Çarşamba 16.04.2014 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 16.04.2014 09:00

Hıncal Uluç ile haftanın gündemi

Sabah Gazetesi'nin usta kalemlerinden Hıncal Uluç, geçtiğimiz haftaya damgasını vuran spor olaylarını Sabahspor.com okuyucularına değerlendirdi.
Uluç "Rusya'da bile rezil olduk. Türk sporunun hele Türk kadın sporunun dorukta olduğu bir gece, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde iki Türk kadın takımı final oynuyor, bunun keyfini yaşayacaklarına, bunun mutluluğunu yaşayacaklarına Rusya'da iki karşılıklı tribüne oturmuşlar birbirlerine sövüyorlar. Birbirlerine sövmek için Rusya'ya gitmişler, takımlarını kutlamaya değil. Yani ne hale geldiğimizin resmidir" dedi.
Özge AYDIN /SABAHSPOR.COM
Galatasaray Odeabank'ın Fenerbahçe'yi 69-58 yenip Euroleague şampiyonu olduğu karşılaşma sonrasında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Galatasaray taraftarları salon çıkışında karşı karşıya geldi. Küfürleşmeye varan gerginlik yaşandı. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında bildirim savaşı yaşandı. Bu gerilimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yani, ben açık söylüyorum, Türkiye bir felakete gidiyor ve bunu ciddiye alan hiç kimse yok. Aylardan beri söylüyorum; Fenerbahçe ve Galatasaray gibi gerçekten ezeli rakip ve ebedi dost iki kulüp… Yıllardan beri adım adım, ısrarla ve inatla telaffuz edilen 'düşman' sözcüğü yüzünden Türkiye bugün iki kutuba ayrılır hale geldi. Önce dinamiti koydular, şimdi fitili de yakıyorlar. Fitil şimdi yavaşa yavaş dinamite doğru ilerliyor. Patladığı zaman neler olur bilemiyoruz. Geçen hafta Heysel Faciası'nın 25. yılını yaşadık. Heysel beklenmedik bir olaydı. Bunu bekliyorum ama kimse hiçbir şey yapmıyor. Yani, yangına körükle gidenleri sessiz izlemek, suça ortak olmak demektir. Sporda Şiddetle Mücadele Yasası diye bir yasası olan Türkiye'de kimse darılmasın ama yürütme de yargı da görevini yapmıyor. Bu ülkede bir Spor Bakanı varsa çağırır bu başkanları "Kardeşim nereye gidiyorsunuz, sizin amacınız ne" der. Bu ülkenin bin yıllık sözüdür "imam - cemaat" hikayesi. Sen tepede böyle saldırırsan, böyle düşmanca laflar, böyle hakaretler edersen, aşağıdaki insanlar birbirini öldürürler.
Ama iki yol var;
1- Savcılar gereğini yapacaklar.
2- Spor Bakanı gereğini yapacak.
Kan davasına dönüyor bu iş yahu! "Gelin bakalım, ,siz bu işi nereye götürmek istiyorsunuz" diyen yok! Fenerbahçe - Galatasaray başkanları sarmaş dolaş olsalar, maçta yan yana otursalar, birbirlerini kutlasalar, tebrik etseler, birbirlerinin deplasmanlarına gidemez hal kalır mı Türkiye'de? Valiler de yangına körükle gidiyor. Kadıköy'e Galatasaraylılar gelmesin, Arena'ya Fenerliler gelmesin. Böyle bir şey olur mu ya! Bu teslimiyet. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti iki kulüp başkanının kişisel düellosuna teslim olmuş. Neyi bekliyoruz? Dinamitin patlamasını… Heysel gibi bir facianın yaşanmasını... Çok az kaldı fitilin dinamite ulaşmasına. Türkiye Cumhuriyeti başsavcılarına da Türkiye Cumhuriyeti Spor Bakanı'na da bunu ben söylüyorum. Yarın kıyametleri koparmak, ağlamak, gidenleri geri getirmez. Bir daha da Fenerbahçe - Galatasaray dostluğu asla olmaz. İşin içine kan girdi mi, ölüm girdi mi bir daha da olmaz. Sporun da sonu olur. Türkiye'de ben Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın olmadığı bir spor düşünemiyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.