Potada 13'üncü kez mutlu sona ulaşan Efes Pilsen'in başarısının mimarlarından Antrenör Ergin Ataman, şampiyonluğun perde arkasını SABAH'a anlattı:
Final serisi boyunca o zor dönemde uykularınız kaçtı mı ? Böyle bir şey olmadı; olmasına izin de vermezdim. İki hafta boyunca antrenmanlar ve toplantılar dışında boş olduğum her an spor yaptım, havuza girdim ve güneşlendim. Çünkü her şeyden önce benim doğru kararlar vermem için sakin olmam gerekliydi.
Yaşadığınız bu şampiyonluk sizin için ne anlam ifade ediyor? Bu şampiyonluğun benim için bir kupanın ötesinde anlamı var. Sonuçta mücadele eden iki ekol, iki teknik adam var orada. Yıllardır Türkiye'de bu ekolün mücadelesini veriyorum. Bunu sahada milyonların gözü önünde kanıtlamak çok büyük bir zevk. Elde edilen bu şampiyonluk, Türk antrenörlerini yetersiz bulup Milli Takım'ı Tanjeviç'e emanet edenlere de bir yanıttır.
Peki sizce bu bir rövanş mı? Sorun Tanjeviç değil. Türk antrenörlerinin Milli Takım ile ilgili sıkıntısı şu: Milli Takım'ı yönetebilecek kapasitede çok antrenör var diyoruz. Türk hocalar kendilerini Avrupa'da kanıtladılar ve saygı görüyorlar. Bunlar ortadayken, "Türk hocaların kapasiteleri yetersiz. Milli Takım yabancı bir hocaya teslim edilmeli" düşüncesi bize ağır geliyor.
2-0 geriye düştükten sonra seriyi çevirme adına inancınızı nasıl tazelediniz? İkinci maçı son saniyede çok büyük bir şans eseri kaybettik. İki maçın da ilk yarılarını önde bitirmiştik. İki takımın da gücü ortadaydı. Kendi hatalarımızla yenilmiştik. Çocuklar da aynı fikirdeydi. Takımda çok büyük bir kızgınlık vardı. Ama biz bunu hırsa çevirdik. Favori olmamız iki maçı da kaybetmemize yol açtı. Abdi İpekçi'de ise rahat oynadık.
Seride 2-0 geridesiniz. Üçüncü maç ve son çeyrekte 12 sayıyla geridesiniz. Fenerbahçe Antrenörü Tanjeviç, o süreç için "Kontrolü elimden kaçırdım" itirafında bulundu. O dakikaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Aslında en kötü oynadığımız maçtı üçüncü karşılaşma. Ama seriyi döndürdüğümüz maç da o oldu. İlk yarıdan itibaren hep gerideydik. Hamleler yapmak zorundaydık. Önce alan savunması yaptık ve maçın ritmini değiştirdik. Zamanın daraldığını görünce tam saha baskılı savunmaya başladık ve Sinan'ı devreye soktuk. F.Bahçe de rehavete girmişti. Şampiyonluk şarkıları söyleniyordu. Onlar "Bu iş bitti" derken biz direnç gösterdik. "Bu maç böyle bitmez. Sonuna kadar kovalayacağız" dedik. Solomon'un baskıya karşı kontrolu kaybettiğini bildiğimiz için tam saha presle onları oyun düzenlerinin dışına ittik. Rakibi dengesiz, erken atışlara zorladıkça oyunu kendi lehimize çevirmeyi başardık.
Hido''yu hemen alırız
Yeni sezon için gerçekleştirmek istediğiniz projeler nelerdir? Rakoceviç'i alacağınız konuşuluyor. İlgilendiğimiz birçok isim var. Rakoçeviç de bunlardan biri. Efes Pilsen, her zaman Avrupa'da da yukarıya oynamalı. Bugün çok ciddi bütçelerle, NBA'den transfer yapan Euroleague takımları var. Yine de, hedefimiz mutlaka ve mutlaka ilk sekiz. Sonrasında nereye kadar gideriz, göreceğiz. NBA'den kimseyi düşünmüyorum ama Hidayet gelirse hemen alırız.
Bu işller düzelmez
Şampiyonluk maçından sonra yaşanan olaylara gelirsek, bu konuda neler söylemek istersiniz? Asıl suçlu orada bize saldıranlar değil, saldırtanlardır. Buna fırsat verenlerdir. Bunun bir spor olduğunu, sonunda kazanmak kadar kaybetmenin de olduğunu hazmetmeden bu işler değişmez. Son 3 sezondur finallerde olay çıkmıyordu; çünkü hep seyircili takım kazanıyordu. Caydırıcı cezalar kimsenin gözünün yaşına bakmadan uygulanmadıkça bu iş düzelmez.
Demirel gelmeliydi
Federasyon Başkanı Demirel'in kupa törenini beklemeden salondan ayrılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sezon kazandığımız Türkiye Kupası'na gelememişti ve biz o kupayı da onun elinden alamamıştık. Ama lig şampiyonluğu kupasını o makamın en yüksek kişisinden almayı isterdik. Kendine göre sebepleri mutlaka vardır. Biz de bu kupa törenine çıkmayabilirdik. Türk sporuna olan saygımızdan dolayı 1 saat kadar bekleyip o törene çıktıysak o kurumların yöneticilerinin de bize karşı saygı göstermeleri gerekir.