Türkiye'nin dünyada en tanınmış markasının Galatasaray olduğuna vurgu yapan Dürüst, Schalke maçına kadar da oyuncuların hazır olacağını ve Fatih Terim'in kime görev verirse sahaya çıkan 11 kişi takımını en iyi şekilde temsil edeceğini söyledi.
Ali Dürüst, programın devam eden bölümünde Felipe Melo'ya verilen dört maçlık cezanın onanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dürüst, "Böyle gündemlerle burada olmak istemezdik; ama maalesef kamuoyunun, Galatasaray kamuoyunun değil yalnızca, spor kamuoyunun kafası karışık. Biz sporda hep kardeşlik, huzur arıyoruz, bunun için elimizden geleni yapıyoruz; fakat şu anda hem taraftarımıza, hem spor kamuoyuna karşı durumu açıklamakta sıkıntı çekiyoruz. Diğer olay olduğu vakit burada bir açıklama yaptık, bazı kritikler de aldık. Ama bizim burada yaptığımız açıklama, oyuncunun almış olduğu cezayla ilgili değildi. Üç kurum arasındaki çelişkiyi ortaya koyduk. Disiplin Kurulu, bir ceza veriyor. Tahkim Kurulu, hakem raporunu dikkate almıyor. Bir uygulama getirerek görüntülere bakıp o görüntülere göre cezayı indiriyor. Biz kurullar arasında böylesi çelişkiler olmasının futbola zarar vereceğini ifade ettik. Aradan zaman geçtikten sonra benzer bir olay daha gerçekleşti. Bir tarafta hakemin bir şikayeti var, raporu da var. Bir harekete maruz kaldığını söylüyor. Disiplin Kurulu, buna göre ceza veriyor. Tahkim'e gidiliyor, bir sıvı olduğu ve bu sıvının tükürük olarak adlandırılmayacağı söyleniyor. Ceza da bir maça iniyor." diye konuştu.
İkinci Başkan Dürüst, aynı durumun Felipe Melo için de geçerli olduğunu ifade ederek şu sözleri kullanarak konuşmasına devam etti:
"Oyuncumuzun karşı takım oyuncusuyla karşılaşması var. Orada orta hakem olayı uzak olduğu için görmüyor. Diğer hakemin vermiş olduğu rapor ve diğer oyuncunun ifadesiyle tükürükten dolayı Disiplin'e veriliyor, dört maç ceza alıyor. Galatasaray Spor Kulübü ise en iyi savunmasını yapıyor. Tabii ki hukuksal bazda. Hiçbir zaman Tahkim Kurulu'nun toplantısından önce Federasyon'a gitmeyi düşünmedik. O tür savunma bizim alışık olmadığımız savunmadır. Ama hukuk kuralları içinde en iyi savunmayı yaptık. Biz karşımızdaki bir hukuk kurulu olarak telakki ediyoruz. Dolayısıyla bir hukuk kurulundan hukuka uygun bir davranış bekliyorduk. Ancak çıkan sonuç şudur: 'Ben sizin suçlu olduğunuzu ispat edemiyorum, siz suçsuzluğunuzu ispat edin.' Bunu kamuoyuna nasıl anlatacaksınız? Hukukta böyle bir şey yok. Tükürmediğine dair bir emare olmadığını söyleniyor, o zaman tükürdüğüne dair bir emare varsa onu göstermek lazım. Dolayısıyla bizim burada sıkıntımız büyük. Federasyon da güvenilirliğini kaybetmiştir. Eğer görüntüden bir karar verilecekse, görüntüler o kadar net ki… Delil ve emare olayını neye karar verdiler? Tahkim, bir hukuk kurulu. Dolayısıyla geçmişteki performanslarına baktığımızda, oraya birtakım amaçlarla gelmiş olduklarını maalesef görmüş oluyoruz. Ve dünkü karar da kamu vicdanını çok yaralamıştır. Biz spor kamuoyu adına Federasyon'dan açıklama bekliyoruz."