Salı 31.05.2016 00:00
Son Güncelleme: Salı 31.05.2016 13:52

Fenerbahçe nefreti

Fenerbahçe taraftarının iri kıyım bir kısmının uzunca zamandır aynı psikoloji hâkim: Medyadaki Fenerbahçe karşıtlığı hatta düşmanlığı…

Türkiye'de basının G.Saray lehine algı operasyonları yaptığını düşünüyorlar. "Fenerbahçe hedef gösteriliyor" diyorlar.

Dahası, sadece basının değil, hakemlerin, kurumların da Fenerbahçe'nin hakkını yediğini ve rakiplerin lehine çifte standart uyguladığına inanıyorlar. Üstelik sadece ülke içinde değil, yurtdışında da…

Elbette çok haklı oldukları noktalar var.

Peki, ama neden-sonuç ilişkisi üzerine kafa yormadan teşhis ne kadar doğru olabilir?

*****

1986 itibariyle bu ligde Fenerbahçe'nin 11 şampiyonluğu vardı. G.Saray ve Beşiktaş'ın toplamı kadar yani…

Son 30 yıla Fenerbahçe 8, G.Saray ise 14 şampiyonluk sığdırdı.
Meşhur 103 gollü şampiyonlukla Denizli yönetiminde gelen 2001'deki şampiyonluk arasındaki 12 yılda Fenerbahçe'nin sadece bir şampiyonluğu var. G.Saray'ın ise 4'ü üst üste olmak üzere 6...
Kazandıkları 2 Avrupa kupası da cabası…

O günlerde hangi takıma gönül vereceğini seçme aşamasındaki çocukların çok büyük kısmı haliyle G.Saray'ı seçti.
2000'li yıllarda ve halen daha Fenerbahçe'nin, ekonomik gücüne ve rakiplerinin yaşadığı mali krizlere rağmen tesis yatırımlarını ve yıldız transferlerini sportif başarıya yeterince dönüştürememesi, bıkkınlık veren ikicilikler de eklenince, Fenerbahçe bu trendi geri döndürme şansını yitirdi.

*****

O yıllarda G.Saraylı olan çocuklar, tabiat kanunu büyüdü. Artık medyada, devlette vs önemli pozisyonlarda, kilit konumlarda çalışıyorlar. Eskisi gibi basında Fenerbahçeli dominasyonu yok artık. Hatta bırakın basını, ülke genelinde o eski sayısal üstünlüğü kalmadı Fenerbahçe taraftarının…

Yeni kahramanlar çıkaramamanın, ikram edilen şampiyonlukların bedelini sadece para değil aynı zamanda "nüfuz kaybı" olarak ödüyor artık Fenerbahçe.

*****

Sadece bu da değil elbette.
Fenerbahçeliler haklarının yenmesinden yakınıyor.
Peki yurtiçi ve dışında, haklarını korumak için hangi lobi faaliyeti yürütülüyor?
Final Four finalinde, Rus liginde düdük çalan bir hakemin görevlendirilmesini önlemek… Ya da son topta gözünün önündeki stepsi çalmayışını cezalandırmak…
Braga maçındaki hakem rezaletinin bedelini ödetmek için hangi mekanizmalar-kadrolar devreye sokuldu? Ne tür girişimler yapıldı?

Bu ülkede daha 2 sene önce Fenerbahçe'nin otobüsüne kurşun sıkıldı. Geçtik suçluların bulunmasını, hukuki süreç bile işlemiyor... Yapanın yanına kaldı.
Peki, bunun hesabını sorması gerekenler kim ve ne yapıyorlar? Ne yaptılar?
Yurtdışında Fenerbahçe'nin haklarının korunması için hangi profesyonel kadrolar devreye sokuldu?
Veya hatırlı, ilişki ağı güçlü olan hangi Fenerbahçeliler'den yararlanıldı?
Braga maçındaki, F4 finalindeki hakemlere ne gibi müeyyideler geldi?
Duyan, gören var mı?

Böyle organize, güçlü ve somut adımlar atıldıysa ve kimsenin haberi yoksa bu da ayrı bir sorun değil mi?
Türkiye'de hangi kurulda, hangi birimde ağırlığı var Fenerbahçe'nin?
En son ne zaman, istediğini yaptırabildi? Ya da bir haksızlığın hesabını sorabildi?
Kurumlar ve şahıslar Fenerbahçe'nin hakkını yemek, ya da koca bir camiayı karşılarına almak konusunda bu denli pervasız olabiliyorsa artık, bunda Fenerbahçe'nin, yönetim tarzının hiç mi payı yoktur?

Ya da mesela hangi kriz gereğince yönetilebildi son yıllarda?

Düşünün!..
Bir G.Saray maçında tribünden muz sallayan bir garip adam, kelli felli yöneticilerin, CEO'ların önünde basın toplantısına çıkarılıp "Ya aslında benim midem hasta, o muzu yiyecektim" dedirtildi. "Böyle bir eylem Fenerbahçe'yi bağlamaz, bu şahıs da bir daha tribüne giremez" demek yerine Fenerbahçe garip bir refleksle "bir adamın saçma sapan" bir eylemini kurumsal olarak sahiplenmiş durumuna düştü.

*****

Sürekli tekrarlanan ama ısrarla ders alınmayan hatalar sonucu kaçan şampiyonluklar... Yitirilen Şampiyonlar Ligi geliri ve prestiji…
Kriz yönetimindeki acemilikler, sakarlıklar…
Yapıl(a)mayan lobi faaliyetleri…
Eksilen yetişmiş insan gücü.

Bütün bunları bir kenara koyarak, tüm bunları görmezden gelerek değerlendirilemez Fenerbahçe'nin mağduriyetleri…

Elbette bu olaylara yol açan Fenerbahçe dışında faktörler de var.
Ama doğrudan Fenerbahçe'den ve yönetim anlayışından kaynaklanan kısmı da en az o derece belirleyici.

Sene olmuş 2016, futbola hâlâ "Devre arası hakeme çıkıştım ikinci yarı maç dengelendi" gözüyle bakan bir mantaliteyle...
Biri gelip biri giden CEO'larla, profesyonellerle…
Kurulmayan yeni ve de erozyona uğrayan eski ilişkilerle…
Kendi hatalarıyla yüzleşmeyi ısrarla erteleyip sürekli bir mağdur psikolojisine bürünerek.
Mevcut vizyonla, bu üst akılla, Fenerbahçe'nin varabileceği bir yer kalmadı artık…

Evet içeride ve dışarıda haksızlıklara uğradığı doğrudur Fenerbahçe'nin…
Ya da basındaki etkinliğini kaybettiği de...

Ama bu sonucu, bu tabloyu doğuran süreci okumadan, nerede hata yapıldığına bakılmadan yola devam edilirse, daha nice finaller kaybeder Fenerbahçe.
Kim bilir daha kaç kere ayran veya tükürük yağar üzerine…

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.