"Bu kadar yıldızımız var ama onun yüzünden Avrupa'nın sıradan takımı olmaktan öteye gidemiyoruz" deyip Domenech'e faturayı çıkaran Fransızlar maç öncesi sohbetlerimizde galibiyetimizi istediklerini ifade etmekten çekinmiyorlardı. Onların ilgisi az, bizim çok olunca Gerland'da "saha avantajı" kesinlikle ekibimizindi. İki takım da sezon sonu yorgunluğu dinlemeyince güzel bir oyun çıktı. Hele 32-38. dakikalar arası kıran kırana puan mücadelesi gibiydi! 32'de Anelka tek başına tribünleri heyecanlandırarak yarı sahadan daldı ama belki de eski takımdaşı Volkan'ı görünce dışarı vurdu. 33'te önce Arda, bir sonraki atakta ise Benzema boş pozisyonda başarısızdılar. Arda'nın pasında Mevlüt 35'te etkisiz kaldı. Ve 38'de İbrahim- Volkan anlaşmazlığında İbrahim Üzülmez, Anelka'yı düşürüp oyundan atıldı ve rötarlı tatile erken başlamış oldu. Penaltıyı 39'da Benzema gole çevirdi. Temponun hiç düşmemesi tribünlerin de ateşinin sürekliliğini sağlıyordu. 61'de Ribery'nin vuruşunda Volkan başarılıydı. 75'de önce Gignac, sonra Semih'in vuruşlarında kaleciler mucizevi iki kurtarışa imza attılar.
BU NASIL ÖZLEM!
Futbol adına hiç bitmesin denilen güzellikteki bir hazırlık maçına noktayı 'gurbetçilerimiz' koydu. Anlamsız bir taşkınlık, ne amaçla sahaya daldığı belirsiz 'biri' ve hakemin doğal olarak oyunu durdurması... Futbol aniden soğumuştu. Gurbetçilere özlem konusunda hak veriyoruz ama dün geceki tablonun amacı neydi anlamsızlıktan başka? Neyse ki onların bu taşkınlığına sahadakiler uymadı ve taraflar için güzel bir hazırlık maçı olarak karşılaşma 1-0 Fransa lehine bitti. Ve futbolumuz da son anlarda yaşanan inanılmaz yağmur ve fırtına altında tatile çıktı...