Pazartesi 26.09.2011
Son Güncelleme: Pazartesi 26.09.2011

Avrupa'yı isterim

İstanbul Belediye'yi ligin zirvesine taşıyan Avcı, SABAH'a konuştu: Beşiktaş'ın yerine Avrupa'ya gitmenin hayalini kurmadım. Çünkü kupayı sahada kazanmak isterim!

Her sezon başarılı. Her sezon büyüklerin kabusu. Her sezon genç oyuncuları Türk futboluna armağan ediyor. Ve her zaman aynı soru gündeme geliyor; "Nasıl başardınız?" Süper Lig'de 4 haftada 10 puanla takımı İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u zirveye taşıyan Abdullah Avcı, konuşmak için SABAH'ı seçti.
Sabah Gazetesi Spor Müdür Yardımcısı Murat Özbostan'a konuşan Avcı, başarısının sırrından ideallerine, şike skandalından Türkiye'deki futbol düzenine kadar A'dan Z'ye her şeyi içtenlikle anlattı...
Hocam, önce 3 Temmuz'a dönelim. Şike operasyonu ve sonrasında hiç konuşmadınız. İki eski oyuncunuz (İbrahim Akın ve İskender Alın) gözaltına alındı ve cezaevindeler. Ne düşünüyorsunuz?
Yargı süreci devam ettiği için konuşmanın doğru olacağını düşünmüyorum. Sadece insani açıdan, empati yaparak, karşı taraftakilerin yerine kendimi koyduğumda; hem mesleki anlamda sıkıntıları, hem de ailelerin yaşadığı durum beni son derece üzdü. Zaten bu olaylara üzülmekten başka çare yok çünkü hayat hepimiz adına devam ediyor. İşimize odaklanmak zorundaydık, öyle de yaptık. Tabii ki insanların bu durumlara düşmesi, bütün takımlara sıçraması ve birebir yaşadığın isimlerin bu olayın içinde bulunması son derece üzüntü verici...
O zaman Temmuz ayı sizin açınızdan çok sıkıntılı geçti...
Benim hayatımda geçirdiğim en kötü sezon başı oldu. Benim gibi herkesin, her takımın, oyuncuların veya yöneticilerin konuşulduğu bir olay söz konusu oldu. Haziran'ın 27'sinde sezon açtık, Temmuz'un 1'inde Slovenya'ya gittik, 3'ünde bu haberler ile uyandık. Sonraki süreç daha zordu. İyi bir haberle antrenman temposu yükseldi, kötü bir haberle tempo düştü. Antrenman metotları değişti, izinler farklılaştı. Hepimizin zihinsel olarak yıprandığı bir kamp süreci yaşadık. Herkes Türkiye'yi merak ediyordu. Takım, son iki haftada yeni yeni bir ritim yakaladı.
Süreçteki konuşmalarda Avrupa'ya göre ligimizin kalitesi tartışıldı. Sizce bu olaylardan sonra kalite daha da düşmüş müdür?
Aslında başka bir soru sormak gerek. Bu yorumları yapanlar, Avrupa'ya göre kalitemizin nerede olduğunu biliyorlar mı? 3 Temmuz'dan sonra ülke adına Avrupa'da konuşulanlar elbette sıkıntı verici fakat "Avrupa'nın gerisindeyiz" derken neyi kriter almamız gerektiğini tartışmalıyız. Oyunu mu, dış olayları mı? Kimse bu sorunun cevabını vermiyor. İşimize geldiği zaman İngiltere, Almanya, İtalya gibi futbol ülkeleri örnek gösteriliyor. Biz zaten buralarda değiliz ki... Eğer Şampiyonlar Ligi veya milli takımlar düzeyini baz alıyorsak, bu ülkeler Avrupa Kupaları'na yedi takım gönderiyor. Milli takımlara bakınca da Dünya Kupaları ve Avrupa Şampiyonaları'na yüzde 99 istikrarlı ülkelerin katıldığını görüyoruz. O zaman biz Avrupa'nın neresindeyiz? Yorum yapanlara, bunu sorun!
SAHADA OYNA VE KAZAN
Beşiktaş "Kupayı iade ediyoruz" söylemi ile TFF'ye başvurdu. Fakat Avrupa'da Beşiktaş bizi temsil ediyor. Bu süreçte, "Kupanın finalistiydik, Avrupa'ya gitmemiz gerek" diye düşündünüz mü?
Bu oyunun sahanın içinde oynanıp, Türkiye Kupası'nı sahada almanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. O sıra çok senaryo vardı. Hatta "Beşiktaş gitmeyecek, siz gideceksiniz" bile dediler, fakat böyle katılmanın hiçbir anlamı yok. Kupayı alın teriyle kazanarak gitmek, bana daha fazla keyif verirdi. Bu konuda yorum da yapmadım hayal de kurmadım...
PLAY-0FF'U DENEMEK LAZIM
Abdullah Avcı, Süper Lig'in yeni sistemini değerlendirdi: "Türk futbolu adına değişimlere ayak uyduramıyoruz ama play-off'u denemekte fayda var. Bu sistem çıkar çıkmaz yorumlar yapıldı; "Neden İtalya-İngiltere-Almanya'da yok da bizde var" diye... Bu ülkelerde bir yarışma kültürü ve spor ahlakı var. Biz öyle değiliz. Kendi takımım açısından playoff'a baktığımda; iki sene önce 6. olduk, UEFA'ya gidemedik. Geçen sezon Türkiye Kupası finali oynadık, yine gidemedik. Bu sistemde bizim gibi takımların şansı daha yüksek.
AVCI'DAN KISA KISA...
Webo listenin ilk sırasındaydı
Gelişen bir kulüp olduğumuz için iki sene evvel bir scout (oyuncu izleme ve araştırma) ekibi kurduk. Tespit ettikleri isimleri seyrediyoruz. Webo böyle bulunan bir oyuncu değil, kariyerli bir isim.. Son 8-9 senede Mallorca ve Osasuna'da oynamış. Böyle hedef bir santrfora ihtiyacımız vardı. Listenin ilk sırasındaydı.
Kadın ve çocuklar renk oldu
Seyircisiz maçın keyifsiz olduğunu herkes biliyor. Fenerbahçe-Manisaspor maçı, renk ve güzellikler açısından örnek oldu. Federasyon'un kararını doğru buluyorum.
Boz Baykuşlar az ama öz
Seyirci profili olarak herkese örnek olabilecek Boz Baykuşlar isimli bir taraftar grubumuz var. Hepsi üniversiteli çocuklar, paralarıyla kombinelerini alıyorlar... Boz Baykuşlar'ın sayıları az fakat böyle bir taraftar grubunun kendiliğinden oluşması bizi çok mutlu ediyor.
Olimpiyat evimiz gibi
Olimpiyat Stadı'na alıştık. Başka bir statla ilgili düşüncemiz olmadı. Evimiz gibi görüyoruz Olimpiyat'ı... Zaten bilinen bir stat projemiz var. Onaylandı ve tesis de aynı zamanda stadın yanına geçecek Başakşehir'de... UEFA kriterlerine uygun 14.500 kişilik bir proje. 2013'te hazır olacak. Bugün 3 bin olan seyirci sayımızı, Başakşehir'de 7-8 binlere çıkarmamız mümkün olabilir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.