Kocaman geri dönüş

Fenerbahçe, tam lig için herşey bitti denilen bir noktada yeniden şampiyonluk potasına girdi... Yeniden umutlandı.
* Takıma kalite katan, bir de gol atan Emre sakatlanıp çıkmış... Webo ve Gökhan Gönül gibi 2 silahın sakat. Hem fiziken hem psikolojik açıdan yıpratıcı bir maç trafiğindesin. Ve Bursaspor gibi bir rakibi, 4 golle geçiyorsun... Yoruma bile gerek yok...
EMRE SONRASI ESKİ FUTBOL
* Ancak... Bütün bu hafifletici sebeplere rağmen Emre çıktıktan sonra yaklaşık 40 dakika üretimden uzak, statik futbolun üzerinde durmak lazım. Topal tercihi, belki en hırslı maçlarından birini çıkaran Meireles'e biraz öne kayma fırsatı verdi. Ancak Mehmet Topal maçı çevirmek değil tutmak gereken kontol futbolunda bir koz. Kazanmanın tek yol olduğu ve adeta yenik başladığın bir maçta, Salih tercihi, hücumdaki akışkanlığı ve yakalanan momentumu koruma adına daha sağlıklı olurdu sanki. Hele Baroni'nin, ofansif üstünlük gereken maçlarda, forvet arkası pozisyonun hakkını veremediği ortamda...
* Semih belli ki hem bedeninde hem de kafasında bitirmiş bazı şeyleri. Onun aksaması, Sow'un da klasik üretkinliğine darbe vurdu. Hayli tartışılan 2'nci gol öylesi erken bir dakikada gelmese Fenerbahçe'yi daha stresli anlar bekliyordu.
G.SARAY'IN ÇİFTE STRESLE SINAVI...
* Fenerbahçe sezonun ilk 4-5 ayında bazı saha içi arızlara hala çözüm bulamadı belki. Ancak kesin olan birşey varsa, artık toptan ve sorumluluktan kaçan futbolcular yok sahada. Yük eşit biçimde dağılıyor takım içinde... Oyuncuların hepsi istiyor. Eğrisi doğrusuyla bir sistemleri var ve bunu işletmeye çalışıyorlar.
* Asıl soru bundan sonra neler olacağı...
Fenerbahçe, ezeli rakibinin takıldığı her hafta tökezleyerek, puan farkından çok daha önemli bir 'kıyak yapıyordu' sarı-kırmızılılara: İkinci devrede saha içinde ciddi sıkıntılarla boğuşan G.Saray'a kredi ve zaman kazandırmak...
Fatih Terim-başkan gerginliği, önde basıp rakibi boğmak üzerine kurulu sistemin sekteye uğraması ve puan kayıpları yerine hep Fenerbahçe konuşuluyordu. Fenerbahçe'nin her puan kaybı, Galatasaray'ı hem "yakalanma" hem de gündem olma stresinden kurtarıyordu.
Fatih Hoca, geçen haftaki Beşiktaş derbisi sonrası tam artık kafam rahat derken önce Arena'da beklenmedik bir mağlubiyet geldi. Ardından da Fenerbahçe dün akşam kazanarak, G.Saray'ı alışkın olmadığı bir psikolojik girdaba sürüklemiş oldu.
ŞAMPİYONLUK EDİRNE ÖTESİNDE BEKLİYOR
Üstelik G.Saray yarın çok hayati bir Avrupa sınavına çıkıyor. Allah korusun ters bir skor, psikolojik açıdan çok olumsuz etki yapabilir. Zira ortada özellikle ve öncelikle Şampiyonlar Ligi düşünülerek yapılmış iddialı transferler, çok yüksek tutulmuş beklentiler var.
Tabii benzer bir risk Fenerbahçe'nin Avrupa sınavı için de geçerli.
G.Saray şimdi 2 kulvarda birden stres yönetimi becerisini göstermek durumunda. Üstelik ensesinde 2 ezeli rakibiyle.
Fenerbahçe ve Aykut Kocaman, tarihi bir geri dönüşe imza atıp, tükenmiş ümitler üzerine bir başarı hikayesi yazmak üzere...
Ve görünen o ki bu hikayenin finali, bu haftaki Avrupa sınavlarına göre şekillenecek.
degerlibulent/twitter.com