Helal olsun
Galatasaray Odeabank, dün takım oyununun, bireysel oyunu yeneceğini ve sahada emek sarfedilmeden başarının kazanılmayacağını herkese göstererek
Avrupa'nın en büyüğü oldu. Bu başarıyı sonuna kadar hak ettiler. Ekaterinburg maçının kopyası gibi başladı finale sarı-kırmızılılar...
Pick and roll hücumunu kusursuz oynadılar... Işıl Alben bir point guard'ın nasıl oynayacağını Birsel Vardarlı'ya maçın her anında gösterdi. Attı, attırdı ve takımının maçın başında üstünlüğünü ele almasını sağladı.
Sancho Lyttle da çiviyi çakan oyuncu oldu ilk yarıda... Aslında kusursuz oynadığı 26-7'lik ilk periyotta maçı bitirdi Galatasaray... Sonrasında turnuvanın yorgunluğu Fenerbahçe'den çok zorladı G.Saray'ı... Ve fark ikiye indiğinde,
'Neden kenarda' diye düşündüğüm Şebnem Kimyacıoğlu şampiyonluğu getiren üçlükleri sıraladı rakip potaya... Fenerbahçe'ye gelince...
Oynadıkları oyun için basketbol demek zor... Bireyselliğin bedelini ödediler...
Açıkça Galatasaray'daki inancın yarısı bile yoktu yüzlerinde... Sadece Esmeral ve Biba emek harcadı ama onlar da galibiyete yetmedi...
Tabii ki bir antrenör felaketi eklenince Fenerbahçe, Galatasaray'dan tarihi bir yenilgi aldı... Hani Graeme Souness'ın diktiği bayraktan daha önemliydi bu sonuç... Helal olsun Ekrem Memnun ve oyuncularına...
