- Peki bu görünümün nerelere dek ulaşabileceğini ve de nasıl bir sonuç çıkacağını düşünüyorsunuz?
Bu görüntünün nerelere kadar ulaşabileceğini, önümüze daha neler çıkabileceğini şu anda kestirmek güç. Aslına bakılırsa şu aşamada bu konuda çok fazla fikir beyan etmek de doğru değil. İnanıyorum ki, kamuoyunun kafasını meşgul eden bu konu ivedilikle çözüme ulaşır ve toplumun kafasında oluşan tüm sorular da yanıtını alır.
- Sayın genel başkan, kuşkusuz sizi toplumda tanımayan yoktur. Ancak hep siyasi platformda, yani politik yanınızla gündeme gelirsiniz. Bir spor gazetecisi olarak sormak isterim. Sporla ilginiz nedir, hangi takımı tutarsınız?
Hemen söyleyeyim, Fenerbahçeliyim. Sarı - lacivert renklere gönül verişimin en önemli nedeni sevgili Lefter Küçükandonyadis olmuştur. Öyle fanatik falan değildir Fenerbahçe taraftarlığım. Zaten karakter yapıma terstir fanatiklik. Bir insan bir şeyi sevebilir. Ancak bu sevgi o insanı gerçeklerden uzak kılamaz. Kılmamalı.
Konuya da bu mantıkla bakıyorum zaten. Biraz daha açayım. Gelişen olaylara da baktığım gözlüğün renkleri asla sarı - lacivert değil. Tamamen şeffaf ve reel.
Bu özellik yay burcu insanı oluşumdan da kaynaklı olabilir. Bu arada yay burcu olduğumu da belirtmiş oldum laf arasında.
Dediğim gibi futbola olan ilgim ve düşünce doğrultum böyle. Sporun tüm branşlarını da izlemekten keyif alırım. Zaten sporun içindeki dinamik değil mi insanı cezbeden. Fırsat bulabildiğim zamanlarda yüzerim. Bireysel sporlardan ziyade, takım sporlarına olan ilgim daha fazladır.
Bu durumun nedeni yaşam felsefemle doğru orantılı diye düşünüyorum. Hemen her konuda bireysellikten öte, ekip çalışmasını tercih ederim.
Her işte olduğu gibi, sporda da aklın ve akılcılığın öne çıkması gerektiği görüşündeyim. Çünkü akıllı insan sakin insandır. Ben de, "Kızmayan, eleştirileri sabırla dinleyen, ondan sonra kararlı bir iradeyle sorunlara kilitlenip o sorunları çözen, sakin yapıda bir insanım.
- Sayın Kılıçdaroğlu son olarak spor kamuoyuna ne söylemek, neler önermek istersiniz?
Her şeyden önce sükunet öneririm. Her ne kadar toplumsal tansiyon çeşitli nedenlerle yüksek olsa da, en azından spor kamuoyunun bu noktada sakin olmasını diliyorum. Halen konu yargıda ve mutlak surette çözüme ulaşacak. Bu süreç içinde, olayın tüm unsurlarının akıllı ve mantıklı hareket etmesi gerek. Amaç dışında davranışlar ve medyanın konuya hakim edasıyla yaklaşması doğru olmasa gerek. Sanırım böyle davranarak konunun çözümü anlamında daha kolay sonuca ulaşırız.