Fenerbahçe isyan etti!

Fenerbahçe Kulübü, futbol takımının Ziraat Türkiye Kupası (A) Grubu'nda deplasmanda 1461 Trabzon ile yaptığı maçtaki saha olaylarıyla ilgili olarak, tepki dolu bir açıklama yayımladı.

Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, dün 1461 Trabzon ile deplasmanda yapılan maçta, sözlü şiddetin maç öncesi başladığı, karşılaşma süresince önlenemediği, maç sonuna taşındığı, bunun yanı sıra, sahaya organize bir şekilde yabancı madde atıldığı, bunlardan birinin de teknik direktör Aykut Kocaman'a isabet ettiği savunuldu.
Bilinçli olarak yaratılan bu ambiyansın, karşılaşmayı bir maç havasından çıkarıp, savaş havasına soktuğu, saha içini anlamsız bir noktaya taşıdığı dile getirilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
''Doksan dakika boyunca hocamıza ve oyuncularımıza yoğun bir şekilde yabancı madde atımı, bu çirkinliğin son tezahürüdür. İşin en kötü tarafı ise bu olayların Trabzon şehrinde kronikleşmesi ve bunun normalleştirilmeye çalışılmasıdır. Bu çirkinlik, sporla ve ahlakla uyuşmayan bu durum, sarı-lacivertli renklere yapılmış bir saldırı noktasına indirgenmemelidir. Bu, Türk sporunun hiçbir paydasının kabul etmemesi gereken bir durumdur.
Her tür baskıya karşın açıklamalarında sağduyuyu elden bırakmayan 1461 Trabzon'un başkanını ve teknik direktörünü ayrı tutmakla birlikte, dünkü çirkinlikte organizatör kimliği ile pay sahibi olanları ve buna destek verenleri kınıyor, konu Fenerbahçe olduğu zaman görmezden gelme alışkanlığı nüks edenlerin kafalarını artık gömdükleri kumdan çıkarmaları gerektiğini hatırlatıyoruz.
Biz Fenerbahçe Kulübü olarak, bu çirkinliklere bir 'dur' denilmesi gerektiği konusundaki ısrarımızı sürdürmekle birlikte, yarın çok geç olmadan, bu yaşananlar karşısında cezai yaptırımların uygulanması ve uzun vadeli çözümlerin üretilmesi konusundaki tavrımızdan vazgeçmeyeceğimizin tüm spor kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz. Zira, herkes tarafından gerekli/gereksiz her konuda sıklıkla atıfta bulunan 6222 sayılı kanunun, sadece Fenerbahçe ve Fenerbahçelilere karşı uygulanan bir kanun olmadığının gösterilmesi, gelinen noktada artık toplumsal bir gerekliliktir, zorunluluktur.''