Olimpiyat'ın seyirci alınan bölümü tıklım tıklım. 50 bin sevdalısı takılmış Kartal'ın peşine. Sevdalı yürekler haykırabildikleri kadar haykırırken Beşiktaş yürüme hallerinde. Gündüz maçı olmasından mı nedir, bir güneşlenme durumları vardı tüm takımda. Kaleye gitmekte zorlanan, buna karşılık rakibine pozisyon veren Beşiktaş şaşırttı hepimizi. Almeida inanılmaz kötüydü, Oğuzhan ağır, Gökhan Töre ve Olcay Şahan ise etkisizdi. Haksız kırmızı kartlar böyle durumlarda uyuyan devi uyandırır. Beşiktaş'ta da böyle oldu. İkinci yarıda 10 kişilik Kartal bambaşka bir hırsla oynadı. Almeida adeta yeniden doğmuş gibiydi, Necip çevik kuvvet gibi her olaya müdahale etti, Franco sakinliğiyle savunmayı toparladı, kaleci Tolga 'sıfır' hatayla oynadı, Uğur Boral son dakikaların kahramanıydı. Penaltıya itiraz edilmezdi Değişiklik konusunda her zaman eleştirdiğimiz Bilic bu kez doğru zamanda, doğru müdahaleler yaptı. Beşiktaş hiçbir oyuncusunun tek başına parlamadığı bir maçta, takım halinde mücadele ederek zorlu bir maçı kazanmayı bildi. Bu galibiyet camiayı şampiyonluk yolunda biraz daha umutlandırırken derbi öncesi de büyük moral oldu. Hemen belirtelim bu galibiyette tribünleri hınca hınç dolduran 50 bin Kartal yüreklinin de payı vardı. Takım kazandıkça taraftar heyecanlanıyor, tribünler doldukça takım havaya giriyor, bu işte bir hayır var gibi geliyor bana... Altıncı hakem Murat Özcan "görmediği" pozisyonda"dirsek attı" diye ahkam kesip İlker Meral'i yanılttı, Ersan'ı yaktı. Dirsek dediği pozisyona basketbolda bile faul çalmazlar haberi yok! Bu arada Ersan'ın Fernandao'yu kucakladığı pozisyonda penaltı verilse kimse itiraz edemezdi.
Sinan VARDAR: Yakışan futbol
Öncelikle Beşiktaş taraftarına helal olsun, tribünlerdeki destek müthişti. Sayın başkanın iyi niyet çabaları da sonuca olaşırsa önümüzdeki sezon müzminleşmiş sorun hallolur. Beşiktaş seyircisi Bursa'ya gider Bursalılar da İstanbul'da tribündeki yerlerini alır. Yönetim benden Fernandes konusunda 10 puan aldı. Menejerlerin oyununa gelmediler. Fernandes de şapkayı önüne koymalı. Hem Beşiktaş kazanacak hem Fernandes. O balon haberlerle uydurulan rakamları hiçbir takım veremez. Biraz sabırla Fernandes konusu Beşiktaş lehine çözülür. Maça dönersek; Beşiktaş oyuna daha çok hücumu düşünerek başladı. İlk dakikalarda orta sahayı çok rahat geçen, geçmesine de fırsat veren bir Bursaspor vardı. Ancak futbolda yanlızca hücumun olmadığını savunmanın da önemli olduğunu Beşiktaş'a hatırlatan Bursaspor, Kartal'ın orta sahayı kolay geçmesini engelleyince birkaç da önemli pozisyon buldu. Bu da Bilic'e bir uyarı oldu. 2. facia yaşanacaktı 20. dakikadan sonra Beşiktaş, Almeida'nın uzun boyundan faydalanmak için uzun toplarla oynamaya başladı. Ama Almeida'ya destek gelmedi. İkinci yarıda; aynı filmi baştan izler gibiydik. 10 kişi oynayan Beşiktaş yine uzun toplarla rakibinin üzerine gitti. Almeida'nın bu yanlızlığı 72'de Gökhan'ın müthiş desteği ile son buldu ve gol de geldi. Daha sonrasında Beşiktaş kendisine yakışan akıllı futbolu oynadı. Bunda 'korkak' Daum'un ilerde top tutan oyuncuları kenara almasında da rolü çok büyüktü. Hakem İlker Meral az kalsın Beşiktaş'a 2. Atatürk Stadı faciasını yaşatacaktı. Çok önemli hatalarla futbolun da önüne geçti. Temennim Beşiktaş tansiyonu yükselen ligde hakem hatalarına maruz kalmasın.
Mert AYDIN: Değerli bir gol
Beşiktaş'ın o meşhur ilk 4 haftadaki sırrı yardımlaşma ve doğru koşulardı. Gaziantep ve Kasımpaşa maçlarında bu doğrulara geri dönülmüştü. Kaybedilen maçlarda da çok koşan Veli, Olcay ve Gökhan gibi isimler, bu kez koşularını verime ve gole çevirmişlerdi. Bursaspor karşısında da Fernandes sahada değildi. Kritik nokta şuydu. Beşiktaş sonuna kadar mücadele edecek ama koşucular verimli olmazsa ikinci yarıda Fernandes girecekti. Çünkü her şeye rağmen böyle bir oyuncunun varlığı her zaman lazımdır. İlk yarıda sahada futbolun hücum tarafında fazla bir şey yoktu. Bursaspor'un duran toparda yakaladığı fırsatlar haricinde kalecilerin terlemediği bir oyun. Belli ki Bilic ikinci yarıda Fernandes'i oyuna alacaktı. Kulübede bile koz Ancak artık olmazsa olmaz haline gelen kale arkası hakemi- hakem diyaloğu tartışması gündeme geldi. Bu karmaşanın sonucunda Beşiktaş 10 kişi kaldı. Bu durum Fernandes'in oyuna girişini geciktirdi. Ama Bursaspor, avantajı kullanacak bir görüntüde değildi. Beşiktaş, rakibi önde karşılayarak Batalla'nın gidişinden beri sıkıntı içindeki yeşil-beyaz hücum organizasyonunu iyice çalışmaz hale getirdi. Daum ne zaman "yeter" dedi ve oyuncu değişikliği yaptı Beşiktaş golü attı. İşin ilginci gol olmasaydı da oyuna Fernandes girecek ve muhtemelen riskleri alan Beşiktaş'ta Almeida çıkmayacaktı. Golden sonra Bursaspor klasik uzun toplarla sonuca gitmeye çalıştı. Bunlardan gol bulabilir miydi? Evet. Ama ikinci yarının ilk yarım saati yeşil- beyazlılar ne yapmaya çalıştı? Çöpe attılar o bölümü. Kısacası Beşiktaş, derbi öncesinde Ersan'ı kaybetti ama rakiplerinin üzerinde baskı yaratarak maçı bitirdi.
Ömer ÜRÜNDÜL: İkinci yarı farkı
Rıdvan DİLMEN: Beşiktaş, 'BEN DE VARIM' dedi
Beşiktaş, zor geçmesi muhtemel olan maçta Bursaspor karşısında ilk yarı çok temkinli oynadı. Atak gözükse de pozisyon üretmekte zorlanıyorlardı. Buna karşılık duran toptan Bursaspor'un iki net pozisyonu var. Dengeli giden oyunda, ilk yarının sonunda ikinci yarıyı etkileyecek bir kale arkası hakemi (Bu aralar moda oldu) ortaya çıktı. Ersan'ın Civelli'ye ceza alanında yaptığı hareket penaltı, ama verilmedi. Fakat devamında Ersan'ın hafif itmesine kale arkası hakeminin uyarısıyla kırmızı kart verildi. İkinci yarı Beşiktaş "eyvah" diyordu, ama Bilic sahneye çıktı. Takımın iki lider oyuncusundan biri Fernandes kenarda, Oğuzhan oyundaydı. Oğuzhan'ı çıkarıp 4-4-1'e döndü. Bir bakıma oyunu mücadeleci bir futbola çevirdi. Ama gördük ki Fernandes'i 70'lerde sokmaya karar vermişti. Skor ne olursa olsun sokacaktı ki 0-0'ken kenarda olan Manuel Fernandes, Beşiktaş öne geçtikten sonra girdi sahaya.
Erman TOROĞLU: Almeida'nın fendi Civelli'yi yendi