Giriş Tarihi: 13.8.2010

Altın evlat

Şeyma Tuncer, İsveç'te tekvandoda şampiyon olurken, evine haciz geldi. Dönüşte evini boş bulan Şeyma ödülü 150 cumhuriyet altını ile babasının kredi borçlarını ödedi

Şeyma Tuncer 16 yaşında... Ankara'nın gecekondu semtlerinden Doğantepe'de oturuyor. Babası Halis geçimini mobilyacılık yaparak sağlıyor. Doğantepe'de otururken tekvando antrenörü olan ev sahipleri Özcan Ağırtaş ile birlikte salona gidip-gelmeye başlayan Şeyma, 12 yaşında tam bir sporcu olarak tekvandoyu hayatının merkezine koyuyor. Sayısız Türkiye birinciliklerine imza atan milli sporcu, yıldızlar ve gençlerde de Avrupa Şampiyonu olarak başarısını sürdürüyor. 220 liralık gecekonduda oturan ve 440 liralık olimpik harçlıkla yaşamını sürdürüp ailesine yük olmamaya çalışan Şeyma Tuncer kendi başarı öyküsünü şöyle anlatıyor:
BEN İSVEÇ'TE YARIŞIRKEN EVİMİZE HACİZ GELMİŞ!
"Babam mobilyacılık yapıyordu. İşleri bir ara bozulunca kredi almış. Bize hissettirmedi, sadece annem biliyormuş. Ama işleri düzelmeyince kredisini ödeyememiş. İcra takibi ve sonunda haciz gelmiş. Ben o sıra Avrupa Gençler Şampiyonası için İsveç'te olduğumdan bana haber vermemişler. Şampiyon olup eve döndüğümde eşyaları göremedim. Birden şok oldum, yıkıldım." Babasının çok gururlu olduğunu söyleyen Şeyma, "Babam çok gururludur. İstemeyerek işleri kötü gittiği için bu durumdan kendisi çıkmak için çabalamış. Ancak olmamış. Ben hem yıldızlar, hem de gençlerde Avrupa Şampiyonu olunca aldığım 150 Cumhuriyet altınını anneme vermiştim. Annem de babama kredi borçlarının bir bölümünü ödesin diye vermiş. Ben verseydim kesinlikle kabul etmezdi. Şimdi işler yolunda" diyerek babasının borçlarını çaktırmadan ödediğini anlatıyor.
YOKSULLUĞA KARŞI SPOR
Gecekonduda yaşayan fakir aile çocuklarının yoksulluğu yenmek için spora daha çok ilgi duymaya başladığını söyleyen Şeyma, "Bu sporların başında da halter, güreş ve tekvando geliyor. Bir yerde fakirliğin zincirini kırmak zorundasınız. Bunu da sporla kırmaya çalışıyoruz. Ancak yetiştiğimiz şartları da unutmamamız gerekir. Geçmişimizi unutup, birden kendimizi dev aynasında gördüğümüz takdirde başarımız biter" diyerek bilge bir eleştiriyi de ihmal etmiyor. Yakaladığı başarılar sonrası artık hedefinin Londra'da yapılacak 2012 Olimpiyatları olduğunu söyleyen Şeyma umut veren mesajlarla röportajımızı bitiriyor: "Hedefim olimpiyatlara katılıp, madalya almak. Siz şimdi 'Her sporcu aynı şeyi söylüyor' diyebilirsiniz. Ama bir sporcunun hedefi olmalı. O hedefi koyup çalıştığı zaman mutlaka başarır. Günde altı saati bulan üç idman yapıyorum. Hedefsiz sporcu olmaz. Ben de hedefimi belirledim ve ona göre çalışıyorum. 2012'de görüşürüz."

ARTIK UĞURA İNANMIYORUM

Her sporcunun bir uğuru olduğunu söyleyen Şeyma, "Benim uğurum da saç tokamdı. Onunla hep kazanıyordum. Bir gün yenilince tokayı attım ve bir daha maçlarda saçıma toka takmadım. Sporcunun en büyük uğuru çalışmasıdır. İyi ve disiplinli çalıştığınız zaman başarılı olursunuz, uğura ihtiyacınız kalmaz" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.