Avrupa ve Türk basketbolunun patronu Turgay Demirel, Milli Takımımızın Dünya Şampiyonası'ndaki performansını değerlendirdi. İlk turda hedefin ikincilik olduğunu belirten Demirel
, "Bunu başardık. Ancak zorlu ve riskli bir şekilde ikinci tura yükselmemiz beklemediğimiz bir şeydi. D Grubu'nda Litvanya ve Slovenya yerine Avustralya ile eşleşmemiz güzel oldu. Pazar günü Türk basketbolu için çok önemli bir maça çıkacağız.
Geçen Dünya Şampiyonası'nın finalisti olarak ilk sekize kalmak zorundayız. Ondan sonra da en başta koyduğumuz hedef olan yarı finale yürüyeceğiz" dedi.
ŞİKE DEĞİL AMA KABUL EDİLEMEZ
Avustralya'nın
maçın sonuna kadar mücadeleyi bırakmayacağını düşündüğünü dile getiren Demirel,
"Onlara karşı çok sert, sağlam ve hazır olmalıyız" ifadelerini kullandı. Turgay Demirel, Avustralya'nın ABD ile eşleşmemek için Angola'ya bilerek yenildiği iddiaları için de
"Bu şike değil ama kabul edilebilir bir tutum da değil. Tanjevic de 2010'da benzer bir olay için Yunanistan'ı ağır bir şekilde eleştirmişti.
Buna mutlaka bir önlem alınması gerekiyor. Ancak bazen futbolda da oluyor. Beraberlik iki takımın işine geldiğinde hücum eden taraf göremiyorsunuz" değerlendirmesini yaptı.
CEDİ DAHA FAZLA SÜRE ALMALI
"Bilbao'da
aklınızda kalan iyi-kötü maçlar hangileriydi?" sorusuna "
Finlandiya karşısında özellikle ilk yarıda düştüğümüz durum hiç hoş değildi. Çok iyi hücum ettiler ve defansta yetersiz kaldık. Ancak ikinci yarıda iyi bir mücadele ile geri döndük.
Bilbao'da heyecanlı maçlar oldu" cevabını veren Demirel, U21'de Avrupa Şampiyonası'nda MVP seçilen Cedi Osman'ın İspanya'daki performansıyla ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı: "
Sahaya girdiği andan itibaren elinden gelenin en iyisini yapma gayreti içinde olduğu yüz ifadesinden belliydi. Milli formayı giyerken de böyle oynamak gerekir. Daha çok süre alması gerektiğini düşünüyorum."
DEVLER BARSELONA'DA
Dünya
Basketbol Şampiyonası'nda grubunu ikinci sırada bitirerek adını son 16 takım arasına yazdıran 12 Dev Adam, Avustralya ile yarın oynayacağı ikinci tur maçı için Bilbao'dan Barselona kentine geçti.
A Milli Basketbol Takımı, akşam saatlerinde de idman yaptı.
- ANALİZ -
Bundan sonra telafi yok
Elenmenin
eşiğine geldiğimiz C Grubu'nu her şeye rağmen hedeflediğimiz gibi ikinci sırada bitirerek
Barselona'ya geldik. Geride kalan 5 maça baktığımızda uzunların öne çıktığını görüyoruz.
Ömer Aşık- Oğuz Savaş-Kerem Gönlüm-Barış Hersek 4'lüsü, 5 maçta 30.8 sayı ortalaması tutturarak görevlerini yaptılar. Bizim sorunumuz takımın topu paylaştıracak oyuncularında başlıyor.
Emir 11.8 sayı, 5 ribaunt ve 4.2 asist ortalamaları ile aslında görevini en iyi şekilde yaptı.
Sinan da savunmada belkemiğimiz oldu ama diğer oyuncularda bir türlü istikrarı bulamadık.
5 maçta yaptığımız 80 top kaybı felaketti. Aslında 16 ortalama kabul edilebilir ama bunların en az 10 tanesi insana saçını başını yolduracak cinstendi. Yine de herkes elinden geleni yapmaya çalıştığı için takım buralara geldi. Ve gelelim
Avustralya'ya... Angola yenilgisi için şike, bilerek maç kaybetmek ile suçlanan rakibimizde tanıdık çok:
Jawai (G.Saray), Broekhoff (Beşiktaş), David Andersen (iki sezon önce F.Bahçe'de oynadı), Utah'tan
Enes'in takım arkadaşı
Exum, NBA şampiyonu Spurs'ün kadrosunda yer alan
Aron Baynes ve
Joe Ingles... Yani ne karalar bağlamamız gereken ne de kesin eleriz diyebileceğimiz bir durum yok ortada. Eğer
Dominik maçındaki içdış dengesini kurup asist sayımızı çoğaltıp, top kayıplarımızı azaltırsak turu geçeriz. Aksi halde
Yeni Zelanda ve
Finlandiya maçlarından sonra çekirge bir kere daha zıplar mı?
Bence zor...
VOLKAN ÜSTÜYILDIZ