Doğrusu yok ki!

Tarih öğretmeni yazılı sınavında öğrencilerine dinler tarihi ile bildikleri herhangi bir olayı anlatmalarını ister... Akşam olunca kağıtları okumaya koyulur. Bir hayli dikkatini çeker; "Şeytan bir gün Hindistan dağlarında Hazreti Süleyman'a yemesi için yerden çıkardığı bir keçiyi vermiş." Hoca ödeve bakar ve ... "Bunun doğrusu yok ki yanlışını bulayım" der ve şöyle sürdürür: "Şeytan değil Rahman, Hindistan değil Arabistan, dağ değil çöl, Hazreti Süleyman değil, Hazreti İbrahim, yemesi için değil kurban olsun diye, keçi değil koyun, yerden çıkarmamış gökten indirmiş." Bu kıssadan hisseyi bu köşeye bir şike alegorisi olarak aldık. Zira bu süreçlerde yaşananlar hakkında bizim de bir şeyler yazma zorunluluğumuz vardı da işte işin başında yazmadan önce böyle düşündük. Ve bu alegoriyle yola koyulduk. Çünkü hangi yanlışı yazacaktık. Doğru olan hiç yoktu! Kaldı ki perde henüz inmedi. Sırada Tahkim Kurulu var. Ve de mizahçılar onların vereceği kararı merakla bekliyor! Ben de mahkemenin vereceği kararları merakla bekliyorum. Merakım Sayın Aziz Yıldırım değil. O'nun beraat edeceğini düşünüyorum.
Aykut Kocaman, dünyanın en değerli futbol adamlığına ne zaman aday gösterilecek merak ediyorum!
İbrahim Akın'a akıl veren imamın akıbetini merak ediyorum!
F.Bahçe düşmanlığı yapan basın mensupları hala işlerinin başında nasıl kalacaklar merak ediyorum!
3 Temmuz'dan itibaren F.Bahçe'nin şikeci ve suçlu olduğuna dair düşünenlerin onları rüyasında görenlerin başına neler geleceğini merak ediyorum! Daha nicelerini merak ediyorum...! Merak etmediklerim mi? Var kuşkusuz ama önemsiz. Mesela;
İbrahim Akın'ın nasıl olup da tek başına şike yaptığını merak etmiyorum!
Tarlaları hiç merak etmiyorum!
Şikeyi merak etmiyorum!
Şikenin 'Ş'sini hatta dilimizde 'Ş' harfiyle başlayan 'ŞEREF' hariç tüm sözcükleri merak etmiyorum!
Ve futbolumuz adına diyorum ki; Veladdalin Amin!