Guti Real Madrid'de oynarken, asla oyunun patronu değildi.
Beşiktaş, yaşı da bir hayli ilerlemiş Guti'yi oyunun lideri olarak düşündü. İspanyol futbolcu, oyun temposu ve fizik gücü düşük olduğu için zorluk derecesi yüksek maçlarda Beşiktaş'ı hücuma hızlı taşıyamıyor. Üstelik etrafında Simao dışında kendisine teknik açıdan yardım edecek oyuncu yok. Bu yüzden Fenerbahçe orta sahasından baskı görünce, duvar paslarını yapamadığı gibi etkili final paslarını da fazla kullanamadı.
Schuster, Guti'nin daha az koşup daha fazla etkili olabileceği bir oyun sistemini Beşiktaş'a oynatmıyor. Yani Guti topla çok geride buluştuğu gibi, yeterince pas alışverişine giremediğinden bireyselliğe kaçıp çabuk yoruluyor ve oyundan düşüyor.
DEFANS
Beşiktaş yönetimi İbrahim Üzülmez'in biletini keserek büyük hata yaptı. İsmail sol tarafın yükünü kaldıramaz. Çünkü kendini geliştirmemiş. Duracağı yeri bilmediği gibi rakibini sürekli arkasına kaçırıyor. Süratiyle yeteneği arasında uçurum var. Topu kullanmaya çalıştıkça batıyor. Beşiktaş savunmasının en iyi oyuncusu kaleci Rüştü'ydü. Rüştü Beşiktaş'ın birinci kalecisidir, dün gece de yediği gollere rağmen kurtardıklarıyla tarihi farkı engelledi. İbrahim Toraman milli olmasına rağmen hala pozisyon almasını bilmiyor. Bu kadar deneyimli bir futbolcunun örneğin son golde Alex'i ofsayta düşürecek çevre kontrolünü yapamaması ilginç. Ekrem hem güzel gol attı hem de Quaresma'dan etkili kanat bindirmeleri yaptı.
ORTA SAHA
Schuster gitmek istiyor galiba... Derbiye Aurelio dururken Necip ile başlaması büyük hataydı. Necip
rakibe orta alanda hatalı girişler yaparak kırmızı karta davetiye çıkardı. Bu, deneyimi eksik Necip'in değil, Schuster'in suçu. Ernst orta alanda Beşiktaş'ın ayakta kalan tek ismiydi. Disiplinli oynadı, rakibi karşıladığı gibi hücuma da destek verdi. Simao bir ara orta alana geçip Beşiktaş'ın oyun yönetme direksiyonunu eline aldı. Final paslarında ve dikine hücumlarda etkiliydi. 2-1'den sonra Schuster, Guti'yi çıkarıp Simao'yu ortada tutmalıydı. Ama Alman teknik adam kenardan oyuna müdahale etmedi.
FORVET
Quaresma kendine oynayan bir oyuncu. Takım oyununa katkısı hiç yok. Taraftar Q7'yi şımartıyor. Egoistliği yüzünden orta yapmayıp kaleye gereksiz şutlar atarak birçok pozisyonu harcıyor. Almeida savaşan bir santrfor değil. Üstelik gol vuruşu da etkisiz. Karşı karşıya kaçırdığı gol, affedilemez. Çünkü baskı yoktu ve kaleciye çalım atabilecek rahatlığı bile vardı. Bobo'yu kadroya almayıp Almeida ile başlamak, Schuster'in bir başka büyük yanlışı. Bir teknik adam, futbolcusuna kin tutmamalı. Bobo olsa, Fenerbahçe defansı bu kadar rahat olamazdı.
DERBİNİN EN KRİTİK EŞLEŞMESİ
Ferrari ile başlamak intihardı!
Lugano hırçın bir oyuncu. Çok eleştiriliyor ama takımı için yüreğini sahaya koyuyor, tekmeye kafasını sokuyor. Lugano'nun Alex'in kullandığı ölü toplarda ve korner atışlarında nasıl gol attığını, rakip
savunmayı nasıl dağıttığını sağır sultan biliyor, ama Schuster bilmiyormuş! Sezon başından beri kadroya alınmayan, kafası futbolda olmayan, özel hayatına dikkat etmeyen Ferrari'yi Sivok'u dışlayıp ilk 11'e koymak ve Fenerbahçe'nin duran toplarında Lugano ile eşleştirmek, Schuster'in intiharıydı. Aslında Ferrari'nin bombası çok daha erken patlayabilirdi. Ama hakem Cüneyt Çakır, İtalyan oyuncunun Lugano'ya yaptığı penaltı gerektiren künde hareketini görmedi. Ferrari'nin Lugano'ya attığı tokat, fizik gücünün bittiğinin göstergesiydi. Zaten ilk yarıda da Niang ve Dia hızlı hücumlarla Beşiktaş savunmasının üzerine giderken, Ferrari güveni olmadığı için sürekli geriye kaçarak rakibe hücumda derinlik kazandırdı.