Aziz Yıldırım'dan Fikret Orman'a olay sözler

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Genel Sekreter ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, Can Bartu Tesisleri'nde bugün sarı lacivertli futbolcular ile yenilen öğle yemeğinin ardından FB TV'ye açıklamalar yaptı.
Başkan Aziz Yıldırım, Beşiktaşlı yöneticilere, "Süleyman Seba'yı, rahmetliyi önder kabul ediyorlarsa, biraz ondan ders alsınlar, onun hayatını iyi okusunlar" diye sesledi.
Aziz Yıldırım şunları söyledi:
"GALATASARAY'I VE BEŞİKTAŞ'I ZOR GÜNLER BEKLİYOR"

"Türkiye'nin en iyi, en tecrübeli, en kariyerli sporcularının olduğu takım sizsiniz dedim. Galatasaray'ı ve Beşiktaş'ı da zor günlerin beklediğini söyledim. Çünkü neden? Bir stat yapmakla maddi anlamda olayları çözemezsiniz. Bugün Galatasaray'ın da bizim de statlarımız var ama maddi olarak da sıkıntılarımız var. Bunları aşmaya çalışıyoruz. Beşiktaş, stadı kendi paramızla yapıyoruz diye söylenip duruyorlar onu yapmak veya taraftarın oraya gitmesiyle sorunlar çözülmez. Türk sporunda sorunlar çok ancak herkes günlük şeyleri konuşuyor. Aslında bu konuşmaları yapmayacaktım ama Fikret Başkan'ın açıklamaları nedeniyle bu açıklamayı yapmak durumunda kaldım."
"SÜLEYMAN SEBA İLE BAŞKANLIK YAPMA ŞEREFİNE NAİL OLDUM"
"Stadı kimin yaptığı değil bunların yapılması önemli. Bugün Beşiktaş'ın stadı da bu ülkenindir Fenerbahçe'nin stadı da bu ülkenindir, Galatasaray'ın stadı da bu ülkenindir. Kulüplerin kendi yaptığı ya da devletin yaptığı stat bu ülkenin bir varlığıdır. Olaylara ben böyle bakıyorum. Sen yaptın, ben yaptım diye bakmıyorum. Kapalı spor salonu yaptık günü geliyor milli maçlar da bu salonda oynanıyor. Basketle ilgili bir şey olduğunda gelip kullanıyorlar. Biz bundan gurur duyuyoruz. Fenerbahçe sahibidir ama bu ülkenin de bir varlığıdır. Beşiktaş Kulübü ile ilgili ben hiç konuşmadım ama bu sefer konuşacağım. Ben rahmetli Süleyman Seba ile başkanlık yapma şerefine nail olanlardan biriyim. Biz onunla beraber benim ilk başkanlık dönemlerimde onunla ilişkilerimiz gerek kulüp bazında gerekse kişisel anlamda çok iyi ilişkilerimiz vardı. Bizim için dostluğumuz çok önemliydi. O bana güvenirdi ben ona güvenirdim. Yeri gelirdi bazen bazı toplantılara gitmezdim yetkiyi ona verirdim, yeri gelirdi o toplantılara gitmezdi yetkiyi bana verirdi. Bizim öyle bir dostluğumuz vardı. Özhan Canaydın'la da böyle bir dostluğumuz vardı. Biz üçümüzün böyle bir dostluğu vardı. Belki kamuoyuna fazla yansımıyordu ama onların da iyi bir dostlukları vardı. İkisine de Allah'tan rahmet diliyorum."