Seyirci kalıp seyircisiz kalmak

Fenerbahçe, Victoria Plzen ile oynanacak hayati Avrupa sınavda, seyircisiz oynama cezası aldı UEFA'dan…
Yakılan meşaleler yüzünden seyircisiz oynanan bir maçta, paraşütle sahaya fişek atıp seyircisiz oynama cezası almak…
Büyük başarı gerçekten…
Asıl ürkütücü olansa benzer bir olayın tekrar yaşanması durumunda Fenerbahçe'ye Avrupa'dan men cezası gelecek olması.
Sürecin başından beri seyirci kalınanların ve seyirci kalanların faturası hep bunlar. Sadece kulübe değil aynı zamanda Türk futboluna.
PARAŞÜTÜ ATANLAR BULUNUP DAVA EDİLMELİ
• Fenerbahçe yönetiminin artık seyirci kalma lüksü yoktur. Yapacağı şey çok basit: Güvenlik kameraları vs her teknoloji seferber edilip, bu paraşütlü gösteriye imza atan mucitlerin bulunmasını sağlamak. (Olaya ilişkin Youtube'a yüklenip sonra silinen videolarından bahsediliyor. ) Ardından da ister 6222 no'lu yasa isterse başka bir maddeye dayanarak, yol açılan maddi-manevi hasarın (verilen para cezası dâhil) tazmini için dava açılmalıdır.
Cipin camından azarlayarak ya da resmi internet sitesine açıklama koyarak haledilebilir olmaktan çok uzaktır sorunun boyutu.
ARKALARINDA BİRİLERİ VARSA BELGELENMELİ
• Bununla da kalmayıp artık "muhalefet destekliyor, finanse ediyor" iddiası belgeyle, makbuzlarla vs. kanıtlanmalıdır. Kanıtlanması durumunda bu kişilere karşı hukuki yoldan hak arama yoluna başvurulması en tabii olandır.
Çok açık ki Aziz Yıldırım'la hesapları yüzünden, "Amaca giden her yol mubahtır" diyen bir taraftar (!) grubu var. Bir dahaki sefere sahaya paraşütle adam indirirlerse kimse şaşırmasın…
• Bu da yetmez… Sorumluların saptanması durumunda, binlerce kombine sahibi taraftar da seyirci kalmayı bırakıp, parasını ödedikleri maçları izleme haklarını gasp edenlere tazminat davası açmalıdır.
İPLER ELDEN KAÇTI BİR KERE…
• 3 Temmuz'un artçı şokları Fenerbahçe'yi geçen sezondan çok bu sezon vuruyor. Sıcağı sıcağına ağrı yapmayan yara misali, bozulan psikolojinin, derinleşen fay hatlarının, yapılmayan muhasebelerin acısı yeni yeni çıkıyor. Camianın ne denli yıprandığı daha yeni yeni anlaşılıyor. Kaçan iplerin sonucu olarak birileri açık açık sadece kulübü değil Türk futbolunu küçük düşürmekte zarara uğratmaktadır. Camia içinde ciddi bir "disiplin" sorunu vardır.
Malum süreçte ve sonrasında yıpranmış, basın mensuplarına "Maymun" diyen bir başkan, onunla kavgası uğruna kulübü "havai fişeklerle yakan" taraftar grupları, kendi arasında kavgalı taraftar grupları… Bu gidişle değil 2 yıl 2 hafta geçmeden kupalardan men edilmek içten bile değildir.
Dünya futbol tarihine geçecek bu trajikomik ceza sadece bir sonuçtur.
UEFA FENERBAHÇE'Yİ KARA LİSTEYE ALMIŞ
• Seyirci kalmaması gereken bir merci de futbol federasyonudur. Belli ki Fenerbahçe UEFA nezdinde "mimlenmiştir". Özellikle Balkan ülkelerinde ve diğer pek çok Avrupa kupası maçında adeta dünya savaşı çıkarken, üstelik de sahanın dışından atılmış bir takım maddelere böylesi bir ceza çıkması, Ahmet Kaya'nın dediği gibi "Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça"dır.
Federasyon hatta siyasi otorite harekete geçmelidir. Camianın "Bizi yalnız bırakıyorlar" feveranı yanıtsız kalmamalıdır.
Fenerbahçe'yi izole hatta "marjinalize" etmenin kimseye yararı dokunmaz.
• Şike sürecinin bu denli kötü yönetildiği, bir krizden onlarca yan kriz çıkarıldığı bir ülkede, böylesi olayların yaşanması aslında çok şaşılacak bir durum değildir. Alınan kararlar, varılan nokta hiçbir tarafı memnun etmemiştir. Ve belli ki UEFA da memnuniyetsizler listesine dâhildir.
Fenerbahçe camiası, kulübü bu denli küçük düşürüp alay konusu yapanlarla mutlaka hukuk zemininde yüzleşmelidir.
Sonra da kendi içine dönüp nerede yanlış yaptığına bakmalıdır.
Bütün bu toz duman arasında futbolcular ve Aykut Kocaman'ın yapabileceği tek şey ise kazanmaktır. Ancak kazanarak belli oyunları bozabilirler…
Ve bu kaotik ortam devam ettikçe, şu andan itibaren tıpkı geçen sezonki gibi "en günahsız" onlardır.
Ellerinden geleni yaptıkları müddetçe...
Artık "hesap sorulacaklar" listesinin zirvesinde onların adı yok zira.