Giriş Tarihi: 22.8.2013 12:05 Son Güncelleme: 22.8.2013 12:07

Ersun sanal, fiyasko gerçek

Oyunun merkezini 1.5 orta sahayla rakibe teslim etti F.Bahçe. Arsenal'in hantal defansına hançeri saplayacak 2 adamdan biri yedek diğeri de solda yitip gitmiş. Ersun Yanal, kaygıları ve takıma damgasını vurma telaşı arasında derin gelgitler yaşıyor. Ve o gelgitler camianın parasını da umutlarını da açık denizlere sürüklüyor.
Çarşambanın gelişi salıdan belliydi. Dün akşama kadar oynanan 4 resmi maçtaki tablo dün olacaklar hakkında çok net ipuçları veriyordu. Ve korkulan oldu.
Wenger topun ağzında... Hafta sonunda Aston Villa, biraz da dayakla karışık orta alan baskısıyla ve patlayan süratli fovetleriyle evinde avlamış Arsenal'i. Wenger için Ada medyasında "Fenerbahçe son şansın" haberleri çıkıp duruyor son 4 gündür.
Hocası gergin, takım eksik. Orta alanda en çok top kapan, direnç noktası, aynı zamanda derin oyun kurucu rolüyle köprüyü kuran Arteta yok. Karşılarında geçen sezon Avrupa'da yarı finali görmüş, Premier Lig tecrübesi olan oyunculara sahip bir rakip var.
İşte bu ruh haliyle biraz tedirgin başladılar dün maça İngilizler. Ama zaman geçtikçe, karşılarındaki takımın halini gördükçe anladılar ki boşuna stres yapmışlar.
CEVABI BELLİ SORULAR
* İlk 11'leri görünce akla takılan 2 nokta vardı:
1) Sow yine sol önde. Zaten sorunlu olan Kadlec'in hali, muhtemelen yaşayan en hızlı oyuncu Walcott karşısında ne olacak?
2) Öndeki üçlüyü kim besleyecek,kim bağlantıyı kuracak?
Cevapları veriyorum: 1) Perişan. 2) Hiçbiri.
* Arsenal'i vurmak için en büyük koz, sprinter özellikli oyuncularını, hantal, manevrası kısıtlı defans göbeğine hançer gibi saplamak. Bilhassa da Mertesacker'i açık alanda avlamak.
Ve tabi bunun için, rakibi hazırlıksız yakalamak, atardamarı Ramsey-Wilshere ikilisini yıldırım baskıyla bozup hızlı çıkmak gerekiyor.
* Peki Fenerbahçe ne yaptı? Hançer işlevi görecek 2 oyuncusundan Emmenike'yi yedek bıraktı. Sow'u ise sol çizgide kaderine terk etti... Onun yerine, rakibin ekmeğine yağ sürdü. 2 metrelik Mertesacker'in kucağındaki santrafora top şişirdi.
Ve rakibi bozmak bir tarafa dursun orta sahayı da Meireles'in "Aman şahit yazarlar" dercesine etliye sütlüye bulaşmayan oyunuyla 1.5 adama teslim etti. Rakibin pas trafiğine çomak sokamadı. Ve Arsenal'e, pas oyununda ustalaşmış Ada'nın Barcelona'sına, istediği gibi top yapma şansı verdi.
BİRBİRİNDEN HABERSİZ 3 KOPUK BLOK
* Önden de destek almayan ağır Kadlec'in arkasına Walcott'u kaçırıp pozisyon bulmaya başladı Arsenal. Baskı yemeyen forvet arkası Rosicky ve soldan içeri, asıl bölgesine devrilen Cazorla, hatlar arasındaki boşlukları dantel gibi işledi.
* Topal, oyun karakteri gereği ön stoper gibi oynayıp Emre de gömülü kalınca Fenerbahçe arkada bir altılı biraz önlerinde amaçsızca duran Meireles ve en uçta çaresiz bir 3'lü haline geldi. Birbirinden kopuk 3 ayrı blok oluştu. Muhtemelen Mertesacker'in kabuslarına giren Sow, çoğu zaman kendi yarı sahasına kadar gelerek top alabildi ancak.
* Fenerbahçe sıfıra inemediği için yarı sahadan beyhude birkaç orta denedi. Kazandığı zaman da o kadar ağır oynadı ki, rakibe yerleşmek için bol bol vakit bıraktı. Zaten Fenerbahçe hızlı hücum yapmayalı o kadar uzun zaman geçti ki...
Çok kolay top kaybedip çok zor geri kazandı. Driplingi olmayan, adam geçmeyen 3'lü orta saha topu öne taşıyamadı, forveti besleyemedi.
Bu şablonla üretkenlik beklemek hayal olurdu. Öyle de oldu...
BAKMAZSAN GÖREMEZSİN
* Ersun Yanal, oyunu merkezde kaybettiğini görmedi. 34 yaşına gelmiş, yorulan Emre'yi göremedi.
Meireles desen şakacıktan oynuyor... Hani sakalı olmasa, seramonide futbolcuların elini tutup sahaya çıkan çocuklardan biri onun yerine oynuyor zanneder insan. Yanal onu da göremedi.
Bu şablonla 3 Emmenike 3 de Sow olsa sahada yine fark etmezdi. Kan taşıyacak damarlar olmadıktan, besleyemedikten sonra, uzuvlarınızın ne kadar güçlü olduğu ne fark eder ki?
Onun yerine aylardır oynamayan Gökhan Gönül'ü tercih etti. Hocaya göre Fenerbahçe'nin tek sıkıntısı sağ kanat bindirmeleriydi. Ama defansın solu koridora dönmüş Walcott alıp alıp gidiyor, onu göremedi.
Filmin geri kalan kısmı da malum zaten...
* Sorun Arsenal'e yenilmek değil. Sorun, daha 3 ay evvel tek golle Avrupa'da finalin kapısından dönmüş bir takımın, bu kadar silik bir oyunla bu kadar kolay teslim olması. Oyunun hiç bir anında maça ortak olmaması.
Taraftarın kızgınlığı, her durumda kayıtsız şartsız desteklediği kulübünün onlara reva gördüğü hayal kırıklıkları. Konya'da da Kayseri'de de, dün Kadıköy'de de böylesine kabullenmiş görmek oyuncuları.
Avrupa'da başarıyı getiren en büyük artısı takım savunması, çoktan mazide tatlı bir anı...
Dün dahil, her maçta takımın en iyileri kaleci ve stoperler... Ve buna rağmen 5 maçta 9 gol giriyor kalenize.
Kaleyi bulan ilk şutunu 83'te atabiliyor. İlk yarı tek şut dahi dene(ye)miyor. Şu ana kadar 5 resmi maçtan 3'ünü kaybediyor, tek beraberliği de son dakika penaltısıyla kurtarıyor.
Daha eylülü görmeden tribünlerden "yönetim istifa" sesleri, bu sese karşı ıslıklar, Emre'ye protestolar yükseliyor.
MİRASYEDİ
Geçen seneki yarı final sonrası "Bir sıçrama tahtası vazifesi görür, bunun üzerine bir takım inşa edilirse, kadro planlaması yapılırsa bu başarının anlamı olur. Yoksa sıradan bir istatistik olmaya mahkumdur" demiştik.
Ancak görünen o ki o mirası geliştirip modifiye etmek bir tarafa, mirasın kendisi de tüketiliyor. Ersun Yanal, kaygıları, korkuları ve takıma kendi damgasını vurma telaşı arasında derin gelgitler yaşıyor.
Ve o gelgitte çekilen sular, beraberinde Fenerbahçe'nin milyonlarca eurosunu, prestini, umutlarını, başarılarını da alıp götürüyor.
Geriye ise hüzün, öfke ve hayal kırıklığı kalıyor...
Hafta başında özetle "Ersun Yanal ismi tartışılmaz" demişti hoca.
Doğru... Tartışılacak bir tarafı yok gerçekten de.
degerlibulent/twitter.com

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.