Alemin Kralı

Bazıları futbolunu tartışadursun, Fenerbahçe ligde rekorlarla birlikte koşar adım hükmünü sürüyor. Geçen yıl sonuçlarla birlikte futbol da kötüydü. Herkes isyandaydı. Bu sezon yalnızca futbola itiraz edenleri görüyoruz ama dün geceki istekli ve akıllı, aynı zamanda ileriye ivmeli oyun sürerse, o Fenerbahçeliler de yakında mutlu olacak gibiler. Kendisi gibi yenilgisiz rakibi karşısında sarı-lacivertliler 13'te golü Güiza'nın asisti ve Alex'in şık vuruşuyla buldular. Forvetin tartışılanı Güiza, Alex'e şık asistini yaptığında Sheriff maçında Semih'in aynı hareketini hatırladık. Takımın golcüleri s a n k i kaptana asist yarışında gibiler. Artık Güiza'dan çok bahsetmenin gereği yok. Oyunun sonunda hep 'pasaport' kazanıyor. Asistine okey de, İspanyol'un çıkana kadarki istatistiği düşündürücü. 84 dakikada 9 olumsuz pas, tek top çalma, 5 top kaybı, biri kaleyi bulan 2 şut... Neyse! İlk yarı karşılıklı zorlama olmayınca tempolu ama pozisyonu kıt maç izledik. İkinci yarı ise keyif vericiydi. 50'de Emre'nin direkten dönen şutu, 53'te Burhan'ın Bilica'ya çarpan şutunu Volkan'ın son anda çelmesi ve 57'de Santos'un serbest vuruşunun savunmadan direğe gidişi keyif verdi izleyenlere. Ardından önce Volkan, sonra Alex sahne aldılar. 69 ve 70'de Harbuzi ile Burhan'ın vuruşlarını çıkaran Volkan 'kader adamı' olduğunu bir kez daha gösterip korkulu anların ayaktaki ismi oldu.
ALEX... YİNE ALEX...
Tribünler rahat nefes alırken 71'de Santos kaçtı. Ara pasını Alex kendine has bir şekilde önüne alıp farkı ikiye, rekoru 8'e taşıyan isim oldu. Maçtan önce Ankara'dan gelen haberle keyiflenen tribünlerin neşesini perçinleyen 89'daki kafa golünün kahramanı Lugano oldu. Bu arada takımın pasif dinlenirken verdiği açıklardaki mücadelesiyle Bilica da Fenerbahçe'ye uyum sürecini tamamlayıp artık önemli bir isim olduğunu da gösterdi. Milli maç döneminde, bu skor sonrası futbol ne kadar eleştirilir bilinmez ama, Fenerbahçe'nin araya ağzının tadıyla girdiği kesin!