Gol zamanı şimdi

Çifte şampiyon etiketiyle ve 25 milyon Euroluk takviyeyle 2009-2010 sezonuna giren Beşiktaş beklentilerin uzağında bir oyun ve sonuçla sevenlerine hayal kırıklığı yaşatmıştı. Siyah- beyazlı takım Antalya'ya kampa giderken "Attığı 17, yediği 10 gol" parametresinin zihinlerimize bıraktığı "Golcülerin performansı ne olacak ve takım defansif görünümlü futbol karakterinden sıyrılabilecek mi?" sorularının cevabını aradık. Yıllardır ofansif futbolun Türkiye'deki öncülerinden biri olarak tanımlanan Mustafa Denizli hocamıza ilk yarı sonrası medya kahvaltımızda şu tespit paralelinde bir soru sormuştum; "Bilinen Denizli profiliyle ilk yarıdaki Beşiktaş'ın görüntüsü örtüşüyor mu?" Cevabı samimi ve netti: "Doğru. Örtüşmüyor... Ben de daha ofansif oynamamız gerektiğini düşünüyorum" Ama gerekçe açıklaması uzundu. Antalya kampını bu çerçevede izledim. Özetle golcülerin, hücum oyuncularının form tutup, defansif özellikli oyunculardan daha iyi bir seviyeye gelip gelmediklerine baktım. Nihat'ın moral bulduğuna, Bobo'nun form tuttuğuna, Tello'nun kondisyonda patlama yaptığına şahit oldum. 2010 Afrika aşkıyla tutuşan Holosko'nun iyileşmesi, Yusuf'un hazır görüntüsü, Serdar ve Nobre'nin hırsıyla defansif oyunculardan daha iyi durumda olduklarını gördüm. Özetle Mustafa Hoca'nın elinde ikinci yarı 'defansif futbol mazeretlerini' ortadan kaldıracak zenginlikte bir 'ofansif güç' var. Bu hazır görünen yapı Beşiktaş'ta sistem ve anlayış değişikliğini beraberinde getirebilir. Getirmeli de... Nihat'ı kazanmak, Bobo, Nobre ve Holosko'ya gol şovlar yaptırmak, tribünleri coşturmak istiyorsa düşüncemiz defans çizgisini daha önde kurmalı ve ilk 11'deki defansif karakterli oyuncuları azaltmalı!
TERCİHİ 1-0 DEĞİL 5-4!
Kahvaltıda, "1-0 kazanmaktansa 5 atıp, 4 yiyerek kazanmayı tercih ederim" diyen teknik direktör Mustafa Denizli ikinci yarı sahada sadece skor mücadelesi değil, samimiyet ve cesaret sınavı da verecek! Geçmişte hafızalarımıza kazınan, "Ofansif futbolun çağdaş yüzü, cesur Mustafa Denizli'yi" sahalarda görmek istiyorum. Samimiyetle özlüyorum. Kafası Milli Takım'la bulanmış, Çeşme'de yaptırdığı otelinde şezlong hayalleri kuran Mustafa Denizli, ne bizim, ne Beşiktaş'ın ne de Türkiye Futbol Federasyonu'nun isteyeceği son şey...
TEKNİK DİREKTÖRLERİN ÇILDIRDIĞI ANLAR
ŞAMPİYONLAR LİGİ'NİN GENÇ FUTBOLCULARI
FUTBOL TAKIMLARI HANGİ TARİHLERDE KURULDU?