6'da 6 yapan F.Bahçe niye taraftarını mutlu edemedi?

Ortada bir anlayış sorunu var. Futbolcular, taraftarın tepkisine "Kazandık ya" cevabını veriyor. Sanki M.United'ı yenmiş gibi... Oysa, aldıkları para ve geldikleri konuma bakan F.Bahçeliler'in beklentisi, en azından Trabzon'dan 6 yiyen Büyükşehir karşısında daha farklı. Kapıyı 1.5 milyon Euro'dan açanlar, rakam olarak çeyreği olamayacak bir takımı 1-0 yenince, herkesin sevinmesini bekliyor. Bu, taraftarın umurunda değil. Herkes tribünde heyecan veren futbol istiyor. Fenerbahçe'de tesisler ve gelirlerle birlikte artık taraftarın beklentisi de çağ atladı. Ama ne yazık ki, futbolcular bu kulüpte demode kaldı. Çünkü tüccar kafalarını değiştirmiyorlar. - GÜRCAN BİLGİÇ -

F.Bahçe taraftarı gümbür gümbür oynayan bir takım istiyor. Protesto etmeleri oynanan futboldan keyif almadıklarını gösteriyor. Daum'un "Önce lig, sonra Avrupa" demesinden rahatsızlık duyuyorlar. Eğer F.Bahçe, Büyükşehir'e takılsaydı ıslıkların boyutu yönetime uzanırdı. Artık herkes Avrupa Ligi'ni çeşitli kanallardan izliyor ve takımların nasıl oynadıklarını görüyor. F.Bahçe seyircisi de Türkiye'de şampiyonluğun ötesinde Avrupa'da başarı bekliyor. Oynanan futbol gelecek vaat etmediği için şimdilik tepkisini ıslıkla dile getiriyor. G.Saray da iyi oynamıyor ama taraftarına "Ben bu maçı kazanırım" güvenini veriyor. F.Bahçe taraftarı takımında bunu görmediği için huzursuz. - LEVENT TÜZEMEN -

G.Saray hem göze hoş gelen hem de netice alan bir takım konumunda. Sarı-kırmızılılar, ofansif futbola yatkın oyun yapısı ve bireysel yıldızlarıyla, herkesin gözünde en iyi takım. Fenerbahçe ise, böyle bir oyun yapısına sahip değil. Çünkü iki takım oyuncuları farklı özellikteler. Daum da bunu bildiği için takımı daha farklı formatta oynatıp, kısa yoldan maç kazanma yoluna gidiyor. Önde basan bir F.Bahçe'nin başına neler gelebileceğini Avrupa Ligi ilk maçı olan Twente mücadelesinde hepimiz gördük. Bence taraftar şunu göz ardı etmemeli: Hiçbir takımın oyun planı ve düzeyini kafalarında canlandırmasınlar. Kazanmanın mutluluğunu yaşasınlar. - ÜMİT KAYIHAN -