FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
Lig maçında hemen önümüzdeki
'kadroya giremeyen futbolcular bankı'nda oturanlar bu sefer sahada. Galatasaray ideal 11'ine yakın bir kurguya
'rücu' etmiş. Öyle
'pek organize' değiller ilk 18'de.
Ama deyin ki, niye? Sanırsınız ki; G.Saray yarı sahasında
'öcü' var! Estonyalıgiller sahada oldukları yere kakılıp, bir de üstüne kasılıp, kuruyup kalıyorlar. 4-5-1'lerine bakıp
"Denk getirirlerse bir kontratak kovalayacaklar" bile denemez.
Gole hiiiç niyetleri yok. Bu nedenle ha gayret ve rahat rahat saldırıyor Galatasaray.
Gerçi solda Aydın'ın kanadı biraz kırık ama sağdaki Keita pır pır uçuyor. Daha çok bu kanattan zorlayıp, buradan tırtıklayıp, şuradan delmeye çalıştıkları Estonya Seddi'ni, 21'de Keita yıkıyor.
GALİBİYETİN 'ZAYIF'I OLMAZ
Ama bir golde çözülmüyor Estonya defansı. G.Saray'ın yüklene yüklene kazandığı serbest vuruşu 45'te nefis bir kavisle ağlara yollayınca biraz gardları düşüyor. İkinci yarıda epey bir açılıp saçılıyor Levadia, hatta rakip ceza sahasına falan giriyorlar ama tabii nafile!
G.Saray turu garantilemek için aradığı üçüncü golü Baros düşürülüp hakem de penaltıyı verince buluyor. Hala
'savunan' Levadialılar'a bir sürpriz de 62'de oyuna giren Kewell yapıyor. 79'daki sert şutu kaleci için sadece
'bakılık' oluyor. Seyirci beşinciyi de istiyor, hatta 69'da
'kavuşulan' Elano'dan medet umuyor ama onun yerine 88'de Leitan kendi kalesine atıyor. Onun sayesinde Galatasaray, Avrupa'daki beşinci maçını da kafa golsüz geçmiyor!
Beş gol, rövanşı zor geçebilecek bir maçı rahatlatıyor. Dahası bunu henüz taşları yerine tam oturmamış bir takım yapıyor. Ve
'G.Saray tabii hep kazanır karşısına dişli rakip çıkmadı' diyenlere de hatırlatmak lazım: Galibiyetin
'zayıf'ı olmaz
. G.Saray bunu iyi yapıyor.