Şike davasında kritik günler

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen şike duruşması sona erdi. Davayı Cuma gününe erteleyen mahkeme başkanı Mehmet Ekinci, 'Aksilik olmazsa nihai kararı Cuma günü yapacağımız celsede açıklayacağız' ifadelerini kullandı.
Futbolda şike suçlamasıyla Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 93 sanık hakkında yürütülen davanın 21. duruşma sona erdi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Yusuf Turanlı getirildi. Serdar Kulbilge, Abdullah Başak, Haldun Şenman ve Halil Köntek'in de aralarında bulunduğu 12 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
Spor ve çevik kuvvet polisleri tarafından yoğun güvenlik önmeleri altında başlayan duruşma salonuna sanıkların ve avukatlarının alınmasının ardından kimlik yoklaması yapıldı. Ardından da sanıkların yakınları ile basın mensupları duruşma salonuna alında. İzleyici bölümünün yoğunluğu nedeniyle duruşma salonuna sadece ajans muhabirleri alındı.
AZİZ YILDIRIM: NASILSA CEZA ALACAĞIM

Şike davasında savunma yapan Aziz Yıldırım, "Ceza alacağım belli deyince mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Yıldırım, "Türk adaletine güvenmek istiyorum dedi.
Futbolda şike iddialarına ilişkin görülen davada sanık avukatlarının mütalaaya karşın savunmalarını tamamlamasının ardından tutuklu sanıklardan Aziz Yıldırım'ın mütalaaya karşı savunmasının alınmasına geçildi. Mütalaaya karşı savunmasını yapmaya başlayan Yıldırım, esprili bir şekilde tutuklu sanıklardan Olgun Peker'in yönelik, "Silahlı örgüt yöneticiliğinden istifa ediyor ve bana devrediyor dedi. Bu söz üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Kendisi bilir siz kabul ediyorsanız dedi. Bunun üzerine Yıldırım, "Fark etmez, her şey olabilir şeklinde yanıt verdi. Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, "Örgüte üye olmak için izin gerekmez ama sözlerine, Yıldırım, "Örgüte üye olacakları ben seçeceğim. Böyle örgüt olmaz. Kötü bir örgüt şeklinde karşılık verdi.
Mahkeme Başkanı Ekinci'ye, "Davanın dün görülen celsesinde bana 40 telefon kullanıyorsunuz dediniz diyen Yıldırım, "Ben baktım öyle bir şey yok. 2007 yılında ben dinlendiğime dair konuşma yaptım devletin üst kademelerinde. Savcılığa başvurdum böyle bir şey yok dediler. Biz devlet dinliyor derken, Başbakanın da söylediği 'derin devletten' bahsettik. Ben bu durumu devletin büyüklerine anlattım. Benim iki tane telefonum var diye konuştu.