Liderlik kapıya kadar gelmiş. Israr ediyor kabul edilmek için. Galatasaray'ın da derdi bu sefer de geri çevirmemek kısmetini! İşte bu telaşla başlıyorlar maça... Oysa illa ki bir şekilde başlayacaklarsa o 'tempolu' olmalı.
Önceki maçlara göre daha iyi ama Galatasaray geneline göre 'mutedil dalgalı' bir oyun. Taktik değişmemiş. Yani B planı kovalayanlar yine 'mahsun' kalıyor. Sakatlık ve kart cezalılar ilk 11'i etkilemiş. Beklerin oyuna katılımı daha fazla. Ama yine de ilerisi çok fazla destek alamıyor. Bu nedenle bireysel olarak, kendi alanlarında yarattıkları çabalarla oyunu zorluyorlar ama çoğu zaman rakip savunmanın dikkatli oyununa takılıyorlar.
İstanbulspor'a gelince. Onların oyun şablonu da Galatasaray'ınkiyle aynı. Sadece gol atmaktan ziyade orta saha hakimiyetini ve savunma terbiyesini korumakta daha etkililer... İstediklerini de iyi yapıyorlar. İlk yarı 27 ve 29'da iki ciddi pozisyon buluyor Galatasaray. İlkinde Arda'nın asistiyle kaleciyle burun buruna kalan Nonda kale yerine kaleciyi şişliyor. İkincisini Kewell soldan söke söke getirip Barış'a ikram ediyor atsın diye ama o dışarı gönderiyor.
*FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
ARDA DİREKLERİ DÖVDÜ
İkinci yarıda Galatasaray'ın tek bir mesajı var: Bu maçı alacağım! Nitekim iyice yerleştikleri rakip sahadan kendi alanlarına geçmeyi reddediyorlar. Ta ki 48'de Uğur'un sağdan taşıdığı top Kewell'ın kafasıyla ağları bulana kadar. Gelen gol, pozisyonları da artıyor. 62'de Arda, 64'te Elano ve 66'da Nonda'nın netleri var. İlki direğe, son ikisi Hasagiç'e takılıyor. 74'te Keita'nın girmesiyle iyice daraltıyor Galatasaray ablukasını. Ama kimse Belediye'nin kaderine razı yenilgi beklediğini düşünmesin! Hem direniyorlar hem de gol arıyorlar.
Hele 80'den 85'e öyle bir 5 dakika yaşatıyorlar ki Galatasaray'da ne kalp kalıyor ne tansiyon! Hakemin kararları da kalan 5 dakika ve uzatmaları imzalayınca saha yüksek gerilim hattına dönüyor. Nitekim işte böyle bir karardan sonra gelişen atakta karambolden dönen topu Hasan Ali ağlara yolluyor.
Galatasaray platonik bir aşk gibi hevesle kavuşmayı beklediği koltuğu bir başka sarı-kırmızılı takıma, çokça kendi paniklemesi biraz da hakem marifetiyle hediye ediyor.
YILDIRIM'I ELEŞTİRDİ
+94'te gelen beraberlik golüne isyan eden ve formasını parçalayan Mustafa Sarp, hakemin son 15 dakikada olmadık fauller verdiğini belirtti ve "Acaba birileri çıkıp hakemlerle ilgili konuşuyor mu diye böyle oluyor" diyerek üstü kapalı olarak Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ı eleştirdi.
BU İSYAN KİME?
Mustafa Sarp, maçtan sonra hakem Göçek'i eleştirdi ve "Formamı sinirden kendim yırttım. Ağzımdan kötü bir şey çıkmasın diye hıncımı formadan çıkardım" dedi. Ancak Sarp'ın yenen gol sırasındaki serbest vuruşta dört rakibin birden net ofsaytta kalmasını engelleyen Ayhan'a sinirlendiği de iddia edildi. Ayhan, bu pozisyonun devamında Ali Güzeldal'ın yaptığı ortaya da sırtını dönünce topun geçmesini önleyememiş ve sonunda Hasan Ali'nin golü gelmişti.