Tabuları yıktım

Türk futboluna adını altın harflerle yazdırmış olan Rüştü, 15 yıl önce kapısından döndüğü Beşiktaş'a 2007'de geldiğinde en büyük hedefini "Hayalim Beşiktaş gibi büyük bir camiada şampiyonluk yaşamaktı" diyerek açıklıyor. Ancak daha önemlisi kaptanlığını yaptığı ve sembol futbolcularından biri olduğu Fenerbahçe'den gelip bir başka büyük camia Beşiktaş'ta çifte kupaya uzanan başarı öyküsünü kendi içindeki coşkuyla belirtiyor: "Tabuları yıktım. Giydiğim ve hakkını verdiğim Beşiktaş formasıyla çifte kupa kaldırmanın onurunu ve gururunu yaşıyorum." Rüştü, "Hayalim Beşiktaş'ta şampiyonluk yaşamaktı. Mustafa Hoca'mla F.Bahçe'de bu gururu yaşamıştım. Geçen sezon nasip olmadı. Beşiktaş'a transfer olurken tereddüt yaşamamıştım. Çünkü bazı futbolcular vardır kendi oynadıkları camiaların dışında sevgi ve saygı ile karşılanan. Son nesilden Hakan Şükür vardı. Bir de ben kaldım. Gönül ister ki; bizden sonra gelecek nesiller bizden öncekiler gibi sadece kendi tribünlerinden değil, rakip taraftarlardan da saygı görsün. F.Bahçe'ye göre Beşiktaş'ın daha sakin, daha ağırbaşlı bir yapısı var. Benim için bu ortam bir avantaj oldu. Burada da sizden başarı bekleniyor. Her ne kadar sıcak da karşılansam taraftarın gözünde hissedilir bir mesafe vardı. Fakat ben F.Bahçe'de sembol olmuş bir futbolcu olarak Beşiktaş'ta çifte kupa kaldırmanın onurunu ve gurunu yaşıyorum. Kalbiyle ve ruhuyla bir futbolcunun neler verebileceğini göstermenin gururuyla kendi adıma tabuları yıktığımı düşünüyorum" ifadesini kullandı.

HAYAT DEVAM EDİYOR
Milli kaleci, "Geçen sene şampiyon olabilirdik. İstanbul Büyükşehir maçında kazaya uğradık. Büyük takımla olmak, büyük futbolcu olmak çok farklı bir olay. Büyük hedeflere büyük isimlerle ulaşılır. Son haftalara girildiği zaman o stresi kaldırmak zor. Büyük takımda olmanın, büyük oyuncu olmanın sorumluluklarını geçen yıl yerine getiremedik. Bu yüzden şampiyonluğu kaybettik" dedi. Beşiktaşlı kaleci bu sezon Metalist yenilgisi sonrası ayakta kalmayı başardıklarını belirterek şunları söyledi: "Metalist elenişinden sonra Ertuğrul Hoca, 'Hayat devam ediyor' dedi. Anlamadığım bir şekilde bu eleştirildi. Bence yanlış anlaşıldı. Çok doğru ve yerinde bir laftı. Şu ölümlü dünyada sıkıntıya girdiğimiz anlarda söydiğimiz bir söz. 4-1'lik mağlubiyetten dolayı söylediğimiz söz. "Her şey bitti" mi deseydi? Bakın devam ettiği görüldü. Çifte şampiyonluk yaşadık."
SAĞLAM'IN KATKISI VAR
Rüştü, "Ertuğrul Hoca kesinlikle başarılıydı. Türk antrenörlüğü için kişisel bir duruş gösterdi ve istifa ederek yollarını ayırdı. Profesyonel ilişkide bunlar olur. Bu takımın oluşmasında büyük rolü, emeği var" diyerek sözlerini sürdürdü. Mustafa Denizli'nin takıma gelişini de Rüştü şöyle değerlendirdi: "Takımı hissetmesi zaman aldı. Taşlar ve felsefeyi oturtana kadar yaralar aldık. Ama işte o sıkıntılı anlarımızda Mustafa Hoca'nın liderliği, strateji uzmanlığı ortaya çıktı. Takımını arkasına aldı, güven verdi, güç verdi. 26. haftayı hedef gösterdi. Bunu laf olsun diye değil. İnandığı için söyledi. Biz de onu mahçup etmedik." "15 Şubat'ta kendi evimizde oynadığımız Trabzon maçı dönüm noktalarından biridir" diyen Rüştü, "Konya ve Trabzon beraberlikleri panik yarattı ama o günkü futbolumuz bizi inanılmaz ayağa kaldırdı. Golü 77'de Bobo'yla bulduk. Kendimize olan güvenimiz o maçta geldi. Ondan sonra yükseliş var. Galip olarak ayrılsak daha farklı yansıyacaktı. Puan kaybettiğimiz maçlardan biri de berabere biten 10 kişi kaldığımız Bursa maçıydı. Ama ikinci yarı şampiyonluğu kazanacak bir futbol ortaya koyduk. İkinci yarı oynadığımız bütün maçlar ya tamam ya devam maçıydı. Ama bence en önemlisi 2-1 yendiğimiz G.Saray maçıydı. Maçların ve stresin çok yoğun olduğu bir döneme denk gelmişti. O maçı kazanacağımıza ve şampiyon olacağımıza inanıyordum. O maçı kazanınca 'Şampiyonuz' dedim" yorumunu yaptı.