Motta iyi hoş ama biraz dengesiz. Zaten hakem böyle bir pozisyon yakalamak istiyordu. Ve hiç gereksiz bir penaltıyla Beşiktaş'ın gol yemesine neden oldu. Kaptan Tolga'nın 77. dakikada kurtardığı top takıma ve arkadaşlarına hayat verdi. Kim ne derse desin Beşiktaş, Feyenoord'u yenerken beni en sevindiren nokta sadece iki yabancı ile yenmesi oldu. Demek ki Türk futbolcusuna güvenirsen inanırsan başarıyı yakalamak da mümkün olur. Son sözüm de 59. dakikada oyuna giren Demba Ba'ya... Eğer bu çok koşan Beşiktaş takımında Demba Ba biraz güçlenirsea biraz kontraatağa dayşalı bir futbol oynarsa bu Demba Ba Beşiktaş'a çok önemli goller kazandırır. Bence Beşiktaş artık turu geçti. Çünkü oynadığı futbolla turu zaten hak etti. Bilic'i kutlamak istiyorum. Takıma çok iyi fizik kondisyon yüklemiş. Beşiktaş bir Avrupa takımı karşısında, hem de Feyenoord gibi bir takımı sahadan siliyorsa bunda Bilic'in katkısı büyük demektir. Alkışlar tüm Beşiktaş takımına...
Oktay DERELİOĞLU: Helal size çocuklar!
Kuralar çekildiğinde Beşiktaş'ın Feyenoord'la eşleştiğine üzülmüştüm. Çünkü Feyenoord her ne kadar geçen seneye oranla 5 oyuncusunu kaybetmiş olsa da Avrupa'nın önde gelen takımlarından biriydi. Beşiktaş adına zor bir kuraydı. Ama Siyah-Beyazlı takım oynadığı akılcı taktikle kolaya çevirdi. Beşiktaş'ın bu maça ideal kadrosuyla çıkmadığını düşünüyorum. Çünkü ilk 11'e baktığımızda hiç yeni transfer yoktu. Beşiktaş maça olması gereken gibi başladı. Daha çok kontrollü ve orta alanda mücadele etmek istedi ki bu da çok doğaldı. Deplasmanda avantajlı skoru yakamamak için oyun planı yerindeydi. Feyenoord sahada bırakın top oynamayı ayakta zor duruyordu. Hem fizik hem de mental olarak hazır değildi. Karşısında fizik kapasitesi iyi, diri bir Beşiktaş vardı. Özelikle orta alanda sahanın yıldızı Atiba'ydı. Sahanın yer yerindeydi. Feyenoord Beşiktaş'ı hiç zorlamadı. Bir tane net gol pozisyonu yoktu. Beşiktaş kendi sahasında oynar gibi çok rahat bir maç çıkardı. Mustafa Pektemek'in ilk yarı da ve ikinci yarıda Kerim'in yarattığı goller maçın bütün kontrolünü Beşiktaş'ın eline geçirdi. Beşiktaş uzatmada penaltıdan gol yese de İstanbul'da tur atar.
Ziya DOĞAN: Atiba müthişti
Atiba, Oğuzhan, Necip ve kenarlardaki Kerim ve Olcay ile çok mükemmel uyum içinde rakibe göz açtırmadılar. Atiba mükemmel bir takım oyuncusu. Modern ön liberoya örnek bir isim. Beşiktaş'ın nerede açığı varsa Atiba oradaydı. Hele bir pozisyonda rakip oyuncu karşı karşıya tam son vuruşu yapacakken, Atiba'nın ayak koyup golü önlediği dakika unutulmazdı. Atiba hem orta sahada hem ofansta hem de defansın arasına girerek ornek bir ön libero gösterdi bize. Feyenoord, Beşiktaş'ı kısa toplarla pas yaparak savunmayı içeri çekip dengesiz yakalamak istedi. Ama Beşiktaş'ın iki kenar beki çok iyi kademe yaptı. Hiç hata yapmadı. Bir kez Serdar arkasına atılan topta hatalıydı ama o da hatasını telafi etti. İkinci yarıya başlarken Feyenoord'un anormal bir hücum yapamazsa Beşiktaş'ın daha etkili olacağını düşünüyorduk. Hakikaten de maçın hakimi Beşiktaş oldu. Özellikle Kerim'in topu kaparak golü atması Beşiktaş'ın özgüvenini artırdı. Beşiktaş, Atiba, Necip, Kerim, Olcay ve Mustafa ile inanılmaz disiplinli oynadı. Bu disiplin Beşiktaş'ı hem savunmada hem de ofansta müthiş bir dayanışma içine sokarak takım oyununu mükemmelleştirdi. Rakip penaltı dakikasına kadar pozisyon bulamadı.
Turgay DEMİR: Savaşan Kartal!
Oğuzhan ve Olcay günlerinde değildiler ama Pektemek'in becerisi, Kerim'in çalışkanlığı ve iyi top kullanması bu açığı kapattı. Feyenoord genç bir takım. Robben'in velihatı denilen Boetius de son derece tehlikeli bir oyuncu. Buna rağmen Serdar Kurtuluş bu genç adamı iyi durdurdu. Beşiktaş bu maçı, şemsiye gibi açılıp kapanarak ve bu açılıp kapanmaları doğru zamanda yaparak kolayladı. En öndeki Pektemek ile en arkadaki Franco'nun arası bilemedin 25 metreydi. Diri ve istekli Beşiktaş 2-0'a kadar rakibine pozisyon dahi vermedi. Hepsi "Kara Kartallar" sembolünü hak etmek istercesine saldırdılar siyah formalarıyla. Öpüldünüz çocuklar, darısı önce rövanşın sonra gelecek turun başına.
Sinan VARDAR: Hayırlı olsun
Galibiyette Bilic'in de büyük payı vardı. Kenardan sürekli uyarılarda bulunarak takımına ayrı bir güç kattı ve bu da Beşiktaş'ın oyununa pozitif etki etti. Ayrıca kamptaki huzurun, takımdaşlığı da perçinlediğini gördük. Herkes birbirine yardım etti. İkinci yarıda Beşiktaş üstün bir futbol sergiledi. Bu kez Kerim Frei sahnedeydi. Çabukluğun verdiği avantaj ile Beşiktaş'a ikinci golü kazandırdı. Dünkü maçta Ersan, Necip ve Tolga'nın performansları da çok üst seviyedeydi. Ama ne yazık ki Motta inanılmaz bir hata yaptı. Rakibini ceza sahasına girerken çekti ve penaltıya sebep oldu. Bu da skoru 2-1'e gelmesine neden oldu. Neyse buna da şükür... Beşiktaşımız, çok önemli bir avantaj ile sahaya çıkacak. Üstelik maç İstanbul'da... Tur şimdiden hayırlı olsun...
Gürcan BİLGİÇ: Özen haklı çıktı
Aslında iki takımın da geçen sezondan bu maça kadar, paralel giden benzerlikleri var. İlk 11'lerinden önemli oyuncuları kaybettiler, yeniden çıkışı genç oyuncularla arıyorlar. Beşiktaş'ın 3 yabancı ile maça başlayıp, 60'dan sonra Demba Ba ile 4'e çıkmasının altını çizelim. 8 sınırının zorlayabileceği bir maçtı. Süper Lig kadrosuyla Şampiyonlar Ligi şansını aradılar. Gerçi "Şans" da yanlarındaydı. Skor 2-0'a geldiğinde iki takım adına da "Kaçan gol" fırsatı yok gibiydi. Mustafa Pektemek ve Kerim Frei'nin rakibe çarpıp filelerle buluşan şutları son eleme turu için Bilic'in eline "Joker" verdi. Elemeli maçlarda iyi futbol değil, doğru sonuçtur önemli olan. Skoru nasıl aldığımızın çok önemi yok. Gol nasıl olursa olsun sonuçta orada bulunmuş, denemiş veya istemişsindir. Bu nedenle daha sezon başında ve gerçekten zorlu bir deplasmanda Beşiktaş müthiş bir skor elde etti. Bu oyunun temelinde Beşiktaş'ın Atiba ve Necip'le orta sahayı kilitlemesi, Olcay ve Kerim Frei'nin defanslarına yaptığı yardımlar strateji temelini oluşturdu. Bir gece önce Önder Özen'e "Maç ne olur" diye sorduğumda "Beşiktaş kalesini kesinlikle kapatır, gol yemek istemediği bir maçta bunu başarır" dedi. Gerçekten de siyah-beyazlı takım, savunma sistemi, geriye istekli koşusu ve temaslı oyundan kaçınmaması ile Özen'i haklı çıkardı. Uzatma dakikalarındaki penaltı, bu kurgunun dışında bir tecrübesizlik hatasıydı. Demba Ba, merakla beklediğimiz isimdi. Maç içinde aldığı süreye rağmen sanki oynamamış gibiydi. Çok formsuz, ağır ve hatta takımın savaşçı anlayışını kavramış gözükmüyor. Sezon başında, daha maç ritmi kazanmadan böylesine üst düzey karşılaşmada gösterilen mücadele, rakibin bloke edilmesi çok iyi bir şey.
Murat ÖZBOSTAN: Cesaret yakıştı
Beşiktaş, bir Avrupa maçında nasıl oynaması gerekiyorsa, öyle oynadı. Biliç'in dediği gibi, istediği gibi cesaretli bir futbol ortaya koydu, korkmadı. Bu maçın bence Beşiktaş adına en önemli altının çizilmesi gereken bir noktasıydı. Kartal iyi pres yaptı, rakibe mümkün olduğunca top vermedi ve boş alan bırakmayarak da Feyenoord'u durdurdu. Sonrasında daha maçın ilk dakikalarında gelen gol Beşiktaş'ın işini kolaylaştırdı. Erken gelen golün üstüne yatmayan, defansa çekilmeyen siyah beyazlı takım, sonraki dakikaları çok iyi değerlendirdi ikinci golü de buldu. Talihsiz, gereksiz bir penaltı ile bir gol yesek de rövanş için güzel bir avantaj yakalandı. Maçın en iyi ismi Atiba'ydı. Gecenin yıldızıydı. Hayal kırıklığı ise Oğuzhan'dı. Sonuç olarak Beşiktaş için bu galibiyet bir zaferdir ama bunun sarhoşluğu olmadan rövanşa da aynı düşünce ile çıkmak lazımdır.
Metin TEKİN: Bir kez daha sahada
Dün akşam bir kez daha anladım ki, rakibin nasıl bir takım olduğunu izlemeden ismine bakıp yorum yapmayacaksınız... Çünkü ben önceki günkü yazımda Feyenoord'un bir adım önde olduğunu söylemiştim. Ne mutluyum ki yanıldım... Bunu Beşiktaş'ın 2-1'lik galibiyet için söylemiyorum. Feyenoord'un kadro yapısının yeterliliği için söylüyorum. Demek ki, Hollanda ekibinin bu seneki kaybettiği oyuncularla yerine koymayı denediği oyuncular aynı seviyede değil.. Bence Beşiktaş Feyenood'u çok iyi dönemde yakalamış. Yani tam da değişim döneminde... Çünkü futbolda olmuş futbolcunun yerine hemen altyapıdan yenilerini koymak hiç de kolay değil. O yüzden hiç tahmin etmediğim yetersizlikte bir Feyenoord izledik. Tabii ki Beşiktaş'ın da çok doğruları vardı. Feyenoord savunma anlamında nasıl önde basmamakla hata yaptıysa Beşiktaş da savunma kurgusunu orta sahada başlatmakta en doğrusunu yaptı. Evet Beşiktaş dün akşam deplasmanda iki gol attı ama hücumda yaptığı doğru işlerden çok, galibiyeti savunmada yaptığı işlerle aldı. Yani doğru savunma anlayışında... Pedro Franco ile Ersan Gülüm hatasız oynadı. Atiba ve Necip Uysal hiç pozisyon hatası yapmadı. Öne doğru ise Mustafa Pektemek'in santrfor doğruları vardı. İstanbul Olimpiyat Stadı'nda çok farklı bir Feyenoord izler miyiz diye herkesin kafasında bir soru olabilir ama ben hiç zannetmiyorum. Çünkü galip gelen Beşiktaş'ın oyun anlayışı yine aynı mantıkta olacaktır. Yani öncelikle savunmadaki duruş. Bu Feyenoord'dan başka bir sürpriz çıkmaz diye düşünüyorum. Maçın sonucu kadar Demba Ba'nın performansı da önemliydi. Bu konuda tek şey söylüyorum; umuyorum az değil çok yanılırım!..