasında, AK Parti iktidarından önce Türk lirasının önünde 6 sıfır bulunduğunu anımsattı. Erdoğan, ''Seçimlerde de kullandım ama affedersiniz, tuvalete gidiyorsunuz o zaman, tuvaletin fiyatı ne olmuştu? Bir milyon, iki milyon. Eskiden zenginlere 'Milyoner' derlerdi, hatırlayın. Ayıp oldu, rezil olduk dünyaya, rezil olduk'' diye konuştu.
AK Parti'den önceki iktidarların Türkiye'yi içine kapattıklarını belirten Erdoğan, kendi iktidarlarının ülkeyi dışa açtığını söyledi.
Finansal krize karşı teşvik paketini geçen hafta açıkladıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, GAP'ın merkezinde ve dördüncü bölgede bulunan Şanlıurfa'nın, teşvik sisteminden en fazla yararlanacak illerden biri olduğunu anımsattı.
Türkiye'ye, Türkiye'nin zenginliğine, kaynaklarına inandıklarını ifade eden Erdoğan, ''Biz, bu bölgenin kaderinin değişeceğine, bu bölgenin dünyanın tarım merkezi, tahıl merkezi, gıda merkezi olacağına da inanıyoruz. 6,5 yıldır bu umutla, bu samimiyetle bölgeye yatırım yapıyoruz. 'Şanlıurfa kazanırsa Türkiye kazanır, Mardin kazanırsa Türkiye kazanır, Muş, Bitlis, Hakkari kazanırsa Türkiye kazanır' diyoruz'' dedi.
''İSTİSMAR SİYASETİNE PRİM VERMEYECEĞİZ''
Başbakan Erdoğan, el ele vererek kardeşlik, dostluk içinde geleceği birlikte inşa edeceklerini belirterek, şunları söyledi:
''Aramıza nifak sokmaya, bizi geri kalmışlığa, yoksulluğa mahkum edenlere aldanmayacak, onların istismar siyasetine prim vermeyeceğiz. Çözümsüzlük siyasetini çözümmüş gibi gösterenlere yanıldıklarını, aldandıklarını anlatacağız. Hiç kimse elini taşın altına koymasa bile AK Parti olarak biz, elimizi taşın altına koyacak, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyacağız. Bizim derdimiz, 81 vilayet ile bu ülkenin tam bayındır hale gelmesidir. Bizim derdimiz, 780 bin kilometre karesi ile bu ülkenin her karış toprağına adalet ve huzur ikliminin yayılmasıdır. Bizim derdimiz, 71,5 milyon insanımızın ekmeğini çoğaltmak, yuvasını şenlendirmektir. 6,5 yıldır bunun mücadelesini verdik, milletimizle birlikte çok büyük başarılar yakaladık. Allah'ın izni ile çok daha ileri noktalara hep birlikte ulaşacağız.''
Erdoğan, 6,5 yıldır hiçbir vatandaş aç ve açıkta kalmasın diye çalıştıklarını, çaba harcadıklarını dile getirdi.
Bir grup partilinin, ''Başbakanım destek, Şanlıurfa Spor şampiyon'' şeklinde tempo tutmaları üzerine Başbakan Erdoğan, ''Şimdi hep beraber, dayanışma içinde Şanlıurfalı kardeşlerim Şanlıurfa Spor'u ne yapacak? Çıkaracak. Başbakandan başka türlü destek beklerseniz, o zaman o, rüşvete girer'' karşılığını verdi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.