Bir görüş: Ömer ÜRÜNDÜL

Son yılların en iyisi
İki güçlü takımın karşı karşıya gelmesi dolayısıyla son senelerdeki en önemli Süper Kupa maçını izledik. Bu maçın iki özelliği daha vardı: Birincisi geçen seneki Şampiyonlar Ligi finalinin rövanşı niteliğini taşıması, ikincisi de El Clasico'da sürekli karşı karşıya gelen iki teknik adamın yeni takımlarında ki buluşmalarıydı. Maçın büyük çoğunluğunda kolektif yapısı rakibine üstün olduğundan oyunu domine eden taraf Bayern Münih'ti. Chelsea'nin maç başında güzel bir organizasyonla skor avantajı sağlaması ve iyi yerleşimli bir alan savunması uygulaması bilhassa da Ashley Cole'un, Robben'i pasifize etmesi Bayern'in yoğun baskıda üretkenliğini engelliyordu. Chelsea ise ilk devrede üç önemli geniş alan kontratağının sonunu getiremedi. İkinci yarı başında da Ribery güzel bir golle skora denge getirdi. Bu arada teknik direktör Guardiola'nın, senelerin vazgeçilmez önemli kanat savunucusu Philip Lahm'ı orta sahada oynatması da doğrusu çok garibime gitti. Sonra bu yanlıştan döndü. Ramires kırmızı kart görünce bütün avantaj zaten üstün oynayan Bayern'e geçmişti. Ama uzatmalarda gol Chelsea'den geldi. Sonra maçın 25 dakikalık bölümü Chelsea ceza alanında oynandı. İnanılmaz goller kaçtı. Kaleci Petr Chech kalesinde devleşti. Artık Mourinho zaferini seyirciyle birlikte ilan ederken son saniye golü geldi. Ve bu mükemmel maç penaltılara gitti. Penaltılar sonucunda kupaya uzanan takım maçın genelinde daha üstün oynayan Alman ekibi Bayern Münih oldu.