Türkler'i ikna etmek çok zor

Türkiye'de bir hesabınızın yarıda kaldığını düşünüyor musunuz?
Türkiye'de tekrar çalışmayı elbette isterim. Ama şu anda çok önemli bir görevim var. Fenerbahçe'yi çok seviyorum. Orada biraz daha zamanımın olmasını çok isterdim. Birkaç tane iyi futbolcumuz vardı. İyi bir yoldaydık. İyi bir takım olmamız için zamana ihtiyacımız vardı.
Fenerbahçe'nin, UEFA Avrupa Ligi'nde şansını nasıl görüyorsunuz?
Almanya'daki Borussia Mönchengladbach maçında çok iyi bir Fenerbahçe izledim. Çeyrek finalde 2-0 çok önemli bir avantaj. Yarı finale kalırlarsa, ki çok büyük bir avantajları var, oradan sonra her şey mümkün, final de olabilir, kupayı da kazanabilir.
Aykut Kocaman, "Türkiye'de teknik direktör takımı yok" demişti. Siz ne düşünüyorsunuz?
Aykut Kocaman haklıdır. Doğru söylemiş.
Sneijder'in G.Saray'a gelmesine şaşırdım

İzlemeye geldiğiniz G.Saray-Real Madrid çeyrek final rövanş maçı için ne düşünüyorsunuz?
Madrid'deki 3-0'dan sonra G.Saray'ın turu geçmesi zaten beklenmeyen bir şeydi. Buna rağmen motivasyonları ve seyircisi mükemmeldi. Bu, çok büyük bir olay. Galatasaray, herkese buralara tesadüfen gelmediğini gösterdi. Özellikle ikinci devre Real Madrid gibi bir takım karşısındaki performans, o şartlar altında olağanüstüydü. İmkansızı böylesine kovaladıkları için de ayrıca alkışlanmaları gerekir.
Drogba ve Sneijder'in G.Saray'a transferlerine şaşırdınız mı?
İkisi de çok önemli futbolcular. Avrupa'nın diğer ülkelerinden de teklifler alan futbolcuları G.Saray'ın kadrosuna katması elbette güzel bir olay. Bazıları için ses getiren, şaşırtıcı sürpriz transferler olabilir bunlar.
Sizce dünyada ve Türkiye'de en iyi Türk futbolcusu kim?
Dünyada Arda Turan... Ofansif olarak çok önemli bir futbolcu. Türkiye'de ise Burak
Yılmaz. Parayla değil gençlere yatırımla...

Almanya'da Bayern-Dortmund, İspanya'da Barcelona-R.Madrid, Türkiye'de F.Bahçe-G.Saray... Bu ikili yarışlar, kısırdöngü nasıl kırılacak?
Dortmund, bu noktaya büyük paralar harcayarak değil, tersine bir ekonomik krizi geride bırakarak geldi. Genç futbolculara yatırım yaparak, iyi çalışma ve planlamayla geldiler bu noktaya.. Bu da, böylesine örneklerin olabileceğini gösteriyor.
Almanya'da ligin bitimine 6 hafta kala Bayern 20 puanla şampiyonluğunu ilan etti. Böylesine dominant bir takımın varlığını Almanya Milli Takımı için olumlu mu, olumsuz mu buluyorsunuz?
Bayern, Dortmund gibi takımların başarısı, özellikle Şampiyonlar Ligi'ndeki uluslararası başarıları Bundesliga için olduğu gibi Milli Takım için de sevindirici ve gurur verici. Bunlar, Milli Takım'a da faydalı oluyor. Genel anlamda rekabetin olması tabii ki hem lig açısından hem de Milli Takım açısından daha iyi olabilir.

'Türkler ailelerine ve vatanlarına çok bağlı'
Almanya ve Türkiye Futbol Federasyonları arasında belli futbolcular için (Tolgay, Emre Can, Koray gibi) bir yarış var mı?
Elbette bir yarış var futbolcuları kazanmak için. Mücadele dersek fazla olur. Çok iyi futbolcular var ve iki taraf da bunları kendi takımında görmek istiyor. İkna etmeye çalışıyor. Ben bugüne kadar kimseye "Oynatacağım" garantisi vermedim, vermem, veremem. Mesut'a da vermedim, İlkay'a da... Kararı bizden yana versin diye böyle bir garanti vermem. İleride ne olacağı belli olmaz çünkü. Bunlar 18-19 yaşındaki çocuklar. "Çok iyi bir futbolcusun. Sadece kalbinin sesini dinle, hangi formayla oynamak istiyorsan ona göre karar ver" diyorum. Kendi kararlarını duymak istiyorum. Onlar da aileleriyle de görüşüp kendi hedefleri doğrultusunda bir karar veriyorlar. Türk aileler vatanlarına hala çok bağlı. Kökleriyle olan ilişkiler hep çok güçlü. Bunun dışında hiçbir ülke futbolcularında bu tip bir zorluk yaşamıyoruz. Mesut Özil ve İlkay Gündoğan ile görüşmelerimde üstlerinde oluşan baskıyı hissettim.
Türkiye ilk 15-20'de olmalı

Türkiye'nin bir takımı Şampiyonlar Ligi'nde, bir takımı Avrupa Ligi'nde çeyrek finalde. Milli Takım ise FIFA sıralamasında 45'inci....
Türk Milli Takımı'nın yeri elbette bu değil. Çünkü Türkiye büyük bir futbol ülkesi ve Türkiye için bir turnuvada olmamak hayal kırıklığı. FIFA sıralamasında 15, bilemedin 20'nin içinde olmalı. Türkiye'de de beklenti herhalde bu yönde ve kimsenin mutlu olduğunu sanmıyorum. Bunun analizini yapmam zor. Belki Türk takımlarının yabancı futbolculara çok fazla değer vermesi olabilir.
Abdullah Avcı'nın durumu tartışılıyor. Teknik adam değiştirmek çözüm mü?
Hem kulüp hem Milli Takımlar için teknik adam devamlılığı, istikrarı başarıyı getiren faktörlerden biridir. İstikrarlı, felsefesini oturtmuş, ona göre teknik adamını belirleyip arkasında durmuş kulüpler
başarıya ulaşıyor. Ama Türkiye'de çok çabuk başarı isteniyor. En ufak başarısızlıkta her şey değişiyor. Devamlı değişiklik fayda getirmiyor. Teknik adam seçmeden önce yöneticiler felsefelerini, hedeflerini belirlemeli, ona göre hoca seçip, arkasında durmalılar.
Bayern de F.Bahçe gibi...

Löw ile konuşurken konu her yerden F.Bahçe'ye gelebiliyor. Dortmund ile Barcelona'nın yapısını kıyaslarken bile...
"Dortmund ve Barcelona çok farklı iki kulüp ve iki farklı felsefeye sahipler. Barcelona 30 senelik bir felsefeye sahip ve her şey bu felsefeye bağlı yapılıyor. Dortmund, Barcelona'dan çok farklı bir oyun yapısına sahip. Onlar gençlere inanarak önemli bir yol kaydetti. Bayern'in Dortmund'dan tamamen farklı bir felsefesi var. Bayern her zaman Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayı hedefler. Bayern, Fenerbahçe gibidir. Gerektiğinde pahalı yıldızlar transfer eder. Camiası, seyircisi de zaten bekler. Ribery, Martinez gibi..."
Nuri'nin Real'e gitmesi hataydı
Nuri Şahin, Bundesliga'da şampiyonluk yaşadı sonra Real Madrid'e gitti, oynayamadı döndü. Türk Milli Takımı'nda verimli değil, sorun ne?
Bu tip kulüp-Milli Takım farklılıklarını biz de yaşıyoruz. Kulüp takımlarında çok iyi olan bir futbolcu Milli Takım'da aynı çizgiyi yakalayamayabiliyor. Bir futbolcu bir sistemde iyiyken başka bir sistemde de iyi olacak anlamına gelmiyor. Beklentiler de farklı olabiliyor. Nuri örneğinde, belki de Real Madrid adımını yanlış zamanda attı. Kaptandı. Şampiyondu. Yıldızdı ve daha gençti. 2-3 yıl sonra gitse daha iyi olabilirdi.
Şampiyonluk baskısı var...
Almanya'nın 3 Dünya Kupası şampiyonluğu, 3 Avrupa şampiyonluğu var. Son şampiyonluk 1996'da... Üzerinizde şampiyonluk baskısı var mı?
Almanya'da artık herkes şampiyonluk bekliyor. Birkaç yıldır sadece bu konuşuluyor. Biz de çok istiyoruz. Ama Dünya Kupası kazanmak konuşarak ve sadece isteyerek mümkün değil. 2006'da şampiyon olacak durumda değildik. 2008'de arayı kapamıştık ama İspanya ile baş etmek hala güçtü. Ama 2010'dan sonra artık her takımı yenebilecek, hepsine baskı yapabilecek futbol düzeyine geldik. Bugün şampiyon olabilecek durumdayız. Artık mümkün.
İspanya'nın bu nesline denk gelmesek iyiydi!
Alman Milli Takımı olarak futbolumuz, mantalitemiz bugün bir teknik adam olarak beni tatmin edecek düzeye geldi. İspanya'nın bu nesline denk gelmek iyi olmadı elbette ama bugün onlarla da arayı kapattık. İspanya'yı sadece defansif oyunla durduramazsınız. Belki bir kere olur, bir kere oyunlarını bozabilirsin. Ama süreklilik için futbol olarak onlar kadar iyi olmalısınız. Biz çok yol kat ettik ve herkes kadar iyiyiz.
Emrah Kayalıoğlu - Gürcan Bilgiç