Fenerbahçe son sözü söyledi

Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı 1907 Tribünü'nde düzenlenen basın toplantısına, hukuk işlerinden sorumlu asbaşkanlar Deniz Tolga Aytöre, Şekip Mosturoğlu ve Erhan Türkoğlu ile genel sekreter ve basın sözcüsü Mahmut Uslu katıldı. Yöneticilerden İsfendiyar Zülfikari, Turhan Şahin, Yalçın Haker, Mehmet Selim Kosif, kulüp üst yöneticisi (CEO) Hasan Hakkı Yılmaz ve bazı kongre üyeleri de toplantıyı takip etti. Başkan Aziz Yıldırım, başkan vekili Abdullah Kiğılı ve diğer yöneticiler ise toplantıya katılmadı.
Toplantıda, Spor Toto Süper Lig'in bu sezon ilk haftasından itibaren Fenerbahçe maçlarında sarı-lacivertli takım aleyhine yapıldığı iddia edilen hakem hatalarının görüntüleri izlettirildi. Görüntülerin sonunda Fenerbahçe'nin lehine olan ancak hakemlerin rakip oyunculara kırmızı kart vermediği iddia edilen 3 pozisyon da gösterildi.
Görüntülerde ayrıca, Fenerbahçe Kulübü'nün 2012 ve 2013 yıllarında ödediği vergiler ekranda yer aldı. Görüntülerde sarı-lacivertli kulübün 2012 yılında 89 milyon 556 bin 223 lira, 2013 yılında 94 milyon 266 bin 639 lira olmak üzere toplam 183 milyon 822 bin 862 lira ödediği kaydedildi.

MAHMUT USLU: GEREKİRSE LİGDEN ÇEKİLİRİZ

Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Uslu, Spor Toto Süper Lig'den gerekirse çekilebileceklerini söyledi.
Fenerbahçe Stadı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Uslu, TFF ve kurullarına ağır eleştiriler getirerek, "Neyin neden nasıl yapıldığını çok iyi biliyoruz. Bu yapılanları herkes biliyor. Üniversitelere talabe gelmesin istiyorlar, futbol sahalarına seyirci gelmesin başımız ağrımasın istiyorlar. Federasyona gittiğimiz zaman bunların hepsini izah ettik. Onlara yanlış yapıyor musunuz dedik." diyerek, şöyle devam etti:
"Fenerbahçe şu anda Türkiye'nin en önemli sivil toplum örgütüyüz. 30 Mart'ta seçim var diye fazla konuşmak istemiyorum. Fenerbahçe Kongre üyeleri kan ağlıyor. Dün akşam yapılan açıklamada bize yetki verilmiş. Elimizden gelediği kadar kulübü yönetmeye çalışıyoruz, bir taraftan da yönettirilmek istemiyoruz. Şampiyon olduğumuz zaman onur mücadelesi yapıyoruz. UEFA'ya gitmememiz için hala engellemeye çalışıyorlar. İki sene ceza verildi, üç sene ceza aldık. Sportif başarıdan vazgeçtim biz zaten tüzük için genel kurul hazırlığı içindeyiz. Ligden çekilme de dahil her türlü kararı alırız. Genel kurul yetkiyi verirse herşeyi yaparız. 30 Mart'ta seçim var diye konuşmuyorum. Seçimden sonra herşeyi yaparız. Hatta yakında fırınlara haber verecekler Fenerbahçe'ye ekmek vermeyin diyecekler. Takımımız kötü oynuyorsa bu bizim sorunumuzdur."
Fenerbahçe'nin kulüp olarak naklen yayın havuzundan çıkma fikrinin de görüşüldüğünü ifade eden Uslu, "Biliyorsunuz naklen yayın havuzundan Federasyon pay alıyor. Birçok ülkede bu yüzde 2-3 iken bizde yüzde 10 civarında. Bu da yaklaşık 25 trilyon yapıyor. Haksız yere bizden para almış oluyor. Eğer olmazsa yayın havuzundan da çıkarız. Bu kadar vergiler ödüyorsak kimse kusura bakmasın. 3 Temmuz'dan sonra bir kulüple bu kadar oynanmaz ki. Artık yeter diyorum. Son uyarı olarak söylüyorum. Bundan sonra böyle konuşmayız." ifadelerini kullandı.
Şampiyon olmak için onur mücadelesi verdiklerini belirten Mahmut Uslu, "Bizim ödediğimiz vergiler 3 Anadolu kulübünün bütçesini kapsar. Bizim verdiğimiz paralar seyirciden geliyor. Ligden çekilme de dahil her türlü kararı alırız. Gerekirse Genel Kurul'da bir madde koyarız, ligden çekilme kararı bile alırız. Artık bizimle oynamayı bırakın 3 yıl oldu, bir kulüple bu kadar uğraşılmaz. Bizim taraftar ile aramıza giremeyeceklerini anlamışlardır sanırım." ifadelerini kullandı.
Lig yarışmasında oyun kurallarının olduğunu hatırlatan Mosturoğlu, "Lig başladıktan sonra kurallarda ve uygulamalarda değişiklik olmaz. Hangi eylemin neyle cezalandırılacağı talimatlarla düzenlenmiştir. Federasyonun sadece kulüp bazında verdiği kararlar takip ediliyor. Kırmızı kartın cezası otomatik olarak minimum 1 maç ceza alır. Verilen kararların uyumsuzluğu lig yarışına müdahele niteliğindedir. Lig devam ederken kurallar değişirse bazı takımların lehine olur. Dün, PFDK ile Tahkim Kurulu'nun verdiği çok önemli görülmeyen iki karar, lig yarışında etkili olur. PFDK şu an ikiye bölünmüş durumda, belli fraksiyonlar var. Bunların isim isim kim olduğu biliniyor. Disiplin Kurulu'nun takımdan takıma değişen kararları var." dedi.
AYTÖRE: "ADİL YARIŞMA HAKKI İÇİN BÜYÜK BİR MÜCADELE VERİYORUZ"
Fenerbahçe aleyhine yapılan hatalarla ilgili ellerinde birçok argüman olduğunu kaydeden Deniz Tolga Aytöre, adil yarışma hakkının kendilerinden esirgenmemesi için büyük bir mücadele verdiklerini anlatarak, şunları kaydetti:
"Elimizde çok sayıda argüman var ama bunları tek tek paylaşmak gibi bir tarzımız yok. Bu tarzı benimsemiş bir kulüp değiliz. Fenerbahçe Kulübü olarak amansız bir adalet arayışının içindeyiz. Adil yargılama hakkından tutun, şu sıralarda adil yarışma hakkının tarafımızdan esirgenmemesi için de büyük bir mücadele veriyoruz. Fenerbahçe'ye zarar verilmesine yol açan kararları ve eylemleri 3-5 kişinin sorumluluğuna terk etmek, baskı kurarak ligin kalan bölümünde avantaj sağlamak ya da olayları kişiselleştirerek, 1-2 sorumlu bulup düdüklerini astırmak gibi bir niyetle burada değiliz. Bütün Türkiye ve bütün spor camiasının peşinde olduğu şey adalettir, avantaj değil."
- "Sorunumuz sistem sorunudur"
Fenerbahçe aleyhine hata yapanların cesaretlendirildiği, ödüllendirildiği ve karar mekanizmasında etkin hale getirildiğini savunan Aytöre, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hakemlerimiz de insan. İnsani hataları kabul ediyoruz. Bizim üzüldüğümüz hususlar başka. Bu hataları yapanların gittikçe cesaretlendirilmesi, ödül ve karar mekanizmalarında etkin hale getirilmesinden rahatsızız. Ekseni oluşturan ana fikir budur. Fenerbahçe Kulübü olarak, olayları şu kurul, bu kurul diye anlatmak gibi bir niyetimiz yok. Sorunumuz sistem sorunudur. Aynı 3 Temmuz'dan beri süre gelen sorunumuzda olduğu gibi biz sistemle mücadele ediyoruz. Bize uygulanan ve gerçeklerle örtüşmeyen hakem raporlarını ya da rakiplerimize karşı yapılan hakem hatalarından sonra özür dileyen ama Fenerbahçe'ye sıklıkla ve sürekli bir şekilde yapılan hatalardan sonra sus pus olan MHK Başkanını, ya da Fenerbahçe'nin haklı olduğu bir kararda toplantı taleplerini reddedip, 2. ve 3. lig takımlarının toplantı kararlarıyla bu konuyu geçiştirmeye çalışan kurulların hepsini yaşıyoruz. Sıkıntımız, şahıslar değil, sistem ve kurumlardır."
- "Bugün bıçağın kemiğe dayandığı değil, delip geçtiği gündür"
Aleyhlerine yapılan hatalar hakkında "Bugün bıçağın kemiğe dayandığı değil, delip geçtiği gündür" diyen Deniz Tolga Aytöre, bugüne kadar konuşmamayı tercih ettiklerini ve konuşmak için Yargıtay kararını beklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Son dönemlerde yaşadığımız, kurul ve hakem hatalarını ilk defa dile getirmiyoruz. Bugün bıçağın kemiğe dayandığı değil, delip geçtiği gündür. Bu uyarılarımızı daha önce defalarca yaptık. Başkanımız Aziz Yıldırım, Disiplin Kurulu'nun verdiği karardan sonra Tahkim Kurulu'na savunma dilekçesi vermedi. Tarihe şerh düşmek için bir açıklama yaptık. Farkında olduğumuz şey, artık iyi niyet sorgulamasına girmek zorunda olduğumuzdur. Hatalar artık sürekli ve kamuoyunun algılayabileceği tarzda olmaya başladı."
- Melo ile Meireles olaylarını karşılaştırdı
Spor Toto Süper Lig'de oynanan Galatasaray-Beşiktaş derbisinin ardından Felipe Melo'ya televizyon görüntüsünden ceza verilmediğini vurgulayan Aytöre, kendi oyuncuları Raul Meireles'e ise görüntülerden 4 maç ceza verildiğini dile getirdi.
Yaşadıkları sıkıntıları Türkiye Futbol Federasyonu ile görüştüklerini ve endişelerini dile getirdiklerini anlatan sarı-lacivertli yönetici, şu ifadeleri kullandı:
"Bunu defalarca dile getirdik ama iyi anlaşılmadı. Yine umudumuzu yitirmedik. Bizim için niyetler önemliydi. Bunun için federasyona gittik. Bu sıkıntılarımız, endişelerimizi dile getirdik. Bu kaygılarımız, olumlu karşılandı ve haklı bulundu. Biz sesimizi çıkarmadık. Çok fazla polemiğe girmedik. Haklı bulunduğumuz bu insani hataların olduğunu düşünmeye sevk eden açıklamaları benimsedik. Geldikten sonra yeni bir karar açıklandı. Sadece sahamızın kapanmasına neden olan raporlar ve küfürlerle ilgili konuşmuyoruz, rakiplerimizin oyuncuları hakkında verilen kararlarla da ilgili konuşuyoruz. Galatasaraylı oyuncu Melo'nun ceza alıp almaması konusunda bir açıklamada bulunmadık. Ama bu konuda 4'e 3 gibi bir oylamayla çıkan kararı hayata geçiren Disiplin Kurulu'nun daha önce görüntülerle Meireles'e nasıl 4 maç ceza verdiğini anlayamadık. Anlayamadığımız için bu kurulların verdiği çelişkili kararlar karşısında tereddütlerimiz oluştu. Fenerbahçe'nin hak ettiğinden bir fazlasını talep etmek gibi bir düşüncesi yoktur. Ancak hiç kimsenin de hak ettiğinden bir eksiğini vermeyi aklından geçirmemesini tavsiye ediyoruz."
MOSTUROĞLU: "PFDK İKİYE BÖLÜNMÜŞ DURUMDA"
Asbaşkanlardan Şekip Mosturoğlu ise lig başladıktan sonra hem kurallarda hem de uygulamada yapılan değişikliklerin tüm yarışmanın sonucunu etkilediğini söyledi.
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nda (PFDK) kararların alınış şekli hakkında yorumda bulunan Mosturoğlu, "PFDK ikiye bölünmüş durumda. İki bölüm var. Kurul başkanı bu bölümlerden hangisine göre hareket ederse o bölümün kararı çıkıyor. Bu yüzden de PFDK'nın aynı olaylara takımdan takıma, futbolcudan futbolcuya göre değişen kararları var. Oy çokluğuyla hareket eden üyeler belli bir grup adına çalışıyor. Bu devam ettiği sürece de aynı kişiler aynı cesaretle yanlış kararlar vermeye devam ediyor" şeklinde konuştu.
Maçlarda kötü tezahürat dolayısıyla getirilen yeni ceza uygulamasına da değinen Mosturoğlu, "Lig yarışı sırasında bir talimat değişikliği yaparsanız lig yarışını etkileyen sonuçları olur. Şimdiki uygulamada, kişi sayısına bakılmaksızın ve yapılma süresine bakılmaksızın yapılan kötü tezahürat seyircisiz oynama cezası için şekli bir suç haline getirildi. Biz dahil 5 kulüp bugün ceza sınırında. Bunun sonucunda kulüplerin hiçbiri iç saha maçlarını seyircili oynayamayacak. Otomatik olarak lig yarışmasına müdahale edildi" ifadelerini kullandı.