Erdoğan'dan İsrail'e nükleer silah uyarısı

Başbakan Tayyip Erdoğan, Rusya'nın başkenti Moskova'dan, büyükelçi kriziyle iki ülke arasındaki gerilimin doruk noktaya çıktığı İsrail'e yönelik eleştiriyi sürdürürken, "İran-İsrail konusunda adil davranılsın" mesajı gönderdi. Erdoğan, İran'ın nükleer programına değinirken isim vermeden İsrail'e, "Bölgemizde nükleer silah istemiyoruz ama bir ülkeden nükleer silah istememe arzusu ortaya konulurken aynı bölgede bir başka ülkede nükleer silah olursa bu adil bir yaklaşım tarzı olmaz. Adil yaklaşım tarzını, gücü elinde bulunduran ülkeler ortaya koymazsa, haklılık gücü elinde bulunduranların olur ki bu durumda küresel barış tesis edilemez" göndermesi yaptı.
İSTİKRAR VE GÜVEN
Moskova Üniversitesi Dış İlişkiler Enstitüsü'nde düzenlenen konferansta konuşan Başbakan Erdoğan şu mesajları verdi:
DALGA DALGA DÜNYAYI VURDU: İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük ekonomik kriz olarak tanımlanan bir krizin içinden geçiyoruz. Kriz ABD'de ortaya çıktı ama dalga dalga tüm dünyayı etkiledi. Bizler ve Rusya da bundan etkilendik.
EDİLGEN DIŞ POLİTİKA: Türkiye olarak bütün bunların bilinciyle vizyonel, çok boyutlu ve ön alıcı bir dış politika izliyoruz. Edilgen dış politika çizgisi izlememiz mümkün değil. Tüm komşu ülkelerle iletişim ve işbirliği içinde olmamız gerekiyor. Rusya Federasyonu bizim için son derece önemli ve değerli. Biz, elimizdeki imkanlarla bölgesinde daha geniş istikrar ve güvenlik üreten bir ülkeyiz. Dış politika anlayışımız dost kazanma, dost üretme üzerine, düşman üretme değil. Bölgede insan haklarının, özgürlüklerin, demokrasinin, hukukun, hukukun üstünlüğüne yönelik anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapıldığı bir ülkeyiz.
BARIŞI KOVALIYORUZ: Komşularımızla tüm sorunları çözme konusunda kararlıyız. Bunu komşularla sıfır problem anlayışıyla yürütüyoruz. Bütün sorunların sihirli bir değnekle bugünden yarına çözülmesi mümkün değil ama mücadele ediyoruz, gayret gösteriyoruz, aktif bir yol izliyoruz. Kıbrıs'ta, Ermenistan'da yaptığımız budur. Bu konularda hep tutarlı olduk, çözümden kaçmayan, çözümü kovalayan taraf olduk. Biz barışı kovaladık.

RUSYA'YA EKONOMİK ÇAĞRI
RUSYA İLE İLİŞKİLER: Rusya Federasyonu ile ilişkilerimiz dış politikamızın önemli eksenlerinden biridir. 1990'lı yıllarda ekonomik işbirliği genel ilişkilerin itici gücü rolünü oynarken, 2000'li yıllarda siyasi ilişkiler de önemli konuma geldi. İşadamlarımızın Rusya'daki yatırımlarının tutarı 6 milyar dolara, Rus şirketlerinin Türkiye'deki yatırımları 4 milyar dolara, Türk taahhüt şirketlerinin Rusya'da aldığı iş miktarı 30 milyar dolara ulaştı. 3 milyon Rusya Federasyonu vatandaşı ülkemizi turist olarak ziyaret etti. Biz, daha fazla Rus yatırımcısını, işadamını ve daha fazla turisti ülkemizde görmek istiyoruz. İki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemin arefesindeyiz. Ağustosta kurulmasını kararlaştırdığımız Hükümetlerarası İşbirliği Konseyi'ni bu yıl hayata geçirmeyi ve ilk toplantısını bu yıl yapmayı planlıyoruz. Doğalgazımızı birinci derecede Rusya'dan, ikinci derecede İran'dan temin ediyoruz. Bunlar aramızdaki bağın önemini gösteriyor. Göreve geldiğimizde ticaret hacmimiz 1.5-2 milyar dolardı, şimdi 10 milyar dolara ulaştı. Şimdi hedefimiz 30 milyar dolar. Çıkar ilişkilerimiz inkar edilemez. İçişlerine karışmama, karşılıklı saygı, iyi komşuluk ve güvenlik ilişkileri temel ölçütler.
NÜKLEER SİLAH: Nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi 5 üyesinin örnek adımlar atması gerektiğini düşünüyoruz. ABD ile Rusya'nın attığı adım takdire şayandır, ancak süratle hayata geçirilmesi gerekir. Gerginliğin azaltılması için güçlü telkinlerimizi İran'a yaptık. İşbirliğine daha açık bir tutum benimsenmesi için onları cesaretlendirmeye çalışıyoruz.