Yanardağ patladı

G.Saray'da kritik Bursaspor karşılaşması öncesi Florya karıştı. Diyarbakırspor maçında taraftarın oyundan çıkarken yuhaladığı ve protestolar nedeniyle 15 gündür yüzü gülmeyen Arda Turan, takımdaki en yakın arkadaşı Caner ile kavga etti ve yumruklar havada uçuştu. İşte G.Saray'ın evi Florya Metin Oktay Tesisleri'nde dün yaşananlar: Bir günlük iznin ardından lider Bursaspor ile oynayacağı maç için oyuncularını sabah idmana çağıran Rijkaard, çift kale maç öncesinde her antrenmanda olduğu gibi beşe iki top kapma çalışması yapılmasını istedi ve öğrencilerini izlemeye başladı. 5'e 2 top kapma çalışmasında Caner, Arda'nın ayağındaki topu alabilmek için sert müdahalede bulununca iki futbolcu birbirine girdi. Çocuk yaştan beri alt yaş milli takımlarında beraber forma giyen, Arda'nın Manisa'da kiralık oynadığı dönemde beraber ter döken ikilinin söz dalaşı kısa sürede kavgaya dönüştü. Takımdaki yabancı futbolcular kavgayı uzaktan izlerken, Arda'ya yakınlıkları ile bilinen Emre Aşık, Ayhan, Mehmet Topal ile birlikte antrenör Nezih Ali Boloğlu iki oyuncuyu ayırmaya çalıştı. İkilinin kavgasında Arda'nın yumruğuyla dudağı patlayan Caner çılgına dönerken, genç yıldızı Mehmet Topal olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştı.
CANER'DEN KAPTANA: "KİMSİN SEN?"
Olaya hemen el koyan ve hayli sakin görünen Frank Rijkaard da kaptan Arda'nın omuzuna girdi. Arda, hocasına "Problem yok" derken, Caner'in Arda'ya "Kimsin lan sen? Adam mısın?" demesi tartışmayı bir kez daha alevlendirdi. Kendisini tutanlardan sıyrılmaya çalışan Arda'nın da bu söze çok içerlediği ve takım içinde en yakın arkadaşı olarak bilinen Caner'e "Bittin oğlum sen" dediği gözlendi. Ortalığın yatışmasından ardından futbolcuların yüzü asılırken, Rijkaard, Caner'i kaptan Arda ile farklı gruplarda çalıştırdı.
UZMANLARIN GÖZÜYLE KAVGA
Prof. Dr. Acar BALTAŞ Öpüşmekle dertler bitmez
Arda sağlam kişiliği olan, hayata karşı son derece olumlu bakış açısına sahip olan yapıcı genç bir insan. Galatasaray onu kulüpte tutabilmek için kaptanlık gibi bir görev verdi. Bu görev Arda için erkendir diye düşünmüyorum ancak bu görevin arkasına ve sorumluluklarına da Arda'yı hazırlamak gerekirdi. 'Kaptansın' demekle iş bitmiyor. İnsanların kalitesi sınırları zorlandığı zaman belli olur. Arda'da gücünün sınırlarına geldi. Arda kendini haksızlığa uğramış hissediyor. Çünkü Galatasaray için yaptığı fedakarlıkların karşılığını alamadığını bu sebeple de haksızlığa uğradığını düşünüyor. Yönetimin zor dönemler için hazırlayacak profesyonel yardımı da vermesi gerekirdi. Türkiye'de bu işler profesyonelce yürümüyor, bu işi yöneticiler " terapi " olarak yapıyor. Problem zamanında çözülmez olmadan, problemin olmayacağı zemin hazırlanır. Basın önünde öpüşme gösterileri sorunu bittiğini göstermez. Arda adına özel durum daha var. Çok az sporcu rengini ortaya koyar. Arda bunu yaptı ve bu onu yük altına sokuyor.
Prof. Dr. Turgay BİÇER Şöhreti kaldıramıyorlar
Arda iyi bir yetenek ama ne yazık ki duygusal ve psikolojik açıdan antrene edilmediğinden dolayı şu an üzerindeki yükü kaldıramıyor. Böyle olunca da Arda çok yıpranıyor, böyle tepkiler vermek zorunda kalıyor. Yükü ağır, taraftarların beklentisi de ağır ve Arda artık kendine ait değil. Sıkıntılı bir dönemden geçiyor, psikolojik açıdan dinlenmesi gerekiyor. Arda duygusal ve psikolojik kondisyonunu geliştirmek zorunda. Bunun içinde danışmana ihtiyacı var. Bir süre dinlendirilmeli, eğer bunu göz ardı edersek, lig bitiyor diye onunla ilgilenemezsek bu sıkıntılar perde arkasında yeni sezona kadar taşınır. Birçok ünlü futbolcu şöhreti nasıl kaldırabilir bilmiyor ve danışmanları olmadığı içinde afallıyorlar, gereksiz tepki gösterip takım arkadaşları ile bile tartışır kavga eder hale gelebiliyorlar. Arda ve onun gibileri için önlemler alınmazsa ve yetenekleri adına da ciddi zararlar görebilirler.
Dr. Ceren TOKDEMİR Taraftar Arda'yı üzdü
Öncelikle Arda'nın çok duygusal bir oyuncu olduğu hatırlatmak isterim. Taraftarla restleşmek onu kesinlikle çok üzdü. Futbolcular sadece Arda için söylemiyorum genellersek hepsi taraftarların tepkilerinden etkilenmezmiş gibi görünürler ama çok etkilenirler. Arda bugüne kadar böyle bir şey yaşamamıştı. Önce medyada manşetlere giren sinema olayı ardından da işler kötüye gidince taraftarın bunu onun önüne koyması onda şok etkisi yaptı. Bu tür sıkıntılar istenirse yaşanmayabilir. Sadece futbolcuların değil 24 saat onlarla yaşayabilen, futbolu bilen psikologlarla çalışılmalı. Bunun için kulüplere şart koşulmalı. Çünkü bu insanlar futbolculara kriz anında tepki nasıl verilir nasıl nefes alınır verilir, öfke nasıl dizginlenir bunların tekniklerini öğretir. Basının önünde olan yıldız futbolcular böyle bir eğitimden geçmezse bunun önüne geçilmez. Yumruklaşan Arda ile Caner'in idman sonunda sarmaş dolaş sahayı terk etmeleri sadece sıkıntının dozajını düşürdü.