Kararname ya da kurula düzenleme

Hâkimler ve savcıların yaz dönemi atama kararnamesindeki sıkıntılı süreç, taktik savaşına dönüştü. Ergenekon savcıları ile bu davaya bakan iki hakim ve Diyarbakır'daki PKK - KCK soruşturmasını yürüten bazı savcıların yerlerinin değiştirilmesini önerdiği konuşulan HSYK üyeleri ile Adalet Bakanlığı arasında dün de uzlaşma sağlanamadı. Kurul'un dünkü toplantısına Adalet Bakanlığı Müsteşarı katıldı ancak krizin, HSYK'nın yapısının değiştirilmesine kadar gidebileceği ileri sürülüyor. Adalet Bakanlığı, bin 560 hakim ve savcının yerlerinin değiştirilmesini öngören rutin "Temmuz Kararname Taslağı"nı 15 Haziran'da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na sundu. Görüşmeler sürerken 13 Temmuz'da yargıç kökenli bazı üyelerin Kurul'a alternatif bir liste sunduğu iddiası kulisleri bomba gibi düştü.

MÜSTEŞAR DÜN KATILDI AMA...
HSYK'nın Yargıtay ve Danıştay kökenli 5 üyesi 13 temmuzdan sonraki toplantıları gayri resmi olarak sürdürdü. Ancak toplantılara, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Müsteşarı Ahmet Kahraman katılmadı. Kararname krizi derinleşirken dün HSYK'da sürpriz bir gelişme yaşandı. Müsteşar Kahraman Kurul'un dünkü toplantısına geldi. Toplantıda, Adalet Bakanı Ergin'in yerine "yedeği" konumundaki HSYK yedek üyesinin de bulunduğu öğrenildi. Ancak Bakanlık'tan krize neden olan öneriler karşısında kararnameyi imzalamama sinyalleri geldi. "Kurul'a alternatif taslak sunulmasının Anayasa'nın 'mahkemelerin bağımsızlığı'nı içeren 138. ve hakimlik- savcılık teminatını düzenleyen 139'uncu maddelerine aykırı olduğu" belirtildi. Dünkü toplantıda da kararnameye son şekli verilemedi. Kurul Başkanvekili Kadir Özbek, çalışmaların önümüzdeki hafta başına sarkacağını söyledi. Sonuç "Bakanlık" ve "HSYK'nın yargıç üyeleri"nden oluşan iki senaryonun canlandırılmasına neden oldu.
İKİ SENARYO
Buna göre, Adalet Bakanlığı, AB'ye sunulacak Yargı Strateji Belgesi'nde "HSYK'nın yapısının değiştirileceği" sözünü verecek. Ergenekon savcılarının yer değişikliği taleplerini gerekçe göstererek Kurul'un işleyemez hale geldiği kamuoyuna ve adalet teşkilatına yansıtılacak. Böylece Kurul'un yapısının, Meclis'in seçeceği üyeleri de içerecek şekilde değiştirilmesi söz konusu olacak. Kurul'un, Bakanlık'tan gelebilecek, "Çalıştırılamıyor, bu nedenle yapısı değişsin" görüşünü göğüslemek için gayrı resmi de olsa çalışmalarına ara vermediği konuşuluyor.