Bunun adı devrim

1- Stat projesiyle birlikte dev sponsorluk anlaşmaları geldi
2-Doğru hoca seçimi ve nokta transferler takımı ayağa kaldırdı
3-Ve özlenen tablo... Kartal üç maçını 43 bin ortalamaya oynadı
Çok değil daha geçen sezon Beşiktaş meteliğe kurşun atıyordu. Başkan Fikret Orman ve ekibi bir enkaz devralmıştı. Orman başta stat olmak üzere uygulamaya koyacakları projelerle bu darboğazdan çıkacaklarını ve güzel günlere koşacaklarını söylüyordu. Yeni yönetim, gecesini gündüzüne katarak çalıştı, çok kısa bir sürede "Devrim" denilebilecek değişime imza attı. Orman'ın olmazsa olmazı stat projesiydi. Çünkü yeni statla birlikte ekonomik sıkıntılar da aşılacaktı.
Krizden çıkışın bileti stat

Nitekim de öyle oldu. Beşiktaş Vodafone ile işbirliğine gitti. Yapılan anlaşma toplamda 145 milyon dolarlıktı. Bu Beşiktaş için krizden çıkışın biletiydi. Ardından Integral ile 10, Kalde ile de 3 milyon dolarlık anlaşmalar geldi. Toplamda 158 milyon dolarlık sponsorluk gelirine ulaşıldı.
Özen'le anlamını bulan koltuk

Türkiye'de daha önce denenen ancak pek başarılı olunamayan "Futbol direktörlüğü" Beşiktaş'ta Önder Özen'le gerçek anlamını buldu. Sonucunda 13.5 milyon Euro gibi mütevazı bir rakama nokta transferler yapıldı. Bilic gibi takımın yapısına uygun bir teknik adamla anlaşıldı.
Avrupa'ya da gidebilselerdi

Ve ortaya 3'te 3 yapıp 144 hafta sonra zirveye oturan bir takım çıktı. Tüm bu atılımlar, küskün taraftarı ayağa kaldırdı. Beşiktaş geride kalan 3 maçta 43 bin seyirci ortalamasına oynadı... Şimdiye kadar her şey masal gibiydi. Sadece Avrupa'dan alıkonulmak Beşiktaşlı'nın içinde uhde kaldı.