"Skoru abartmayın!"

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda 2-2'nin rövanşında Sırbistan temsilcisi OFK Belgrad'ı 5-1 yenerek play-off turuna yükseldi.
Galatasaray'ın golleri: Dk. 11 Mustafa Sarp, Dk. 21, Dk. 56 Kewell, Dk. 71 Arda, Dk. 79 Mehmet Batdal
OFK Belgrad'ın golleri: Dk. 31 Nikolic
GALATASARAY - OFK BELGRAD MAÇININ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN...
İşte OFK Belgrad - Galatasaray maçının ardından spor yazarlarımızın yorumları...

LEVENT TÜZEMEN: Skoru abartmayın (SABAH)
Galatasaray'ın geçen sezon Avrupa'da ve ligde oynadığı futbol için resmi sitesinde "Rijkaard'ın takımı için şapkalarınızı çıkarın" diye manşet atan UEFA'nın Belgrad'da yüzde 78 nem ve 34 derece aşırı sıcak altında gündüz maçı oynatması sağlık kurallarına aykırıydı. Şampiyonlar Ligi'nde "Stat standartı" diye kılı kırk yaran UEFA değil mi? Bu hassasiyetten "Avrupa Ligi"nde eser yok. Hele hele ışıklandırması olmayan OFK'nınki gibi stadlar kara listeye alınmalı. Bu konuda Galatasaray yönetiminin ve Rijkaard'ın da ihmali var. Kuralar çekildiğinde gereken araştırma yapılsaydı, UEFA'ya itiraz edilebilir ve bu maç Belgrad'da kriterlere uygun bir sahada oynanırdı. Galatasaray gibi Avrupa'da marka olmuş bir kulüp "kaderci" davranmamalı. İstanbul'daki 2-2 için "İş kazası" demiştim, yanılmadım. Rijkaard'ın, tecrübeli Kewell'ı santrfor oynatması en doğru hamleydi. Galatasaray turu rahat geçti, rakibin 56'da 10 kişi kalması farkı getirdi. OFK'nın kadro kalitesi ve gücü Galatasaray'a denk değildi. Sadece koşup sert oynayarak Galatasaray'ı durdurmaya ve bozmaya çalıştılar. Yakaladıkları pozisyonlar ile attıkları gol, Galatasaray savunmasının bireysel ikramıydı.

RIDVAN DİLMEN: Rahat maç! (SABAH)
Her anlamda süper sonuç... Rijkaard tartışılıyor, oyuncular tartışılıyor, sistem tartışılıyor, Ali Sami Yen'de 2-0'dan 2-2'ye dönüş tartışılıyordu. Rijkaard'ın duruşunu beğendim o dönemde. Sakinliğini korudu; deplasmanda oynayacağı maçın kazasız geçeceğini özgüvenle hep ve en iddialı şekilde söyledi. Hatta Belgrad'daki basın toplantısında beş gündür rakip takımın kampta olduğu söylendiğinde "Maçtan sonra inşallah eve giderken trafiğe yakalanmazlar" dedi. Bu sadece bir espri değil, güven duygusuydu. Ali Sami Yen'de de, Belgrad'da da formalar aynı. Orta sahanın ortasında bu kez Ayhan değil, Cana var. Solunda Mustafa değil, Ayhan var; Mustafa sağa geçmiş. Yani üçlü baklava; Cana, sağında Mustafa, solunda Ayhan. Öndeki üçlüde sağda Serdar, santrfor Kewell, solda Arda. Savunma aynı. Peki ne oldu da değişti? Futbolda rahat kazandı diye çok kullanılan ifade var. Aslında rahat kazanmayı güçlü takım kendisi sağlar. Dün G.Saray rahat, kolay kazandı.

İSKENDER GÜNEN: Kalitede düşüş var (SABAH)
OFK Belgrad çok zayıf bir takım. Ama bu haliyle bile Ali Sami Yen'de iki gol attı. Kendi sahasında farklı yenilirken (İkinci yarının büyük bölümünü 10 kişi oynadılar) de bir gol attılar; 4 net gol pozisyonundan yararlanamadılar. Avrupa'daki takımlarımızın hali ne yazık ki bu. Maça Galatasaray bir an önce golü bulmak için önde baskı kurarak başladı. Rakip savunmanın arkasına atılan her top tehlike yarattı; iki de net fırsat yakalandı. Sonrasında ise Mustafa Sarp ile kendilerini rahatlatan golü buldular. Rakibin savunmadan çıkarken kaptırdığı bir top sonucunda ise yine Mustafa Sarp'ın mükemmel pası sonrası Kewell'la ikinci gol geldi. İkinci golden sonra ise kontrolü Galatasaray'ın alması gerekirken rakip önce orta sahayı ele geçirdi. Sonra da iki kanattan atak girişimlerinde bulunmaya başladı. Galatasaray savunmasının büyük hatasıyla bir gol buldular. Maçın kırılma anları kaleci Aykut'un çıkardığı iki net pozisyondu.
BÜLENT TULUN: Her şeyi yaptı (FOTOMAÇ)
Belgrad'ın sıcak havası ve rutubeti 2 takım için de dezavantajdı. Maça G.Saray önde basarak başladı. Ayhan ve Sarp'ın baskılı oyunu dengeyi G.Saray leyhine döndürdü. Arka arkaya atılan 2 gol bir anda 'maç koptu' havası getirdi ama disiplinli Belgrad takımı, maçı bırakmadı. Yenen golde topyekün savunma hataları vardı. Bu arada Aykut'un çok önemli 2 kurtarışı da maçı döndürdü. İkinci devrede baskı yerken çalınan penaltı ve kırmızı kart turu getirdi. Bu tip maçlarda usta oyuncular sonucu tayin eden faktördür. Kewell fiziksel eksiği olmasına rağmen aklını kullanarak hem 2. golü attı hem de ustaca penaltıyı aldı. G.Saray teknik heyeti bu oyuncuyu ekonomik kullanmalı. Önemli maçlarda anahtar oyuncu hazır olmalı. Arda, hazırlıklar başladığı andan itibaren en hazır ismi G.Saray'ın.
Maç boyunca yapılması gereken her şeyi yaptı.
Takımını maestro gibi yönetti.
AYHAN AKBİN: Kalite farkıyla (FOTOMAÇ)
G.Saray iyi sayılmayacak bir skorla Belgrad'daydı. Cimbom, bir semt sahasında az seyirci önünde zayıf ama dirençli rakibi karşısında 2'de Arda, 4'te Serdar'la 2 net pozisyonu harcayarak maça başladı. Ama bu gol olmayan toplar G.Saray'a özgüven getirdi. 12'de Mustafa golü attı. Birkaç dakika sonra da Kewell'a gol pası verdi bir anda maç 2-0 oldu. Kewell, 1 dakika sonra kaleciyi çalımlamak yerine vursa iş bitecekti. "İster misin bu gol olmayan pozisyon rakibi motive etsin" diye aklımdan geçirdim. Sonrasında 1 gol attılar, ardından aynı pozisyonda 3 üst üste vuruşla golü yapamadılar. 2. yarıda 50. dakikaya kadar yine rakibin gol atma ihtimalinin olduğu zamanlarda Kewell'ın düşürülüşünde gelen penaltı ve kırmızı kart maçı bitirdi, G.Saray yoluna devam ediyor.