Cumartesi 28.09.2013 00:00

"Ünal Aysal’a mektup yazdım"

Galatasaray Spor Kulübü eski yönetim kurulu üyesi Adnan Öztürk, teknik direktör Fatih Terim'in görevine son veren Başkan Ünal Aysal'a ağır eleştirilerde bulundu.

Galatasaray Kulübü Eski Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, TRT Spor'a verdiği röportajda, Ünal Aysal'dan, Fatih Terim'e, Yıldırım Demirören'den, taraftar gruplarına kadar gündemi değiştirecek açıklamalar yaptı. Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören'e sert tepki göseterer, "Kimseye laf sokmasın." diyen Öztürk, Galatasaray Kulüp Başkanı Ünal Aysal ve yönetimini tiyatro oynamakla suçlarken, görevden alınan Fatih Terim için ise Galatasaray Kulübü'nün kardeleni olduğunu söyledi.
Fatih Terim'in, yönetim kurulunda söz sahibi olmamasından dolayı bugün bunların yaşandığını belirten Öztürk, "Galatasaray'da kurumsallaşmanın "K"sı yok. Herkes Fatih Terim'e moral versin. Aysal, 1400 gibi az bir oy ile başkan seçildi. İnan Kıraç uzaktan kumanda ile kulübü yönetmesin. Aysal ve yönetiminin görevi 2014 Mayıs'ta biter." dedi.
Stadın Fatih hocanın mekanı olduğunu ve istediği zaman gelip gidebileceğini de belirten Öztürk, "Şampiyon olduk bana bunun sevincini bile yaşatmadılar. Başkanlığa adaylığımı koyabilirim." diyerek tepkisini gösterdi.
Adnan Öztürk'ün TRTSpor'da yayımlanan röportajının ayrıntıları şöyle:
"Ünal Aysal seçime, siz, Ali Dürüst, Abdürrahim Albayrak gibi camianın sevilen isimleriyle birlikte girdi ve kazandı. Sonrasında ne yaşandı yol ayrımına girildi bu isimlerle?"

Ünal Aysal ile yönetimdeki bazı arkadaşlar seçim kararı verdi ve bir tiyatro oyunu gibi oynadılar. Bu konu tabi biraz geçmişte kaldı üzerine çok konuştuk. Saydığımız isimler değil başka isimler de vardı. Galatasaray geçirdiği travma üzerinden iyi bir 2 sene daha geçti. 2 senede futbolda şampiyonluk geldi diğer branşlara ciddi yatırımlar yapıldı. Sonrasında Başkan Ünal Aysal ve yönetim kurulundaki bazı arkadaşlarla birlikte karar verip seçime gittiler. O kararlarını küçük bir tiyatro oyunu gibi oynadılar. Seçimin sebepleri, tarzı ve şekli konusunda mutabık olmasak da, divan kurulunda bir konuşma yaptık. Biz başkanın, Galatasaray'ı yönetenlerin ve Galatasaray'ın her zaman hizmetindeyiz diye. Sonrasında yeni yönetim seçildi. Yeni yönetimi ben şu anda uzaktan izliyorum. Uzaktan kelimesini ben özellikle kullanıyorum.
"FATİH HOCA GALATASARAY'IN 1 NUMARASIDIR"

"Ünal Aysal ile Fatih Terim'in arasında hep bir sorun olduğu iddia edildi. Siz yönetimde olduğunuzda böyle bir şey hissettiniz mi? Çünkü sizin, "Hoca şampiyonluğun tadını bile çıkaramadı şeklinde bir açıklamanız vardı?"
Ben 2 yıl boyunca, 2 senenin 18 ayında futbolun yönetildiği Sportif A.Ş'de görevim yoktu. Sayın Aysal "Orada bağımsız bir yönetim kuruluna yer açılması için ne yapabiliriz Adnan dedi?" Ben de ortalığı çok karıştırmadan "gerek yok dedim ben ayrılırım hemen dedim". Ben her gün futbolun içinde olmadığım o günlerde başkana bir teklifte bulundum. Futbolu bilenler futbolu yönetmeli dedim. Futbol, kulübün amiral gemisi, bütçenin çoğu burada dönüyor. Dolayısıyla Fatih Terim hocanın Sportif A.Ş yönetim kurulunda yetkisi olmasını ısrarla teklif ettim.
Bu ısrarımın sebeplerinin arkasından bir tanesi de buydu. Hala aynı fikirdeyim. Futbolu futbolun içinden gelen insanlar yönetmeli. Bence futbolun başındaki Fatih Terim idi. Fatih Terim'in yönetim kurulu masasının başında stratejik ve bütçe konularda söz sahibi olması gerekiyordu. Eğer öyle olsaydı bu son günlerde yaşadığımız kaosların hiçbir tanesi yaşanmazdı. Başkan ile aralarında problem var mıydı yok muydu bilemem ama ben yönetici olduğum süre içinde genelde Fatih hoca ile benim aramda problem varmış gibi lanse edildi. Ama aramızda hiçbir zaman hiçbir problem olmadı.
İkimizde Galatasaray'a yakışan şekilde davrandık. Aramızdaki iletişimimiz öyleydi. Hatta biraz iddialı bir laf edeceğim. "Kardelenler kavga etmez" diyeceğim. Galatasaray çok zorlu bir dağdır. Galatasaray'da kendi emekleriyle gelmiş insanlara ben kardelen gözüyle bakıyorum. Fatih Terim bu kulübün kardelenlerinin 1 numarasıdır."
"GALATASARAY'DA KURUMSALLAŞMANIN K'SI YOK"

"Sayın Aysal, kurumsallaşma adına önemli adımlar attığını ifade etti. Kulüp, şirket gibi mi, spor kulübü gibi mi yönetiliyor?"
Başkan kurumsallaşmaktan bahsediyor. Şimdi bakın kulübü şirket gibi yönetiyorsanız ve bunu iddia ediyorsanız ben şirket gözüyle performansa bakarım. Kulüp gibi yönetiyorum derseniz, rakamlara bakarım. Kartvizitlerin çok önemi yoktur. Camianın el birliği, gönül birliği ile bir şeyleri başarmasından bahsediyorum. Mevcut durumda bu 2 alternatife de bakıyorum ben bir şey anlayamıyorum, göremiyorum. Dolayısıyla ben o kurumsallaşma üzerinde durmak istemiyorum. Ama zaten yapmaya çalıştıkları kurumsallaşma falan değil ben bunu yüzlerine karşıda söyledim. Ayrıca benim kurumsallaşmayı kimseden öğrenmeye ihtiyacım yok. Dolayısıyla kurumsallaşmanın "K" sı ile ilgisi yok yaptıklarının.
"Son dönemde yaşanan olaylarla ilgili Ünal Aysal ile görüştünüz mü?"
Ünal Aysal'a mektup yazdım. Başkan çıksın mayıs 2014'de seçim kararı aldım güven tazeleyeceğim desin bunu canı gönülden istiyorum. Ben mektup yazmayı seviyorum. Ünal Aysal seçim kararı verdiği zaman kendisine mektup yazdım. O mektup tabi iki kişinin arasında gidip geldi. O mektubu İnan Kıraç'a da gönderdim. Devamında Eğitim Kurulu Vakfı yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettim. Bu olaylarla ilgili olarak bu sabah hem Aysal'a, hem Kıraç'a mektup yazdım.
Mektubumda, "Galatasaray camiasına kafanızda biçtiğiniz rollerle, o klişelerle bu kulübü yönetmeniz mümkün değil. Onun için bu günden çıkın, "Ben 2014 Mayıs ayında güven tazelemek istiyorum. Belki yapacaklarımı çok iyi anlatamadım. Belki detaylı anlatma şansım olur deyin." dedim. Eminim daha fazla oy alırsınız. Çünkü 1.400 oy ile seçildi Ünal Aysal. Bu az bir oy. O zaman yok yaz olduğu için katılım olmadı. Yok herkes teknesindeydi gibi şeyler söylendi.
Bakmayın siz öyle yaz günü, herkes teknesinde falan. Herkesin teknesi falan yok. Yaz günü falan da değildi ayrıca. Hem de dedim belki oylarınızı arttırma imkanınız olur. Camiayı fazla gerginliğe sürüklemeden kaosa da sürüklemeden seçime gidin çünkü gidişat hiç iyi değil.
"İNAN KIRAÇ UZAKTAN KUMANDA İLE YÖNETMESİN"

Galatasaray'da dünyada kurumsal hafızaya sahip ender kurumlardan bir tanesidir. Bu olanların hepsi Galatasaray'ın kurumsal hafızasına kaydedildi. Bu hafızalarda duruyor. Bunun çıkartmak lazım. Bunu çıkartmak için daha fazla ortalığı germeden, bu mantaliteyle zaten bir yere gidilmeyeceğini başkanın kendisi de biliyor. Fazla politika yapmaya gerek yok. Kurumları, kişileri yıpratmaya gerek yok. Dolayısıyla Ünal Aysal şimdiden çıksın Mayıs 2014' de seçim kararı aldım güven tazeleyeceğim desin. Bunu canı gönülden istiyorum Bunu talep ediyorum Galatasaray Spor Kulübü üyesi olarak. İnan Kıraç da aday olsun bence. Yönetime girsin uzaktan kumanda ile çalışmasın. O da yönetimin içine girsin. Ya da yönetime koyduğu adamlarla çalışmasın. Net bir şekilde çıksınlar projelerini anlatsınlar. Diğer adaylar da çıkar anlatır umarım oylarını attırır. Açık bir davet. Bence muhakkak ve muhakkak aday olsun. Bu yapmak istediklerini bir daha anlatsın. Çünkü önümüzdeki günlerin neler getireceği konusunda ne yazık ki iyimser olamıyorum.

"2014 Mayıs ayında seçim yapılacak mı? Yoksa yeni yönetimin görev süresi 3 yıl mı çok tartışıldı? Başkan Aysal 3 yıl daha görevimim başındayım dedi. Siz seçim yapılması gerektiğini söylüyorsunuz."
Aysal ve yönetiminin görevi 2014 Mayıs'ta biter Ünal Aysal, apar topar yaptıkları seçimle birlikte görev sürelerinin 3 yıl olduğuna dair açıklamalar yapılıyor. Bakın sizle arası iyi olan avukatlara gidip görüş almakla olmuyor bu işler. Ben avukat değilim ama çok avukat dostumuz arkadaşımız var. Allah'a şükür Türkçemiz fena değil. Tüzüğü açıp okuduğum zaman çok net yazıyor.
3 yılda bir Mayıs ayında seçimli genel kurul yapılır diyor. Başkan zaten seçim kararını kendisi istifa ederek aldı. Yönetim kurulu falan istifa etmedi. Şunu hesaplayamadılar başkan istifa edince, yönetim kurulu da istifa eder zannettiler ama hayır yönetim kurulu istifa etmedi başkan istifa etti. Olağanüstü seçim kararı aldı bunu lütfen kimse yanlış anlamasın sağa sola çekiştirmeye gerek duyarlarsa ben de sağa sola çekiştirmeye kalkarım. Onun altından da onların hoşuna gitmeyecek şeyler çıkar. Onun için avukatlardı mahkemelerdi bunlara hiç gerek yok.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.