Babuşçu yeniden başkanlığa seçildi

AK Parti İstanbul il Başkanlığı'nın 3. Olağan Kongresi'nde oy verme işlemi sonuçlandı. Buna göre İstanbul il Başkanlığına yeniden Aziz Babuşçu seçildi.
Abdi İpekçi Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kongrede yapılan seçimde aday Metin Külünk 157 oy aldı.
Aziz Babuşçu ise 463 oy ile yeniden İstanbul il Başkanlığına seçildi.
"KONGREDE KARDEŞLİĞİMİZ KAZANDI"
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na yeniden seçilen Aziz Babuşçu, ''(Kongrede kardeşliğimiz kazanacak) demiştim. Başından beri bunu söyledim, bunu savundum. İşte kardeşliğimiz kazandı'' dedi.
Abdi İpekçi Spor Salonu'ndaki AK Parti İstanbul 3. Olağan İl Kongresi'nde, sonuçların açıklanmasının ardından Aziz Babuşçu ile Metin Külünk birlikte sahneye çağrıldılar.
Kendisini destekleyenlerin, ''Dik dur, İstanbul seninle'' sloganları arasında konuşmaya başlayan Külünk, ülkede demokrasi ve özgürlük için vargücüyle çalışmayı sürdüreceğini söyledi.
''Bizim kitabımızda darılmak, küsmek ve yılmak olmaz. Biz yine (parti içi demokrasi, hukuk ve adalet) diyeceğiz'' diyen Külünk, kazananların yolları ve bahtlarının açık olmasını dilediğini bildirdi.
Külünk, daha sonra 3 kez ''Şahit ol ya Rab'' diyerek, mikrofonu görevliye verdi.
Külünk'ü destekleyenlerin protestoları arasında konuşmaya başlayan Babuşçu da, ''(Kongrede kardeşliğimiz kazanacak) demiştim. Başından beri bunu söyledim, bunu savundum. İşte kardeşliğimiz kazandı. Mübarek olsun'' dedi.
Daha sonra birbirlerine sarılan Külünk ile Babuşçu, sahneden birlikte indiler.
Bu arada spor salonunun dışında kimi partililerle biraraya gelen Külünk, il başkanlığına aday olma gerekçelerini anlatarak, siyasetin uzun bir yürüyüş olduğunu ve bu ülkede siyaset yapmayı sonsuza dek sürdüreceklerini kaydetti.
Öte yandan, kongre sırasında oy sayımına geçilmeden önce Külünk'ü destekleyenler türlü sloganlar attılar. Bu kişiler, slogan atılmaması yönündeki uyarılara da tepki gösterdiler. Görevliler ve kimi partililerin bu kişileri sakinleştirmeye çalıştıkları görüldü.
"DARBE ÇIĞIRTKANLIĞI ÇAĞDIŞIDIR"
Erdoğan AKP ve hükümetin "İrticayla Mücadele Belgesi"yle ilgili gerekeni yaptığını, yapmaya da devam edeceğini kaydederek "AKP gereken tavrı göstermiştir, aynı dik duruşu muhalefetten de bekliyoruz" dedi. Erdoğan CHP'yi "Ergenekon terör örgütüne avukatlık' yapmakla suçlayarak "Biz Ergenekon'un değil bu aziz milletin avukatıyız. Milletimizin yüzüne bakamaz, demokrasi dersinden ikmale kalmaya devam eder bir üst sınıfa asla geçemezsiniz" diye konuştu.
AKP'nin İstanbul İl Kongresi'ne katılan Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, son günlerdeki "belge" tartışmalarını değerlendirdi. İstanbul teşkilatıyla gurur duyduğunu ifade eden Başbakan, teşkilatının gece gündüz demeden İstanbul'un dertlerine çare aramak için çaba sarf ettiğini kaydetti.
İstanbul'da 2004 yerel seçimlerinde oyların yüzde 42.4'ünü aldıklarını, 29 Mart yerel seçimlerinde ise oylarını 2 puan artırarak yüzde 44.33'e yükselttiklerini belirten Başbakan Erdoğan, teşkilatına, "Yerel seçimde gösterdiğiniz gayret takdire şayandır. Eksiklerimiz var, bu eksikleri bundan sonraki süreçte gidereceğiz. İstanbul, ilk seçimlerde, öncelikli illerimizden bir tanesi olma durumunu koruyacaktır. Türkiye ortalamasının üstündeki yerini korumaya devam edecektir. 29 Mart'ta İstanbul'a hizmet etmenin bir gönül işi olduğunu, İstanbullularla sarsılmaz bir gönül bağı kurduğunuzu bir kez daha sizler ortaya koydunuz. Gösterdiğiniz sadakate, vefaya, özverili gayretlere teşekkür ediyorum." diye seslendi.
"ÇÖZÜMSÜZ DENİLEN SORUNLARIN ÜZERİNE GİTTİK"
İstanbul'un emanetinin, AKP'nin emniyeti ve mesuliyeti altında olduğunu söyleyen Başbakan, "Türkiye büyüklüğünde düşünmeyi bize İstanbul öğretti. Ak Parti'nin siyaset temelleri İstanbul'da atıldı. Ak Parti'nin kucaklayıcı, birlik felsefesi burada yoğruldu. Ak Parti'nin demokratik açılımlarını esas alan değişimci anlayışı burada şekillendi. İstanbul'a hizmet etmenin verdiği heyecanla Türkiye yollarına düştük. Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik ve gideceğiz gündüz gece. 6.5 yılda ülkemizin, milletimizin hiç tecrübe etmediği seviyelere İstanbul'un verdiği ilham sayesinde milletimize yaşattık. Uçuruma gelmiş bir Türkiye'yi adından övgüyle bahsedilen bir ülke haline getirdik. Türkiye Ak Parti sayesinde hizmet üretme çözüm üretme seviyesine ulaştı. 6.5 yılda çözümsüz denilen sorunların üzerine kararlılıkla gittik, ezberleri bozduk. Türkiye'nin üzerine dağılan kara bulutları dağıttık. Değişmez denilen makus talihini yendik." dedi.
"KARANLIK ÖRGÜTLENMELERLE ÜZERİMİZE GELDİLER"
İktidarda olduğu süreçte AKP'yi yolundan alıkoymak, şevkini kırmak ve hızını kesmek için türlü gayretler olduğunu, "karanlık örgütlenmeler'le üzerlerine gelindiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Hukuku sollayan, çirkin senaryo ve oyunlarla, karalama kampanyaları ile aslı astarı olmayan iddia ve ithamlarla üzerimize geldiler." dedi. Bu oyunlar karşısında "hakem millettir' dediklerini ve milletin takdirine başvuracaklarını söylediklerini kaydeden Erdoğan, 3 Kasım'dan bu yana yapılan seçimlerde ise milletin "kimin samimi, kimin işinin ehli' olduğunu verdiği oylarla ortaya koyduğunu söyledi. 29 Mart yerel seçimlerinde kimilerinin ellerinde kırmızı dosyalarla dolaştığını, karalama kampanyası yürüttüğünü kaydeden Erdoğan "İstanbul'u kazanacaklarını zannettiler ama halkımız yüzde 44'ü aşan bir oyla cevabını verdi."dedi.
"DEMOKRASİ DIŞI ODAKLARA BOYUN EĞMEDİK"
Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu, millet iradesinin, egemenliğinin üzerinde hiçbir güç bulunmadığını, TBMM'den başka bir karar mercii olmadığını ifade eden Erdoğan "Ak Parti ile probleminiz mi var? Bu ülke için projeleriniz, planlarınız, hedefleriniz neyse onu ortaya koyun. Biz Ak Parti'den daha iyisini yaparız deyin. Türkiye'yi daha iyi seviyelere çıkartırız deyin. Projelerinizi, programınızı anlatın ondan sonra da milletin kararını bekleyin. Millet kime inanıyorsa onu iktidara taşır ya da iktidardan indirir. Demokrasinin, cumhuriyetin güzel tarafı işte bu. Seçimlerin, seçim yoluyla vazife almanın güzel tarafı işte bu. Bunun dışındaki her yol demokrasi dışıdır, hukuk dışıdır. Bu, demokrasi tarihimiz boyunca olduğu gibi bundan sonra da asla milletin hayrına değildir."diye konuştu. Çeteler, hukuk dışı odaklar karşısında boyun eğmediklerini, en küçük taviz vermediklerini de kaydeden Başbakan, "Millet arkamızda olduğu, bu can bu bedende olduğu sürece de taviz vermeyeceğiz, bu oyunlara boyun eğmeyeceğiz" dedi.
"DARBE ÇIĞIRTKANLIĞI ÇAĞDIŞIDIR"
Demokrasiyi yaşatmak, demokrasiyi tüm kurul ve kuralları ile işletmenin sadece AKP'nin, belli çevrelerin değil tüm vatandaşların, siyasi partilerin, medya ve sivil toplum örgütlerinin asli görevi olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan konuşmasında, belge tartışmalarını şöyle değerlendirdi:
"2 hafta önce bir gazetede, bazı kirli senaryoları ihtiva eden bir belge yayınlandı. 16 Haziran'daki grup toplantımızda dedim ki; sahte ise vahimdir gerçekse de vahimdir. AK Parti olarak konunun aydınlanması için derhal yargıya suç duyurusunda bulunduk. Hiç kimse bu olayı ve işleyen süreci istismar etmemeli, kurumlarımızı birbirine düşürme, yıpratma, fitne çıkarma yaklaşımı içine girmemelidir. Kurumlarımızın birbirine güveni tamdır, tüm kurumlarımız hukuka, demokratik yapıya ve anayasaya bağlıdır. Kurumlararası güven bunalımı oluşturma gayretleri sadece taraflara değil tüm Türkiye'ye zararlıdır. Demokrasimiz her türlü sorunu çözecek olgunluğa oluşmuştur. Konuyla ilgili süreç işliyor, askeri savcılık bu noktada söyleyeceğini söylemiştir. Konu sivil yargıya intikal etmiştir. Bağımsız yargı gereken araştırmayı yapacak ve konuyu aydınlığa kavuşturacaktır. Kimse askerin arkasına saklanarak siyaset yapmasın, kimse güzide kurumlarımızı yıpratarak netice alabileceğini düşünmesin. Demokratik rejime karşı girişimler nasıl çağdışı ise darbe çığırtkanlığı yapmak, darbe söylentileri ile siyaseti etki altına almaya çalışmak da o kadar çağdışıdır."
MUHALEFETTEN SÜRECE KATKI İSTEDİ
Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, bu konular üzerinden siyaset yapılmasının yanlış olduğunu ve Türkiye'ye yakışmadığını kaydeden Erdoğan, muhalefet partilerinden "sağduyulu davranmaları ve sürece katkı sağlayacak tavır sergilemelerini istedi. Hiç kimsenin kurumlararasında bir gerilim varmış gibi suyu bulandırmaya, kurumlararasında nifak tohumları etmeye yönelik girişimlerde bulunmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan "Hükümet gerekeni yapmıştır yapmaya da devam ediyor. Kurumlarımız gerekeni yapmıştır yapmaya devam ediyor, Ak Parti gereken tavrı göstermiştir. Aynı dik duruşu muhalefetten de bekliyoruz. Meseleyi başka yerlere çekme, bu olayı Ak Parti'yi yıpratma gayretlerine giriyorlar."dedi.
CHP'YE "ERGENEKON'UN AVUKATLIĞINI YAPIYOR" SUÇLAMASI
Başbakan Erdoğan, Anamuhalefet partisi CHP'nin "Ergenekon terör örgütüne avukatlık yaptığı'nı bildiklerini de söyledi. Erdoğan "Avukatlığını yaptıkları karanlık odakları bu olayla ilişkilendirip mafyaya pay devşirme gayretlerini biliyoruz. Biz Ergenekon'un değil bu aziz milletin avukatıyız, farkımız bu. Milletimizin yüzüne bakamazsınız, bu ülkenin genç nesillerinin çocuklarının yüzüne bakamazsınız yarın ki nesillere bu tavrın hesabını veremezsiniz. Demokrasi dersinden ikmale kalmaya devam eder, bir üst sınıfa asla geçemezsiniz. Biz hukuka inanmaya, demokrasiyi yüceltmeye, laikliği muhafaza etmeye, sosyal devlet ilkesini tüm boyutlarıyla hayata geçirmeye devam edeceğiz. Türkiye'yi oyalamaya, yolundan alıkoymaya, bizim hızımızı kesmeye dönük her türlü girişim karşısında dik duracağız. Yüzümüz ak bir şekilde milletimizin karşısına çıkacağız." diye konuştu.