Pazartesi 21.09.2009 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 21.09.2009 16:45
Son Güncelleme: Pazartesi 21.09.2009 16:45
Arınç'tan muhalefete çağrı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Herkesin birbirine elini uzattığı, 'sıkılı yumrukla el sıkışılmaz' mantığının çok doğru olduğunu bilerek, herkesin elini açtığı bir günde, özellikle elbette MHP'nin ve CHP'nin genel başkanlarına ve orada siyaset yapan tüm dostlarımıza, bu bayram günü vasıtasıyla, vesilesiyle gelin bu önemli konuda Türkiye'nin gerçekten çok sıcak bir ilgiyle karşıladığı 'demokratik açılım' konusunda görüşlerinizi, düşüncelerinizi, eleştirilerinizi, önerilerinizi AK Parti ile paylaşın'' dedi.
Arınç, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, ''demokratik açılım'' konusuna değindi.
Bülent Arınç, yıllardır Türkiye'yi huzursuz eden problemleri ortadan kaldırmak için ''bir demokratik açılım, bir huzur, birlik bütünlük projesini'', Türkiye ile birlikte bir devlet projesi olarak, herkesin el ele vererek savunacağı bir proje, bir süreç olarak ortaya koymak ve halkı huzura, barışa gerçek anlamda kavuşturmak istediklerini söyledi.
Arınç, ''Bunu gerçekleştirdiğimiz zaman, Türkiye çözülemeyen ekonomik sorununu çözecek. Bölgeler arası ekonomik dengesizleri ortadan kaldıracak. İnsanımızın milli gelirini ve yaşam seviyesini yükseltecek. Türkiye'nin dış itibarını Avrupa Birliği'ndeki sürecimizi kuvvetlendirecek. Bunların hepsinden de önemlisi, gözyaşını, kanı, üzüntüyü ve artı şikayetleri ortadan kaldıracak. Anneleri, babaları ağlamayacak ve ülkemizde huzur ve refah inşallah egemen olacak'' diye konuştu.
''BU TAŞI KALDIRMAK...''
Böylesine bir sürecin Türkiye'de herkesi ilgilendirdiğine işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
''Dolayısıyla bunu bir siyasi süreç olarak görenler, siyasi argümanlarla destek olabilir veya karşı çıkabilirler. Destek olanların desteğine ihtiyacımız var, karşı çıkanların da eleştirisine ve önerilerine ihtiyacımız var. Lütfen bu memleketin güzel insanları, evlatları ve hepsinden önemlisi siyasi aktörleri olarak, herkesin desteğine, eleştirisine ve önerilerine ihtiyacımız var. Bu taşı yukarıya kaldırmak, herkesin elini uzatmasından geçiyor.
Bazen o eleştirilerden hepimiz yararlanabilir, eksikliklerimizi giderebiliriz. Sayın bakanımızın iyi niyetle bütün kapıları çaldığı bir günde, 'ben söyletmem vurun' mantığıyla baştan karşı çıkarak, hiçbir konuyu tartışmadan, hiçbir öneri getirmeden doğrudan doğruya bunu hainlikle suçlamak hiçbir siyasetçiye yakışmaz.''
''Bu ülkenin siyasetçisi toplumun sorunlarını çözme konusunda elinden geleni yapan insan demektir'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Bazen doğru bildiğini kendisi yapar, bazen de doğru bildiklerini işi yapacak olanlara söyler. Destek olur ve bundan da büyük bir şeref kazanır. Biz Türkiye'de böylesine önemli, ülkenin yüz milyarlarını almış götürmüş, binlerce insanın canına mal olmuş, Türkiye'nin önünü tıkamış bir önemli konuda herkesin desteğini isterken, karşıdan çıkıp 'sadece söyletmem vurun' mantığıyla bizi hainlikle suçlamak doğrusu çok yanlış bir iş. Dolayısıyla bir bayram gününde bayramı tarif ederken herkesin, küslerin barıştığı, hasrettekilerin birbiriyle kucaklaştığı, herkesin birbirine elini uzattığı, 'sıkılı yumrukla el sıkışılmaz' mantığının çok doğru olduğunu bilerek, herkesin elini açtığı bir günde, özellikle elbette MHP'nin ve CHP'nin genel başkanlarına ve orada siyaset yapan tüm dostlarımıza, bu bayram günü vasıtasıyla, vesilesiyle gelin bu önemli konuda Türkiye'nin gerçekten çok sıcak bir ilgiyle karşıladığı 'demokratik açılım' konusunda görüşlerinizi, düşüncelerinizi, eleştirilerini, önerilerinizi AK Parti ile paylaşın.''
''BİZDE BULUNMAYAN SIFATLARLA SUÇLADIĞINIZ ZAMAN...''
CHP ve MHP'ye ''Biz sizden yararlanmak istiyoruz'' diye seslenen Arınç, şöyle konuştu:
''Sizin düşüncelerinizin doğru olabileceğini her zaman düşünüyor ve onlarla güç kazanmak istiyoruz. Siz farkında olmadan, bu karşıdan çıkmakla bize hiç layık ve müstahak olmadığımız 'hainlik gibi, toprak satıcılığı gibi, bölücülük gibi, PKK ile işbirliği gibi, İmralı ile anlaşmak gibi' bizden bulunmayan tüm sıfatlarla suçladığınız bir zamanda, biz size diyoruz ki insaflı olun ülkemizi, vatanımızı düşünün. Ölenlerimizi, şehitlerimizi düşünün, gencecik yavrularımızı düşünün, bu bayram gününün sevincini daha da büyütmek istiyorsanız, gelin el ele verelim, gönül gönüle verelim, birlikte bu zorunlu ve çok sorumluluk isteyen işi birlikte çözelim. Siz farkında olmadan vatanımıza ve milletimize şöyle bir kötülükte de bulunabilirsiniz, vatan hainliği gibi eskiden hiç kimsenin kabullenemeyeceği, bugün de hepimize çok ağır gelen bu sözlerle size inanan bazı insanları AK Partililere düşman hale getiriyorsunuz. Bakışlar değişiyor, terslikler geliyor, selam vermiyorlar, konuşmuyorlar ve sadece, çok az da olsa bazıları AK Parti söz konusu olduğunda suratını buruşturuyor ve AK Partililere karşı çok kötü bakabiliyorlar. Bu çok yanlıştır. Ülkeye bundan daha büyük bir kötülük olamaz. Siyasetçiler eleştirilerini akılla, mantıkla, bilimle yapmalı.
Eleştirinin en ağırına Biz tahammüllüyüz, ama hakaret ve düşmanlığı hiçbir zaman kabul etmeyiz. Biz kimseye hakaret ve düşmanlık yapmayacağız, herkesten de onu bekliyoruz. Siyasetçi sonunda halkın önünde hesabını verecektir, bu hesap da çok uzakta değil. İki yıl sonra sandık başına gittiğimizde milletin bu iktidar hakkında ne düşündüğünü hepimiz göreceğiz. Sizin bu kadar ağır suçlamalarınız sonucu değiştirmeyecek, size de bir faydası olmayacak, bize de bir zararı olmayacak ama sayısı az da olsa bazı kardeşlerimizin bize karşı ters bakmaları, düşmanca nazar etmeleri, bizi can evimizden yaralamaktadır.
Sayın Bahçeli'nin de sayın Baykal'ın da bu düşmanca bakışlar içerisinde ne kadar çok etkisi olduğunu hissediyoruz. Ülkemizde yıllarca siyaset yapmış bu değerli devlet adamlarının bu aşırı, acıtıcı, incitici söylemlerinden bir an evvel vazgeçmelerini temenni ediyoruz, en azından bu bayram günü hatırına.''
Bülent Arınç, bugüne kadar hep başlarının dik, alınlarının açık olduğunu, attıkları her adımın, yaptıkları her işin söyledikleri her sözün hesabını bugüne kadar şerefle verdiklerini, bundan sonra da şerefle vereceklerini söyledi.
Türkiye'yi güzel günler beklediğini belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Hep beraber el ele vereceğiz, ülkemiz için 71,5 milyon insan için bütün gücümüzle çalışacağız. Bütün dünyanın Türkiye'ye göz diktiği bir zamanda, itibarımızın eskiye göre katlandığı bir zamanda AK Partili olmak sizler için de bizler için de elbette gurur vericidir. Ne mutlu AK Parti'de hizmet eden AK Partiliyim diyen, AK Parti'nin Türkiye'ye hizmetini hep beraber bölüşen ve paylaşan, her bayrama birlikte kavuşana ve paylaşana'' diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''İnşallah 2 yıl sonra tekrar milletvekili genel seçimleri yapıldığında bu başarımızı çok daha büyük ölçülerle tekrarlayacağımıza inanıyoruz'' dedi.
Arınç, AK Parti Genel Merkezi'ndeki bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, partililerle birlikte birlikte olmanın sevincini yaşadığını söyledi.
İki büyük dini bayramın olduğunu anımsatan Arınç, bunların Ramazan ve Kurban Bayramları olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
''Çok şükür milletçe Kurban bayramına, Ramazan bayramına her zaman büyük bir sevinçle hazırlanıyoruz. Milletimiz inancında, geleneklerinde, örf ve adetinde, yaşam tarzında bu bayramların büyük bir yeri var. Ramazan ayı müddetince zenginler ve fakirlerle, yoksullarla, komşularımızla, akrabalarımızla, arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle, ulaşabildiklerimize, bazen bir arada iftar yaptık, bazen ramazan sevincini birlikte yaşadık. Uzaklara, yakınlara kavuşmaya çalıştık. Bugün de bayramın ikinci günündeyiz.''
Bu bayramlaşmanın AK Parti ailesinin ve camiasının bütünleşmesi olduğunu anlatan Arınç, ''Bugün gördüğünüz gibi başta sayın bakanımız olmak üzere çok değerli milletvekili arkadaşlarımız, genel başkan yardımcılarımız, Ankara'daki belediye başkanlarımız, İl Genel Meclisi üyelerimiz, teşkilat mensuplarımız, büyük bir sevinçle bu bayramlaşmaya geldiler. Sizlerle birlikte oldular'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bayramın birinci gününde İstanbul'da olduğunu bugün de ABD'ye gittiğini anımsatan Arınç, Erdoğan'ın selam ve sevgileri olduğunu söyledi. Arınç, ''Onu temsilen de hükümetimiz olarak sizlerle birlikteyiz. Başbakanımızın ve değerli ailesinin de Ramazan tebriğini sizlere iletiyorum'' dedi.
Ramazan ayı boyunca da teşkilatlarının, bu aya uygun çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Bülent Arınç, şöyle devam etti:
''Sosyal bütünleşmemizi, toplumsal barışımızı yeniden onarmak ve güçlendirmek için ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Bu bakımdan Ankaramızı, başta il teşkilatımız olmak üzere bütün ilçe teşkilatlarımızı da kutluyorum. Partimizin programında yazılı olan bütünlüğümüzü, birliğimizi, huzurumuzu, barışımızı kardeşliğimizi, tekrar ayağa kaldırmak, tekrar güçlendirmek üzere çok önemli çalışmalar yaptınız. İnşallah önümüzdeki yıla kadar yine bu çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.''
Hükümetin başarılı çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
''Çok şükür halkımız bize çok büyük bir destek oldu. 2002 ve 2007 genel seçimlerinde 16 milyondan fazla bir oy verdi ve bizi tek başına iktidar yaptı. 2004 ve 2009'da tekrar bizi mahalli yönetimlerde, bütün büyük şehirlerde, illerde, ilçelerde, beldelerde tek başına büyük bir çoğunlukla başa getirdi. Şu anda mahalli seçim sonuçlarının başarıya yansıyan grafiğinde yine yüzde 70'lere yaklaşan, özellikle il genel meclisi oylarında illerin yüzde 75'inde AK Parti birinci oldu Türkiye'nin her yerinde AK Parti var, Türkiye'nin her yerinde AK Parti başarıyla ve gururla temsil ediliyor.
Şükürler olsun ki bazı partiler Türkiye'nin sadece bir kaç vilayetinde hayatiyet gösterirken, biz 81 ilin 81'inde bine yakın ilçenin hepsinde 2 binden fazla beldenin de neredeyse bütününde varız.''
Halkın sevgisine, takdirine layık olabilmek için bütün gayretleriyle çalıştıklarına dikkati çeken Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İnşallah 2 yıl sonra tekrar milletvekili genel seçimleri yapıldığında bu başarımızı çok daha büyük ölçülerle tekrarlayacağımıza inanıyoruz. Çünkü millete hükmeden, millete tepeden bakan onu kendisine bir tebaa olarak gören anlayışa değil, millete hizmet eden, onun hizmetkarı olmaktan övünç duyan bir anlayışa sahibiz. Bugüne kadar aldığımız oylar, yaptığımız hizmetler her zaman takdir görmüştür. En cesaretli işlere girerken arkamızda halkımızın en büyük desteğini görmek bizim için yeterli oluyor.
Demokrasi AK Parti'yle anlam kazandı, hizmet siyaseti AK Parti'yle anlam kazandı. Milletle bütünleşmek AK Parti'yle ancak var olabildi. Bugün Türkiye'nin neresine giderseniz gidiniz AK Parti'ye olan sevgiyi ve takdiri herkesten rahatlıkla görebileceksiniz. Yıllardır ihmal edilen çözülmemiş, çözülemeyen kronik sorunlar haline gelmiş pek çok konuyu AK Parti büyük bir cesaretle çözdü ve çözmeye devam ediyor. Geçmişte toplumun sorunlarını çözmek siyaset olarak algılanmıyordu. Siyaset, belli kişilerin, belli çevrelerin kendilerine çıkar temin etmek için yaptıkları bir uğraş alanıydı. Ama şimdi toplumun sorunlarını çözerek, onu daha huzurlu, daha mutlu, daha refah içinde yaşamasını temin etmek AK Parti siyasetinin de siyasetin gerçek adının da anlamı oldu.''
Bülent Arınç, eğitim, sağlık, ulaştırma ve enerji ile Türkiye'nin dış politikasında attıkları adımların Türkiye'ye her zaman itibar kazandırdığını kaydetti. Türkiye'nin köprüleriyle, barajlarıyla, dünya politikasına yön veren önemli anlaşmalarıyla adeta çağ atladığını anlatan Arınç, şu görüşlere yer verdi:
''Biz bunlara devam ediyoruz. Dünyanın ekonomik krizden sıkıntı çektiği bir dönemde Türkiye'nin de etkilendiğini biliyoruz. Ama bu etkinin en alt seviyede ve halkımıza en az zarar verecek düzeyde gerçekleşmesi için de gayret ediyoruz. Türkiye, ekonomide en iyi dengeleri kurdu ve bunu gerçekleştirdi. Bu da Türkiye'nin önüne daha cesaretle bakması için önemli bir sebep oldu.
Türkiye, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, bir uçtan bir uca büyük hizmetlerle karşı karşıya geldi. O yüzden halkımız sağa sola hiç bakmadan daima AK Parti'yi başında görmek istedi, ona imkan verdi, ona cesaret verdi.''
''SİYASİ PARTİLER DÜŞMANLARIMIZ DEĞİL''
''Anayasamızın hükmü şudur: Demokratik parlamenter hayatın vazgeçilmez unsuru siyasi partilerdir'' diyen Arınç, şunları söyledi:
''Biz de siyasi partilerin varlığına çok önem veriyoruz. Onlar bizim hasımlarımız, düşmanlarımız değil, olsa olsa ancak rakiplerimizdir. Millete hizmet noktasında onlarla yarışmayı, onlarla seçim meydanında güreşmeyi kendimize vazife biliyoruz. Hiç bir zaman düşmanlık içinde olmadık, düşmanlık yapmak istemiyoruz. Hepsi memleketimizin güzel insanlarıdır, hepsi farklı siyasi partilerde de olsa millete, memlekete hizmet için kurulmuş önemli kurumlardır. Bu vesileyle Türkiye'de tüm siyasi partilerin, onların mensuplarının, genel başkanlarının, temsilcilerinin de bayramlarını kutlamak istiyorum. Bayram birlikte kutlanırsa, aynı keyifle, aynı zevkle, aynı hoşgörüyle kutlanırsa umarım ki çok daha büyük bir anlam kazanacaktır. Biz siyasi partiler içerisinde her zaman birinci olmayı, hizmetlerimizle onlarla yarışmayı istiyoruz. AK Parti'nin kuruluşuna egemen olan düşünce, yarışmacı ve rekabetçi bir siyaset anlayışıdır. Hem kendi içinde hem de tüm siyasi partilerle hizmette yarışacağız. 2001 yılında kurulurken önümüze hangi hedefleri koymuşsak o hedefleri gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışıyor ve gayret ediyoruz.
Pek çok sorunları çözdü AK Parti. Ekonomik sorunlar, toplumsal barışı ortadan kaldıran sebepler, ayrışmacılık, düşmanlık, husumet, komşularımızla 'sıfır düşmanlık' üzerine kurulmuş dış politika, bunların hepsini gerçekleştirdik.''
Arınç, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, ''demokratik açılım'' konusuna değindi.
Bülent Arınç, yıllardır Türkiye'yi huzursuz eden problemleri ortadan kaldırmak için ''bir demokratik açılım, bir huzur, birlik bütünlük projesini'', Türkiye ile birlikte bir devlet projesi olarak, herkesin el ele vererek savunacağı bir proje, bir süreç olarak ortaya koymak ve halkı huzura, barışa gerçek anlamda kavuşturmak istediklerini söyledi.
Arınç, ''Bunu gerçekleştirdiğimiz zaman, Türkiye çözülemeyen ekonomik sorununu çözecek. Bölgeler arası ekonomik dengesizleri ortadan kaldıracak. İnsanımızın milli gelirini ve yaşam seviyesini yükseltecek. Türkiye'nin dış itibarını Avrupa Birliği'ndeki sürecimizi kuvvetlendirecek. Bunların hepsinden de önemlisi, gözyaşını, kanı, üzüntüyü ve artı şikayetleri ortadan kaldıracak. Anneleri, babaları ağlamayacak ve ülkemizde huzur ve refah inşallah egemen olacak'' diye konuştu.
''BU TAŞI KALDIRMAK...''
Böylesine bir sürecin Türkiye'de herkesi ilgilendirdiğine işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
''Dolayısıyla bunu bir siyasi süreç olarak görenler, siyasi argümanlarla destek olabilir veya karşı çıkabilirler. Destek olanların desteğine ihtiyacımız var, karşı çıkanların da eleştirisine ve önerilerine ihtiyacımız var. Lütfen bu memleketin güzel insanları, evlatları ve hepsinden önemlisi siyasi aktörleri olarak, herkesin desteğine, eleştirisine ve önerilerine ihtiyacımız var. Bu taşı yukarıya kaldırmak, herkesin elini uzatmasından geçiyor.
Bazen o eleştirilerden hepimiz yararlanabilir, eksikliklerimizi giderebiliriz. Sayın bakanımızın iyi niyetle bütün kapıları çaldığı bir günde, 'ben söyletmem vurun' mantığıyla baştan karşı çıkarak, hiçbir konuyu tartışmadan, hiçbir öneri getirmeden doğrudan doğruya bunu hainlikle suçlamak hiçbir siyasetçiye yakışmaz.''
''Bu ülkenin siyasetçisi toplumun sorunlarını çözme konusunda elinden geleni yapan insan demektir'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Bazen doğru bildiğini kendisi yapar, bazen de doğru bildiklerini işi yapacak olanlara söyler. Destek olur ve bundan da büyük bir şeref kazanır. Biz Türkiye'de böylesine önemli, ülkenin yüz milyarlarını almış götürmüş, binlerce insanın canına mal olmuş, Türkiye'nin önünü tıkamış bir önemli konuda herkesin desteğini isterken, karşıdan çıkıp 'sadece söyletmem vurun' mantığıyla bizi hainlikle suçlamak doğrusu çok yanlış bir iş. Dolayısıyla bir bayram gününde bayramı tarif ederken herkesin, küslerin barıştığı, hasrettekilerin birbiriyle kucaklaştığı, herkesin birbirine elini uzattığı, 'sıkılı yumrukla el sıkışılmaz' mantığının çok doğru olduğunu bilerek, herkesin elini açtığı bir günde, özellikle elbette MHP'nin ve CHP'nin genel başkanlarına ve orada siyaset yapan tüm dostlarımıza, bu bayram günü vasıtasıyla, vesilesiyle gelin bu önemli konuda Türkiye'nin gerçekten çok sıcak bir ilgiyle karşıladığı 'demokratik açılım' konusunda görüşlerinizi, düşüncelerinizi, eleştirilerini, önerilerinizi AK Parti ile paylaşın.''
''BİZDE BULUNMAYAN SIFATLARLA SUÇLADIĞINIZ ZAMAN...''
CHP ve MHP'ye ''Biz sizden yararlanmak istiyoruz'' diye seslenen Arınç, şöyle konuştu:
''Sizin düşüncelerinizin doğru olabileceğini her zaman düşünüyor ve onlarla güç kazanmak istiyoruz. Siz farkında olmadan, bu karşıdan çıkmakla bize hiç layık ve müstahak olmadığımız 'hainlik gibi, toprak satıcılığı gibi, bölücülük gibi, PKK ile işbirliği gibi, İmralı ile anlaşmak gibi' bizden bulunmayan tüm sıfatlarla suçladığınız bir zamanda, biz size diyoruz ki insaflı olun ülkemizi, vatanımızı düşünün. Ölenlerimizi, şehitlerimizi düşünün, gencecik yavrularımızı düşünün, bu bayram gününün sevincini daha da büyütmek istiyorsanız, gelin el ele verelim, gönül gönüle verelim, birlikte bu zorunlu ve çok sorumluluk isteyen işi birlikte çözelim. Siz farkında olmadan vatanımıza ve milletimize şöyle bir kötülükte de bulunabilirsiniz, vatan hainliği gibi eskiden hiç kimsenin kabullenemeyeceği, bugün de hepimize çok ağır gelen bu sözlerle size inanan bazı insanları AK Partililere düşman hale getiriyorsunuz. Bakışlar değişiyor, terslikler geliyor, selam vermiyorlar, konuşmuyorlar ve sadece, çok az da olsa bazıları AK Parti söz konusu olduğunda suratını buruşturuyor ve AK Partililere karşı çok kötü bakabiliyorlar. Bu çok yanlıştır. Ülkeye bundan daha büyük bir kötülük olamaz. Siyasetçiler eleştirilerini akılla, mantıkla, bilimle yapmalı.
Eleştirinin en ağırına Biz tahammüllüyüz, ama hakaret ve düşmanlığı hiçbir zaman kabul etmeyiz. Biz kimseye hakaret ve düşmanlık yapmayacağız, herkesten de onu bekliyoruz. Siyasetçi sonunda halkın önünde hesabını verecektir, bu hesap da çok uzakta değil. İki yıl sonra sandık başına gittiğimizde milletin bu iktidar hakkında ne düşündüğünü hepimiz göreceğiz. Sizin bu kadar ağır suçlamalarınız sonucu değiştirmeyecek, size de bir faydası olmayacak, bize de bir zararı olmayacak ama sayısı az da olsa bazı kardeşlerimizin bize karşı ters bakmaları, düşmanca nazar etmeleri, bizi can evimizden yaralamaktadır.
Sayın Bahçeli'nin de sayın Baykal'ın da bu düşmanca bakışlar içerisinde ne kadar çok etkisi olduğunu hissediyoruz. Ülkemizde yıllarca siyaset yapmış bu değerli devlet adamlarının bu aşırı, acıtıcı, incitici söylemlerinden bir an evvel vazgeçmelerini temenni ediyoruz, en azından bu bayram günü hatırına.''
Bülent Arınç, bugüne kadar hep başlarının dik, alınlarının açık olduğunu, attıkları her adımın, yaptıkları her işin söyledikleri her sözün hesabını bugüne kadar şerefle verdiklerini, bundan sonra da şerefle vereceklerini söyledi.
Türkiye'yi güzel günler beklediğini belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Hep beraber el ele vereceğiz, ülkemiz için 71,5 milyon insan için bütün gücümüzle çalışacağız. Bütün dünyanın Türkiye'ye göz diktiği bir zamanda, itibarımızın eskiye göre katlandığı bir zamanda AK Partili olmak sizler için de bizler için de elbette gurur vericidir. Ne mutlu AK Parti'de hizmet eden AK Partiliyim diyen, AK Parti'nin Türkiye'ye hizmetini hep beraber bölüşen ve paylaşan, her bayrama birlikte kavuşana ve paylaşana'' diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''İnşallah 2 yıl sonra tekrar milletvekili genel seçimleri yapıldığında bu başarımızı çok daha büyük ölçülerle tekrarlayacağımıza inanıyoruz'' dedi.
Arınç, AK Parti Genel Merkezi'ndeki bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, partililerle birlikte birlikte olmanın sevincini yaşadığını söyledi.
İki büyük dini bayramın olduğunu anımsatan Arınç, bunların Ramazan ve Kurban Bayramları olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
''Çok şükür milletçe Kurban bayramına, Ramazan bayramına her zaman büyük bir sevinçle hazırlanıyoruz. Milletimiz inancında, geleneklerinde, örf ve adetinde, yaşam tarzında bu bayramların büyük bir yeri var. Ramazan ayı müddetince zenginler ve fakirlerle, yoksullarla, komşularımızla, akrabalarımızla, arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle, ulaşabildiklerimize, bazen bir arada iftar yaptık, bazen ramazan sevincini birlikte yaşadık. Uzaklara, yakınlara kavuşmaya çalıştık. Bugün de bayramın ikinci günündeyiz.''
Bu bayramlaşmanın AK Parti ailesinin ve camiasının bütünleşmesi olduğunu anlatan Arınç, ''Bugün gördüğünüz gibi başta sayın bakanımız olmak üzere çok değerli milletvekili arkadaşlarımız, genel başkan yardımcılarımız, Ankara'daki belediye başkanlarımız, İl Genel Meclisi üyelerimiz, teşkilat mensuplarımız, büyük bir sevinçle bu bayramlaşmaya geldiler. Sizlerle birlikte oldular'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bayramın birinci gününde İstanbul'da olduğunu bugün de ABD'ye gittiğini anımsatan Arınç, Erdoğan'ın selam ve sevgileri olduğunu söyledi. Arınç, ''Onu temsilen de hükümetimiz olarak sizlerle birlikteyiz. Başbakanımızın ve değerli ailesinin de Ramazan tebriğini sizlere iletiyorum'' dedi.
Ramazan ayı boyunca da teşkilatlarının, bu aya uygun çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Bülent Arınç, şöyle devam etti:
''Sosyal bütünleşmemizi, toplumsal barışımızı yeniden onarmak ve güçlendirmek için ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Bu bakımdan Ankaramızı, başta il teşkilatımız olmak üzere bütün ilçe teşkilatlarımızı da kutluyorum. Partimizin programında yazılı olan bütünlüğümüzü, birliğimizi, huzurumuzu, barışımızı kardeşliğimizi, tekrar ayağa kaldırmak, tekrar güçlendirmek üzere çok önemli çalışmalar yaptınız. İnşallah önümüzdeki yıla kadar yine bu çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.''
Hükümetin başarılı çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
''Çok şükür halkımız bize çok büyük bir destek oldu. 2002 ve 2007 genel seçimlerinde 16 milyondan fazla bir oy verdi ve bizi tek başına iktidar yaptı. 2004 ve 2009'da tekrar bizi mahalli yönetimlerde, bütün büyük şehirlerde, illerde, ilçelerde, beldelerde tek başına büyük bir çoğunlukla başa getirdi. Şu anda mahalli seçim sonuçlarının başarıya yansıyan grafiğinde yine yüzde 70'lere yaklaşan, özellikle il genel meclisi oylarında illerin yüzde 75'inde AK Parti birinci oldu Türkiye'nin her yerinde AK Parti var, Türkiye'nin her yerinde AK Parti başarıyla ve gururla temsil ediliyor.
Şükürler olsun ki bazı partiler Türkiye'nin sadece bir kaç vilayetinde hayatiyet gösterirken, biz 81 ilin 81'inde bine yakın ilçenin hepsinde 2 binden fazla beldenin de neredeyse bütününde varız.''
Halkın sevgisine, takdirine layık olabilmek için bütün gayretleriyle çalıştıklarına dikkati çeken Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İnşallah 2 yıl sonra tekrar milletvekili genel seçimleri yapıldığında bu başarımızı çok daha büyük ölçülerle tekrarlayacağımıza inanıyoruz. Çünkü millete hükmeden, millete tepeden bakan onu kendisine bir tebaa olarak gören anlayışa değil, millete hizmet eden, onun hizmetkarı olmaktan övünç duyan bir anlayışa sahibiz. Bugüne kadar aldığımız oylar, yaptığımız hizmetler her zaman takdir görmüştür. En cesaretli işlere girerken arkamızda halkımızın en büyük desteğini görmek bizim için yeterli oluyor.
Demokrasi AK Parti'yle anlam kazandı, hizmet siyaseti AK Parti'yle anlam kazandı. Milletle bütünleşmek AK Parti'yle ancak var olabildi. Bugün Türkiye'nin neresine giderseniz gidiniz AK Parti'ye olan sevgiyi ve takdiri herkesten rahatlıkla görebileceksiniz. Yıllardır ihmal edilen çözülmemiş, çözülemeyen kronik sorunlar haline gelmiş pek çok konuyu AK Parti büyük bir cesaretle çözdü ve çözmeye devam ediyor. Geçmişte toplumun sorunlarını çözmek siyaset olarak algılanmıyordu. Siyaset, belli kişilerin, belli çevrelerin kendilerine çıkar temin etmek için yaptıkları bir uğraş alanıydı. Ama şimdi toplumun sorunlarını çözerek, onu daha huzurlu, daha mutlu, daha refah içinde yaşamasını temin etmek AK Parti siyasetinin de siyasetin gerçek adının da anlamı oldu.''
Bülent Arınç, eğitim, sağlık, ulaştırma ve enerji ile Türkiye'nin dış politikasında attıkları adımların Türkiye'ye her zaman itibar kazandırdığını kaydetti. Türkiye'nin köprüleriyle, barajlarıyla, dünya politikasına yön veren önemli anlaşmalarıyla adeta çağ atladığını anlatan Arınç, şu görüşlere yer verdi:
''Biz bunlara devam ediyoruz. Dünyanın ekonomik krizden sıkıntı çektiği bir dönemde Türkiye'nin de etkilendiğini biliyoruz. Ama bu etkinin en alt seviyede ve halkımıza en az zarar verecek düzeyde gerçekleşmesi için de gayret ediyoruz. Türkiye, ekonomide en iyi dengeleri kurdu ve bunu gerçekleştirdi. Bu da Türkiye'nin önüne daha cesaretle bakması için önemli bir sebep oldu.
Türkiye, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, bir uçtan bir uca büyük hizmetlerle karşı karşıya geldi. O yüzden halkımız sağa sola hiç bakmadan daima AK Parti'yi başında görmek istedi, ona imkan verdi, ona cesaret verdi.''
''SİYASİ PARTİLER DÜŞMANLARIMIZ DEĞİL''
''Anayasamızın hükmü şudur: Demokratik parlamenter hayatın vazgeçilmez unsuru siyasi partilerdir'' diyen Arınç, şunları söyledi:
''Biz de siyasi partilerin varlığına çok önem veriyoruz. Onlar bizim hasımlarımız, düşmanlarımız değil, olsa olsa ancak rakiplerimizdir. Millete hizmet noktasında onlarla yarışmayı, onlarla seçim meydanında güreşmeyi kendimize vazife biliyoruz. Hiç bir zaman düşmanlık içinde olmadık, düşmanlık yapmak istemiyoruz. Hepsi memleketimizin güzel insanlarıdır, hepsi farklı siyasi partilerde de olsa millete, memlekete hizmet için kurulmuş önemli kurumlardır. Bu vesileyle Türkiye'de tüm siyasi partilerin, onların mensuplarının, genel başkanlarının, temsilcilerinin de bayramlarını kutlamak istiyorum. Bayram birlikte kutlanırsa, aynı keyifle, aynı zevkle, aynı hoşgörüyle kutlanırsa umarım ki çok daha büyük bir anlam kazanacaktır. Biz siyasi partiler içerisinde her zaman birinci olmayı, hizmetlerimizle onlarla yarışmayı istiyoruz. AK Parti'nin kuruluşuna egemen olan düşünce, yarışmacı ve rekabetçi bir siyaset anlayışıdır. Hem kendi içinde hem de tüm siyasi partilerle hizmette yarışacağız. 2001 yılında kurulurken önümüze hangi hedefleri koymuşsak o hedefleri gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışıyor ve gayret ediyoruz.
Pek çok sorunları çözdü AK Parti. Ekonomik sorunlar, toplumsal barışı ortadan kaldıran sebepler, ayrışmacılık, düşmanlık, husumet, komşularımızla 'sıfır düşmanlık' üzerine kurulmuş dış politika, bunların hepsini gerçekleştirdik.''
DİĞER