Fenerbahçe’de tek yol değişim

F.Bahçe, Kocaman'ın istifasıyla yeni bir krize daha yelken açtı. Kriz artık bu kulüpte sıradan hayatın bir parçası... Ve görünen o ki Aziz Yıldırım yönetiminde normalleşme uzak bir hayal... Yıldırım ve mantalitesi camiayla yüzleşmelidir. 3 Temmuz bulutlarını dağıtacak, çağı yakalayacak bir futbol aklı lazımdır artık kulübe.
Fenerbahçe dün Aykut Hoca'nın istifasıyla ağır bir deprem yaşadı...
3 yıllık Kocaman dönemi sona erdi.
Geriye kalansa bir kez daha belirsizlik, bir kez daha soru işaretleri...
Son maçta kaçan şampiyonluklar, giden-gelen hocalar, Aziz Yıldırım'ın istifaları, 3 Temmuz derken bir sezon önü krizi daha…
Bir kez daha zaman ve mesafe kaybı...
Aksayan plan program, sezon içinde taraftara yine aynı mazeretler, aynı masallar...
KRİZ ORTAMI ARTIK RUTİN HALE GELDİ
Kriz hali Fenerbahçe için günlük bir rutin haline gelmiştir. Normalleşmeye en çok ihtiyacı olan kulüp kavga gürültü ikliminden bir türlü uzaklaşamıyor.
Alex krizi, "Söyle Samet" krizi, Aykut Kocaman'ın devre arası istifa krizi, taraftar gruplarıyla Aziz Yıldırım krizi, muzcularla basın toplantısı...
Bir kulüp her 2 ayda bir kriz yaşar mı?
Daha ironiği, her kriz yönetimi ayrı bir kriz haline dönüşür mü?
Bu kadar yüksek gerilim bünyeye zarar...
Sürekli yüksek tansiyon hastası biri ne kadar yaşar?
Kesin olan, Fenerbahçe'de çok ciddi bir "iletişimsizlik" sorunu var. Kamuoyuyla, hocası ve başkanı arasında, başkanı ve medya arasında, ezeli rakipleriyle, başkanla kardeşi arasında...
BU AYRILIK DOMİNO ETKİSİ YAPABİLİR
1) Bu istifa domino etkisi yapabilir. Zira camianın geneli krizlerden, kaostan, kavgadan, gölgelerle savaşmaktan bıktı, yoruldu artık. Ve yine camianın genelinde artık bu krizlerin Aziz Yıldırım'ın uzlaşmaz tavrından kaynaklandığı görüşü yerleşiyor. Sosyal medyada, sokakta herkes aynı yorumu yapıyor: "Başka türlü bir Fener benim istediğim..."
2) Bu kulübün iletişimi, dünya futbolunu, psikolojiyi, kriz yönetimini bilen bir futbol aklına ihtiyacı vardır.
Oysa kulübün başında, yakın tarihinin en zayıf-etkisiz yönetimlerinden biri bulunuyor. En saygın üye Abdullah Kığılı'nın adı da neredeyse her hafta ayrılacağı iddialarıyla gündeme gelmektedir.
Kulübün ekonomisinin, yanlış transfer politikaları sonucu ağır darbe yediği, ezeli rakibinin arayı açtığı, Trabzonspor'un yeni yönetimiyle çok daha agresif bir 'dış politika'ya geçiş yaptığı bir dönemde, vizyoner, ehil bir yönetime ihtiyacı vardır Fenerbahçe'nin.
HERKES HAKSIZ BİR TEK YILDIRIM HAKLI
3) Sadece yönetim değil tabii mesele. Aziz Yıldırım artık çok yıpranmıştır. Kendi efsanesini her gün biraz daha tüketmektedir. Kredisinden yemektedir. Özellikle 3 Temmuz'dan beri -her normal insan gibi- yıpranmıştır.
Aykut Hoca ile yolları ayırmak ise uçurumun kenarı demektir resmen. Zira teknik direktör olarak eleştirilse de 3 Temmuz'dan bu yana yaşananların muhasebesi yapıldığında, çok daha derin bir anlamı vardır Kocaman'la yolları ayırmanın.
Taraftarın gözündeki imajı, inandırıcılığı erozyona uğramıştır Başkan'ın.
Mustafa Denizli haksız, Zico haksız, Van Hooijdonk haksız, Aykut Kocaman haksız herkesler haksız ama Aziz Yıldırım hep haklı öyle mi?
Aziz Başkan artık başka isimlere yolu açmalıdır. Farklı bir zihniyet, çağın şartlarına uygun bir yapılanma şarttır. Tek adam değil bir "üst akıl" lazımdır.
O başkan kaldığı müddetçe 3 Temmuz girdabı Fenerbahçe'yi içine çekmeye de devam edecektir. Bu iklimden uzaklaşmak mümkün olmayacaktır.
LAUDRUP YA DA LUCESCU...
4) Yeni teknik direktör profili için öncelikle şu karar verilmelidir: Genç, potansiyelli ve Fenerbahçe'yle beraber büyüyecek bir isim mi (Gelme şansı çok düşük olsa da Laudrup ya da henüz çok genç de olsa Murat Yakın gibi) yoksa daha kariyerli biri mi?
5) Kulislerde konuşulduğu gibi Ersun Yanal olursa, bir duraklama devrine giren "süpergüç"te gerileme dönemi başlaması riski vardır. Yanal, Fenerbahçe'yi hele böyle bir dönemde taşıyacak ışığı vermemektedir. Milli Takım performansı, baskı altında ne denli zorlandığının kanıtıdır. Ve kötü bir sezon başlangıcı ya da Yanal takımlarının sıkça yaşadığı haftalar ilerledikçe grafiğin hızla düşmesi durumunda, hocayı yollamak da artık Başkan'ı kurtaramaz.
LUCESCU MEVCUT FELSEFEYİ KORUR VE GELİŞTİRİR
6) Yeni teknik direktör için en uygun ve doğru aday Lucescu'dur. Türkiye'yi, Türkiye liginin dinamiklerini çok iyi bilir. Kocaman döneminde temelleri atılan kontrol futbolu ilkelerini koruyup geliştirebilecek isimdir. Böylece kökten felsefe değişikliği olmadan, sil baştan yapmadan mevcut sistemin üzerine koyarak ilerleme şansı olur.
Fakat işte tüm bu senaryolar için baş koşul Aziz Yıldırım'ın değişmesidir. Ya kendisi değişir ki bu saatten sonra ne kadar mümkün siz karar verin ya da Fenerbahçe başkanını değiştirir.
Fenerbahçe'nin teknik direktör kadar başkan sorunu da vardır...
Sizin anlayacağınız reçete belli ama yazacak adam yok...
degerlibulent/twitter.com