Savunması kurtardı

Editör: Geçen sezonun iki kupalı şampiyonu Beşiktaş, bu sezona ise neden çok kötü başladı?
İskender Günen: Beşiktaş'ın geçen yılı çifte kupayla kapatmasına rağmen futbolunda birçok maçta önemli sorunları vardı. Sezona başlarken transferleri kendilerine uygun yapmadıklarını düşünüyorum. Sadece savunmaya katılan Ferrari ile Fink, ilerleyen haftalarda Beşiktaş'a katkı sağlamaya başladılar. Tabata'nın transferi ise son derece yanlış. Çünkü Tabata'nın Beşiktaş'ı ayağa kaldırabilecek, kötü zamanda oyunu değiştirebilecek yapısı yok. Yine de Beşiktaş sezona kötü bir giriş yaptıktan sonra 8 maçlık periyotta önemli puanlar aldı. Takım savunması olarak iyi fakat hücum bölgesinde önemli sorunları var. Holosko sakatlığından dolayı yok. Nihat istenilen yeterlilikte değil. Bir de Sayın Mustafa Denizli'nin takım tertibinde sıkça büyük değişiklikler yaptığını ve kadro istikrarsızlığını düşündüğümüzde, kollektif yapının henüz arzu edilen seviyeye gelmediğini söyleyebiliriz.
Ahmet Çakar: Beşiktaş için ilk yarı çok net bir şekilde kötü geçti. Özellikle 7- 8 haftalık peş peşe galibiyetler dışındaki dönem çok kötüydü. Beşiktaş'ın Avrupa'daki performansı kabul edilebilir gibi değil. Çünkü Şampiyonlar Ligi'ndeki en kolay gruptaydı. Ama sonuncu oldular. Üstelik araya mucizevi bir Manchester United galibiyeti sıkışmasına rağmen... Beşiktaş lige iyi hazırlanamadı. Mustafa Denizli kafaca hazır değildi. Bunu kendisi de itiraf ediyor. Özellikle bazı gol ayakları hiçbir zaman form tutamadılar. Takım savunmasına söylenecek fazla bir laf yok. Eğer orada da zaafiyetler yaşasalar, tablo çok daha vahim olurdu.
DENİZLİ STRESİ KALDIRAMADI
Levent Tüzemen: Beşiktaş'ın kötü başlangıcı bence sürpriz değildi. Çünkü bu tür takımlar, bazen coşkuyu abartılı yaşarlar. 6 yıldır bunun özlemini çekiyorlardı. Şampiyon olduktan sonra da relax bir ortama girdiler. Başta yöneticiler olmak üzere herkes 40 gün 40 gece bunu kutladı. Hatta öyle bir baskı yaşamışlar ki; yıllar sonra Türkiye'de görev yapan Mustafa Denizli bile şampiyonluğa rağmen görevi bırakma noktasına geldi. Çünkü kendinde değildi. Görüntüsüyle buz adamı anımsatmasına rağmen o bile stresi kaldıramadı. Lige en rahat başlaması gereken, en oturmuş kadroya sahip Beşiktaş iyi başlamadı. Çünkü Denizli şampiyon kadroyla lige başlamadı. Buna, ağzından düşürmediği "10.5 numara alacağız" sözünün takıma olumsuz yansıması eklendi.
FUTBOL TATMİN ETMİYOR!
Ali Gültiken: Geçen senenin şampiyonu olarak sezona başlangıçta büyük sıkıntılar yaşadılar. Çok baskı altında bir şampiyonluk kazanılmış, kupa finalde en önemli rakibi devirerek elde edilmişti. Sonrasında teknik ve yönetim olarak uygulanan politika, Beşiktaş'a çok zarar verdi. Özellikle başkanın şampiyonluk coşkusuna izin vermeyerek transfer gündemi yaratması, Nihat ve Mehmet Topuz'la gündeme gelinmesi, Denizli'nin bırakma sürecine girmesi Beşiktaş'ı bambaşka tartışmaların içine soktu. Transferin yanında bunların maliyetleri de gündem yarattı. İsmail, Tabata, Nihat ve Ferrari transferlerindeki rakamlar çok büyüktü. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi gelirlerinin daha da fazlasını bonservis bedeli olarak harcadı. Takımın lige iyi hazırlanamamış olması sonucu kötü bir 6-7 haftalık periyot yaşandı. Sonrasında gelen seride önemli galibiyetler alındı. Kazanırkenki futbola baktığımızda çok tatmin etmiyordu. Beşiktaş bir savunma takımı. Bunu iyi yapabildikleri dönemler içinde önemli maçlar kazandılar. Şampiyonlar Ligi'nde alınan dört puan da deplasmanda geldi. Trabzon maçında da aynı düşünce vardı. "İyi kapanacağım, rakibi bozacağım ve çabuk çıkarak gol bulacağım" felsefesi. Fakat kazanmak zorunda olduğu, öne doğru oynadığı maçların hepsini kaybetti.