G.Saray'ın 11'ini görünce pek çok futbolsever gibi "ben olsam..." diye başlayan cümlelere maruz bıraktım maçı birlikte izlediğim arkadaşlarımı. "Ben olsam Chelsea gibi üst düzey bir takımla iki ayaklı bir eşlemeye çıkıyorsam, kalabalık orta saha ve tek forvet düşünürdüm", "4-5-1 oynamak ayıp mı?" vb... Haddim değil belki bunları söylemek. Keza; Galatasaray'da en çok Riera'dan çekinen bir Mourinho değilim sonuçta... Erken yediğimiz gol moralleri bozmuştu, G.Saray kötü oynuyordu ama, ilk yarıda güzel şeyler olmuyor değildi! Sahadaki en kilolu oyuncu (Eboue'den bile) Hajroviç'in 30. dakikada (yerine giren Yekta olsa bile) çıkması ve Burak'ın (sanırım Torres'i görüp de utanarak) savunmaya yardım etmesi bunların başında geliyordu. Sahanın en iyisi Melo Drogba dün gece pek bi mağrurdu, kendisine ceza yayıyla orta yuvarlak arasında bir hareket alanı uygun görmüştü, bu bile onun 80. dakikaya kadar oynayacak olmasının garantisiydi. İkinci yarıda G.Saray'ı ateşlemek için tek çare vardı bence; Sabri... Son derece ciddiydim. O denli inanarak konuşuyordum ki; arkadaşlarımdan da yeterli desteği bulmuştum. Ama elbette Hakan'ı çıkarıp Semih'i almak aklıma gelmemişti. Chech daha 60. dakikada vakit çalmaya oynarken sarı kart yediğinde umutlanmaya, Selçuk'un basketboldaki girmeyen smaç gibi kaçırdığı pozisyonlaysa inanmaya başlamıştım. Nitekim, birkaç dakika içinde kazanılan kornerde, Drogba'nın Chedjou'ya, rakip stoperleri kale sahası dışına sürükleyerek hediye ettiği golle beraberliği yakalıyorduk. Sahanın en iyisi Premier Lig standartlarının hayli üstünde oynayan Felipe Melo'ydu. Brezilyalı bu sezon çok büyük oynuyor. Milli Takımı'nın onu düşünmemesi anlaşılır değil. Mancini, Terim'e bu oyuncudaki ısrarı için minnet duymalı.
Gürcan BİLGİÇ: Farkı (!) fark edemedik
Mancini gibi komplekslerinden arınmış bir hoca, 30. dakikada yanlışını telafi etmeye çalıştı.
Ömer ÜRÜNDÜL: Mancini frenledi
Çok kötü bir başlangıca ve erken yenen gole rağmen ikinci maça dezavantajlı çıkılacak olsa da hiç olmazsa tur ümidi devam ediyor.
Levent TÜZEMEN: Yanlış oyun
Burak'a öneri; bakarken atamadığın pasları bakmadan hiç atma.
Rıdvan DİLMEN: Çeyrek final neden olmasın!
Galatasaray özellikle içerde oynadığı Şampiyonlar Ligi maçlarını ki, buna ligi de katabiliriz, farklı oynuyor. Karşılamadan önce turun favorisi Chelsea idi. Ama dünkü oyun turun ortada olduğunu gösterdi. Tabi ki 1-1'lik sonuç Chelsea için avantaj gibi gözükse de Galatasaray'ın bu kuvlardaki farklı oyunu beklentileri de yükseltiyor ve dünkü performansı da 'Neden olmasın!' dedirtiyor.
Erman TOROĞLU: Üçü de savunma yapmazsa çökersin!