Milli Takım'ın Dünya Kupası Elemeleri'ndeki performansını nasıl değerlendirirsiniz?
Çok başarılı buluyorum. Çünkü birçok önemli milli takımın elemelerden çıkamadığı; mesela son Avrupa Şampiyonu Slovenya gibi, her zaman buralarda olan Hırvatistan gibi takımların elendiği bir turnuvada iki maç kala bunu garantilemek önemli bir başarı. Bu bir. İkincisi; milli takımın artık kulüp takımı havasına bürünmesi. Bu çok önemli. Oyunculara bakın; milli takıma gitmek için müthiş bir istek duymaları önemli bir artı diye düşünüyorum. Son maçlarda 4 tane önemli isim olmamasına rağmen diğerlerinin ve gençlerin katkı vermesi ilerisi için çok önemli. Normalde ULEB ve FIBA çatışmasından dolayı maçların aralarda oynanmasını eleştirmiştik. Bu süreçte özellikle oyuncular çok yıpranıyor, sakatlıklar yaşanıyordu. Buna bardağın boş tarafı dersem, dolu tarafını şöyle açıklayabiliriz: Yazdan yaza beraber olan, kamp yapan ve büyük şampiyonalara hazırlanan milli takımlar, artık sezon içi de bir araya gelerek, özellikle bizim için söylüyorum kulüp takımı havasına giriyorlar ki arkadaşlık, milli takım forması ve sevgisi açısından önemli bulgular diye düşünüyorum. Önümüzdeki 8-10 yıla umutla bakabileceğimiz bir takım oluştuğunu görmek beni çok sevindiriyor.
Yeni yabancı kuralını Türk oyuncuların değerlendirebildiğini düşünüyor musunuz?
TBF'nin yeni yabancı kuralını olumlu bir karar olarak görüyorum. Bugünden yarına sonuç alabilmek kolay değil. Öncelikle kulüpler zorunlu da olsa Türk oyunculara daha fazla ağırlık vermek zorunda kalıyorlar ama sonuçta hem milli takımın aldığı sonuçlar hem de bu karar altyapıda fazla yatırım yapmayan kulüpleri de teşvik eder mahiyette. Geçen sezon başlatılan Basketbol Gençler Ligi projesi çok önemliydi. 18 yaş grubunun deplasmanlı lig oynaması ve Dörtlü Final organizasyonu da önemli bir etken oldu altyapı için.
NBA'de birçok milli temsilcimiz var. Bir Türk antrenörü de orada görebilir miyiz?
Niye olmasın? Bu kolay bir şey değil. Bugün bazı Avrupalı önemli antrenörler NBA'de asistanlık yapıyorlar. Bu sene de Slovenya'yı Avrupa şampiyonu yapan Igor Kokoskov, Phoenix Suns'a başantrenör oldu. Olmayacak bir şey değil. Ama fazla da büyütmemek lazım. Avrupa Ligi'nde koçluk da en az NBA'deki kadar zor bir süreç. Hem maç kadroları, şöhretli oyuncuların koordinasyonu ve maç trafiği olarak THY Avrupa Ligi giderek NBA'e benziyor diye düşünüyorum.
Anadolu Efes ve Fenerbahçe'yi THY Avrupa Ligi'nde ne bekliyor?
Fenerbahçe iyi kadrosu ve antrenörü ile bence bu sezon da Dörtlü Final'in favorileri arasında. Anadolu Efes'in de yenilenen kadrosu ve iddiasının yanı sıra Ergin Ataman liderliğinde mevcut konumunu muhafaza edeceğine inanıyorum. Kulüp de buna inanıyor, maçlara gelen seyirci sayısının artması taraftara da bu inancın yerleşmiş olduğunu gösteriyor. Bu sefer Anadolu Efes de Dörtlü Final'de olacak diye düşünüyorum.