CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın görüşme isteğine, "açılım" politikalarında izlenen yolu eleştirerek olumlu yanıt verdi. Gelecek 1 hafta içinde Erdoğan'ı CHP Genel Merkezi'ne davet eden Baykal, "Bu konuları daha kapsamlı ve ayrıntılı bir değerlendirmeye tabi tutabilmek amacıyla sizinle CHP Genel Merkezinde baş başa ikili bir görüşme yapmaya hazırım" dedi. Baykal, "görüşmenin Dolmabahçe görüşmesine benzemesini istemediğini" söyledi ve bir televizyon ekibi tarafından kaydedilmesini önerdi. CHP antetli ve bilgisayarda yazılmış olan mektup, Baykal'ın el yazısıyla "Sayın Başbakan" diye başlıyor. Eleştiri ve önerilerin yer aldığı mektuptan çarpıcı bölümler şöyle:
MEKTUBUN İÇİNDEN
Bu öngörülmüş belirsizlik, anayasamızdan "Türk Milleti" sözünün çıkarılacağı, eğitim dilinin değiştirileceği, PKK'ya af çıkarılacağı, İmralı'dan gelecek yol haritasının "uygun bölümlerinin" değerlendirileceği beklentilerine yol açmış, öte yandan kurulan ilişkiler, verilen umutlar sonucunda "dağ fare bile doğurmadı hayal kırıklığına" neden olmuştur.
"Kürt açılımı" diye başlanmış, daha sonra "demokratik açılım" denilmiş, son olarak da "Milli Birlik Açılımı"nda karar kılınmıştır. Açılım politikası hızla ayrıştırıcı sonuçlar vermeye başlamış, adını değiştirmek de durumu örtmeye yetmemiştir.
Hedefin bölgede yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın temel sorunlarının çözümü olmadığı, terör örgütünün siyasal amaçlarına yönelik açılımla karşı karşıya olduğumuz görülmektedir.
Terör örgütünün siyasi projesi, milleti ve devleti etnik temelde ayrıştırmaktır. Bu amaçla, Milli Eğitimin bünyesine üniversitelerden başlamak üzere, etnik dil eğitimini seçmeli ders olarak yerleştirmek, ilk aşamayı oluşturacaktır.
1989 yılında 'Türkiye Cumhuriyeti bir ırk, kan ve kafatası devleti değildir; 'Devlet kimsenin etnik kimliğine müdahale edemez'; 'Herkesin etnik kimliği onun şerefidir' dedik. Asimilasyona karşı çıktık. Devletin etnik kimlik ya da anadil konusunda faaliyette bulunmasına da karşı çıktık. 'Sivil toplum bu konularla ilgilenmelidir' dedik. Anadillerin özgürce kullanılabilmesi için yirmi yıl önce kanun teklifi verdik.
Bölgeye yönelik ekonomi politikası değişmelidir. Devlet eliyle, zarar edecek olsa da fabrikaların, işyerlerinin açılması ertelenemez bir zorunluluktur. GAP bitirilmelidir. Tarım ve hayvancılık projeleri hayata geçirilmelidir. Yeni sınır kapıları, Yüksekova ve Tatvan havaalanları hizmete açılmalıdır.
Bölgede gençlere çok farklı bir gelecek umudu verilmeli. Gençlerimizi, terör örgütüne, yeraltındaki dini örgütlenmelere ya da mafyaya mahkum olmaktan kurtarmalıyız. Büyük bir eğitim projesi hazırlanmalı ve Anadolu liseleri, kolejleri, fen liseleri düzinelerle bu bölge illerinde açılmalı ve en nitelikli öğretmenlerle donatılmalıdır.
Devletin amacı, benim çocuklarıma hangi okullarda, hangi eğitimi verebiliyorsa, Van'daki, Hakkâri'deki, Şırnak'taki bir babanın çocuklarına da benzer okullarda, aynı nitelikteki bir eğitimi verebilmek olmalıdır. İzolasyonu; düşük nitelikli, yetersiz eğitim kurumları ile gençlerin üzerinden artık geleceğe taşımamalıyız.
Amacımız, izolasyona son vermek ve entegrasyonu sağlamak olmalıdır. Kürt açılımı, Kürt kökenli vatandaşlarımızın gerçek gündemine yönelik; işsizliğe, eğitimsizliğe, dışlanmışlığa karşı bir açılım olmalıdır.
Açılım politikanızı, etnik ayrımcılığı teşvik eden, etnik sorgulamayı tahrik eden, insanların yaftalanmasına yol açan, ayrıştırıcı bir politika olarak değerlendiriyoruz. Çok önemli tutarsızlıklar, çelişkiler, belirsizlikler içeren, tehlikeli tuzaklar barındıran bu "Açılım Politikası"nda hiçbir şekilde sizinle birlikte olmayacağımız çok açıktır.
Bununla beraber mektubunuzdaki isteminiz doğrultusunda bu konuları daha kapsamlı ve ayrıntılı değerlendirmeye tabi tutabilmek amacıyla, sizinle CHP'de baş başa bir görüşme yapmaya hazırım.
Ülkemizde bundan sonra yaşanacak gelişmeler açısından belki de bu değerlendirmelerimiz tarihi bir belge niteliğini de taşıyabilecektir. Toplumumuzun bu önemli konusunu kendi aramızda, kapalı kapılar arkasında ele almak ile yetinmemeliyiz.
Ne zaman ve nerede yayınlanacağına birlikte karar vermek üzere, görüşmemizin bir televizyon ekibi tarafından kayda geçirilmesinin yararlı olacağını sizin de takdir edeceğinizi umuyorum.
Önümüzdeki bir hafta içinde, bir gün önceden bildirmeniz halinde, uygun göreceğiniz herhangi bir saatte CHP Genel Merkezi'nde sizi ağırlamaktan mutluluk duyacağım. Görüşme umuduyla ve saygılarımla.